Yaptigini tradutor Francês
266 parallel translation
Sadece saka yaptigini söyle ona Tom.
Dis-lui que tu blaguais.
Fiçida ne oldugunu biliyorum. Ne is yaptigini... giysi ve arabalari nasiI aldigini biliyorum.
Je sais ce que tu as trafiqué pour t'acheter ces voitures.
Bu sabah, yeteneksiz bir palyaçonun... senatör taklidi yaptigini okudular.
Que ce matin, un clown incompétent est arrivé, pour parader au sein du Sénat.
Sonra bu adamlarin aslinda neler yaptigini ögreniyorsun.
Jusqu'à ce qu'on se rende compte, de ce que font en fait ces gens.
Ofisini aradik ve oradaki kiz bu isi kendisinin yaptigini söyledi.
Vous avez envoyé votre secrétaire.
IKim oldugunu, ne yaptigini ögrendiniz mi?
Vous avez trouvé?
Ne yaptigini bildigini saniyorsun, ama fazla kurnazligin sana hayri olmuyor.
Tu te crois très fort, mais attention!
O ne yaptigini biliyordu. Bunlar bizim göze aldigimiz riskler.
C'est les risques du métier.
Umarim ne yaptigini biliyorsundur Sam.
J'espère que tu sais ce que tu fais.
O zaman herkes, blöf yaptigini saniyor ve kazaniyorsun.
Les autres croient que tu bluffes, et comme ça, tu gagnes.
Hosuma gitmisti. Nerede oturdugunu, ne yaptigini bilmiyorum.
Je ne sais pas où il habite ou ce qu'il fait.
Umarim karisinin ondan sonra neler yaptigini ögrenmez.
J'espère qu'il ne va pas découvrir les nouvelles habitudes de sa femme.
Senin yaptigini biliyorum.
J'en étais sûr.
Geçen yiI Silver City'deki oyunda hile yaptigini söyledigi için C. B Denning'i öldürdün.
Tu as tué Denning l'an dernier à Silver City parce qu'il t'avait surpris à tricher.
Tom Turner ne yaptigini biliyordu.
Tom Turner était un malin!
Bunu kimin yaptigini bul Dal.
Découvre qui a fait ça, Dal.
Seni beraberimde götürmek için can atiyorum aslinda. Bir sabah uyandigimda... diºlerimden bir gerdanlik yaptigini görürüm diye korkuyorum.
Je suis vraiment tenté de vous emmener avec moi, mais je crains juste de me réveiller un matin et de constater que vous avez fait un collier avec mes dents.
Bana her yaptigini anlat.
" Raconte-moi ce que tu fais, quel livre tu lis,
Sen ne yaptigini bilirsin.
Tu sais ce que tu fais.
Mizacin ne oldugunu bilmiyoruz ama ne yaptigini biliyoruz!
On ne sait pas d'ou ça vient... mais on sait ce que ça fait!
Ama yeter ki polislere ne yaptigini söyle.
Mais dites à la police ce que vous avez fait.
Sanirim birinin sokak lambasina bir sey yaptigini gordum. Ama anlayana kadar gittiler.
J'ai aperçu quelqu'un près du réverbère, mais quand j'ai voulu regarder, ils étaient partis.
Simdi, bunu kimin yaptigini soyler misiniz?
Pouvez-vous donc me dire qui est responsable?
Ne yaptigini anladin mi?
Tu sais ce qu'il fait?
- Ben ihanete ugramadim, Booth. - E lbette ugradin, Frank. Warren Kurulu görevini eksik yaptigini rapor etti.
La Commission Warren a jugé vos méthodes défectueuses.
- Winona Ryder ´ in ne yaptigini duydun mu?
- Winona Ryder fait un truc dingue!
Ne yaptigini saniyorsun?
Arrête! Qu'est-ce que vous faites?
Gecen Cadilar Bayrami'nda ne yaptigini biliyorum.
- Souviens-toi à Halloween.
Gecen Yaz Ne Yaptigini Biliyorum bi halta yaradi mi? Sanmiyorum!
C'était cohérent, Souviens-toi l'eté dernier?
SADECE OFANSIN NE YAPTIGINI BiLMENiZi iSTEDiM.
Vous saurez ce que fait l'attaque.
ONLARA HER SERT DAVRANDIGIMDA YANINA ALIP KOCA KOTU BOONEDAN, KORUYARAK ONLARA iYiLiK Mi YAPTIGINI SANIYORSUN.
Vous croyez les aider en les consolant quand je les engueule, les protéger du grand méchant Boone.
Kucuk cocuklarin ne yaptigini sordugunda... onlara guvenle Mark Chopper'i olduremedigini soyleyeceksin. Bu senin zafer sifatin olacak.
Quand tes petits-enfants te demanderont ce que tu faisais... tu pourras leur dire avec fierté que tu n'as pas pu tuer Mark Chopper. ça sera ton titre de gloire.
Bunu yaptigini kabul etti.
Il a admis l'avoir fait.
Ne yaptigini saniyorsun?
Qu'est-ce que tu fabriques?
Sonra akillanip senin yaptigini yaptim.
Puis je me suis tenu au courant, j'ai fait comme toi.
Elci ölüme cok yakindı ve ne yaptigini bilmiyordu.
Il avait perdu la tête juste avant sa mort
Ne yaptigini anlamiyorsun.
Tu ne comprends rien.
oteki ikisiyle baglantiliysa, nerede oldugunu ve ne yaptigini bilmeliyiz.
S'il est lié aux autres, il faut savoir où il est et ce qu'il prépare.
- Ben senin nasil yaptigini gördüm. - Ben de etkilendim.
J'ai vu comment t'as fait.
Bir yerlerde birileri yaptigini düsünüyor.
Quelqu'un, quelque part, pense le contraire.
Ne yaptigini bilmedigimizi sanma.
On n'oublie pas ce que vous avez fait.
Senin zamanïnda cok dublörlük yaptïgïnï düsünürdüm.
Je pensais que vous-même aviez jadis été un peu acrobate.
Ne yaptïgïnï sanïyorsun?
Qu'est-ce que vous faites?
Bak, kïz ne yaptïgïnï biliyor.
Elle sait ce qu'elle a à faire.
Nasïl yaptïgïnï anlayana kadar yakalayamayïz.
Il faut d'abord savoir comment il procède.
GÜNEY BRAINTREE'DEKİ SOYGUNU KİMİN YAPTIĞINI BİLİYORUM...
"Je sais qui a fait le hold-up de South Braintree."
Bana her yaptigini anlat. Hangi kitaplari okuyorsun?
Quel film tu as vu...
Bana her yaptigini anlat. Hangi kitaplari okuyorsun? Hangi filmleri izledin?
Raconte-moi ce que tu fais, quel livre tu lis, quel film tu as vu, si tu t'es enrhumé, ou si tu as arrêté la coke...
NE YAPTIĞINI BİLİYOR MUSUN?
Tu sais ce que tu as fait?
GEÇEN YAZ NE YAPTIĞINI BİLİYORUM!
JE SAIS CE QUE TU AS FAIT L'ETE DERNIER!
TEMMUZ 1998 "GEÇEN YAZ NE YAPTIĞINI BİLİYORUM" YAZI
JUILLET 1998 "SOUVIENS-TOI... L'ÉTÉ DERNIER 2"
yaptığını beğendin mi 27
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptım mı 24
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptım mı 24