English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yasïyorum

Yasïyorum tradutor Francês

56 parallel translation
Doktor, bende benzeri bir yanïlgï yasïyorum.
Docteur, je connais une désillusion semblable.
Asçïyla iletisim sorunu yasïyorum da.
Je semble avoir du mal à communiquer avec la cuisinière.
"¡ ntikam için yasiyorum."
"Je vis pour la vengeance!"
KORKU İÇİNDE YAŞIYORUM
VIVRE DANS LA PEUR
Evet, ayda yasiyorum çünkü.
- Oui, parce que je suis sur la lune.
Yakinda yasiyorum.
J'habite par ici.
Evet ama yasiyorum.
Mais en vie.
Tam sekiz yildir tek bir odada yasiyorum, ve artik cok yoruldum.
Ça fait huit ans que je vis dans la même pièce, j'en ai marre.
Evet, yasïyorum.
C'est vrai, je suis vivant.
Ertesi gün Meksika'da bir sarisinla beraber... macera yasiyorum.
Aujourd'hui, je suis au Mexique, il fait beau, avec une jolie fille... Et j'ai une vie d'aventurier.
simdi Milano'da yasiyorum.
J'habite à Milan.
Üvey babam, üvey erkek kardesim ve üvey kiz kardesimle yasiyorum.
Je vis avec mon beau-père, mon beau-frère et ma belle-sœur.
Yasiyorum.
Je suis vivant.
Burada yasiyorum.
je vis ici.
Bir takma isim altinda ve yetkili makamlarin onayi ile burada yasiyorum,
Je vis ici sous une fausse identité, avec un faux nom avec l'accord des administrations compétentes,
Balik kavanozunda yasiyorum.
Je vis dans un aquarium à poisson.
Ben burada yasiyorum.
Je vis ici.
Psikiyatristler bana paranoyak hayaller gören bir sosyopat teshisi koydugundan beri, 16 yildir bu binada yasiyorum.
Cela fait seize ans que je vis ici. Depuis qu'on m'a diagnostiquée comme sociopathe avec hallucinations paranoïaques.
- Çünkü burada yasiyorum.
- Parce que je vis ici.
Burada yasiyorum. Evet, bes para etmez adamlariz.
Oui, on raconte que de la merde, ouais.
Evinizin oldugu yolun asagisinda yasiyorum.
À l'étranger, je parie? Juste en bas de votre rue, Mme MacKintosh.
Yalniz yasiyorum.
J'habite seul.
"Uyumakta biraz sikinti yasiyorum." "Uyumakta cok sikinti yasiyorum."
{ \ pos ( 192,210 ) } " - J'ai des difficultés pour dormir. - J'ai beaucoup de mal à m'endormir."
cok sikinti yasiyorum.
{ \ pos ( 192,210 ) } J'ai beaucoup de mal.
Sadece senin için yasiyorum.
Je ne vivais que pour vous.
Burada yasiyorum.
Je vis ici.
Burada yasiyorum ben.
Je vis ici, cet endroit est tout ce que j'ai.
Ben çünkü burada yasiyorum.
Car je vis ici...
Çogu gün, niye yasiyorum bilmiyorum.
Presque tous les jours... je ne sais pas pourquoi je vis.
Hayir. Kaçmak için yasiyorum.
Non, je dois m'échapper.
Bir süreligine, evet. Yuvamda yasiyorum.
- Temporairement, oui.
Gönül degisikligi gibi, öyle bir sey yasiyorum su an.
Je suis en train de changer d'avis en quelque sorte.
E, Ben Somerville'de yasiyorum.
Je vis à Sommerville.
Ben Amerika'da yasiyorum, ve Amerika'da, herkes kendi basinadir.
On vit en Amérique, et en Amérique, t'es tout seul.
iste, bu kisimda sorun yasiyorum, çünkü mesele su ki magdurun bisikletli oldugunu hiç söylememistin.
C'est ça mon problème, car en fait, t'as jamais parlé d'un vélo.
Bu gezegende diger 7.080.360.000 insanla birlikte yasiyorum.
Je vis sur cette planete avec 7,080,360,000 autres personnes.
Sehir merkezinde yasiyorum.. Bir toplantim var.
Je vis au centre-ville.
- Isigi aç! Yasiyorum ben!
Je suis en vie!
Tanrim, Piper! Ben burada travma yasiyorum.
Seigneur, Piper, je n'en peux plus, arrête!
Teknede yasiyorum.
Je vis sur un bateau.
- Peki... - Kafam karisik ve siddetli kaygi yasiyorum. Evet.
- Je suis en pleine confusion et j'ai extrêmement peur.
- Annemin öldügüne üzüldüm falan ama çok ciddi seyler yasiyorum.
Désolée qu'elle soit morte, mais je suis vraiment dans la merde.
# Evlendigimiz için Ben de burada yasiyorum #
♪ Et je vivrai ici aussi, vu que nous sommes mariés ♪
Hala bu aciyi yasiyorum Yerinde olmasa bile...
Ressente toujours la douleur dans ce membre, même s'il n'est plus là.
inin, cininin top oynadigi bir tundrada yasiyorum ben.
Je vis sur la toundra gelée retournement.
Bir dakika, bu tarafta yasiyorum.
Attendez. Je... Je vis de cette façon.
Evet, dogru, yasiyorum.
Oui je suis vivant.
Dürüst olmak gerekirse yardim etmenin rahatligini yasiyorum.
C'est un soulagement de seulement aider.
Orada yasiyorum zaten Jackson.
C'est là que je vis, Jackson.
Evet, engelli olarak dünyaya gelmis oldugum için kendi içimde bir hesaplasma yasiyorum.
Oui, je suis en perpétuelle compétition.
Ülkenin diger tarafinda yasiyorum.
Je vis à l'autre bout du pays.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]