English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ç ] / Çok oldu

Çok oldu tradutor Francês

12,687 parallel translation
- Ziyaret saati geçeli çok oldu ama kısa olmak koşuluyla görebilirsiniz.
Ce n'est plus l'heure des visites, donc il faudra faire ça vite.
- Görüşmeyeli çok oldu ahbap!
- Ça faisait longtemps, mec. - Ouais.
Görüşmeyeli çok oldu!
Ça faisait longtemps!
"Görüşmeyeli çok oldu". Bu diğer doktorlardan bekleyebileceğim bir söz.
- "Ça faisait longtemps".
Ben görmeye geldim bu takdirde, çok oldu, um, ama bir rüya, beni evlenmek tenezzül edeceğini söyledi.
Je suis venu voir si, ceci n'était pas un rêve aussi, si vous vouliez toujours m'épouser.
Şey çok uzun zaman oldu.
C'est... d'il y a longtemps.
- Çok heyecanlıydı. - Evet, sanırım çok memnun oldu.
- Elle était bouleversée.
- Ne kadar çok anımız oldu değil mi leydim?
Nous avons partagé tant de choses, Madame.
1967'de çok sayıda tanık Montana'daki Malmstrom Hava Kuvvetleri Üssü'nde savaş uçaklarının tırmanışına ve 60 kilometreden yukarı çıkan UFO'lar tarafından kolayca geçilişine şahit oldu. En yüksekten uçan casus uçaklarımızın azami irtifasının iki katı.
En 1967, de nombreux témoins ont vu des avions de chasse de la base de Malmstrom dans le Montana se faire distancer par des ovnis qui grimpèrent à 200 000 pieds, soit le double de nos meilleurs avions espions.
Bir ay oldu ve buranın kirası çok pahalıya mal oluyor.
Louer ces salles coûte cher.
- Resimdekinden de çok hoş oldu.
Bien plus jolie que sur votre photo.
Tamam, Kevin, çok geç oldu ve sen beni kıyamet teorinle korkutuyorsun, yani... Evet.
Il est tard, tu me fous la trouille avec ton histoire d'apocalypse.
- Çok geç artık. Olan oldu.
Le mal est fait.
- Leydim. Çok kötü bir şey oldu.
- Madame, quelque chose d'affreux est arrivé.
- Çok güzel oldu.
- Et voilà, vous êtes tout beau.
Çok yazık oldu çünkü onun bir doktora ihtiyacı var.
C'est dommage. Car c'est ce dont elle a besoin.
Bu kavga bana çok şeye mal oldu.
Cette guerre m'a tout coûté.
Bu çok kötü oldu.
Oh, c'est dommage.
Orada çok ilgi çekici bir şey olduğuna ikna oldu, ki ben de.
Il est persuadé qu'il y a quelque chose d'intriguant, et moi aussi.
- Hayır ama çok ani oldu.
- Non, mais ça semble soudain.
Hayır, yapmayın.Matthew için de aynısı oldu. Testler o kadar uzun sürdü ki, teşhis konduğunda çok geç kalmıştık.
Non, ils ont pris le temps de faire tout un tas d'analyses sur Matthew, mais ils n'ont rien trouvé avant qu'il ne soit trop tard.
Yüzbaşı Landis'in muayenesi çok aydınlatıcı oldu.
L'examen du capitaine Landis a été très instructif.
Vance'ı aramanız çok ani oldu.
Eh bien, l'appel que Vance a reçu était assez soudain.
Çok kolay oldu.
Ouais et bien, c'était facile.
Biraz şeker ekleyince tadı birden çok güzel oldu.
Elle le plonge dans le sucre, Et tout d'un coup, le goût devient très doux.
Terörist çok gereksiz bir kelime oldu.
vous êtes un terroriste. terroriste ".
Eski kocam, bir ev ve bir sevgilinin yanı sıra güzel bir işe de sahip oldu. Oğlumuz için bu çok güzel bir şey. Fakat bana burukluk ve kıskançlık veriyor.
Et mon ex-mari à un bon travail avec une maison et une petite copine, ce qui est bon pour notre fils, mais ça me rempli d'amertume et de ressentiment.
Hepimiz çok üzgünüz ama acil bir durum oldu.
Mais on a cette urgence qui est arrivé.
Her şey çok hızlı oldu.
Tout s'est passé très vite.
- Çok garip bir şey oldu.
La ruelle? C'est le truc le plus étrange.
Bu çok zorlu bir sınav oldu.
C'était certainement l'épreuve du feu.
- Biraz ani oldu biliyorum... - Ama sizinle tanışmayı çok istedim.
Je sais que je m'impose, mais je tenais à vous rencontrer.
- Çok hızlı oldu.
- C'était rapide.
İşte bu çok kötü oldu.
Alors là, c'est le pompon.
- İşte oldu. Çok şık oldunuz efendim.
Voilà.
Bu çok iyi oldu.
Un bon moment.
Bu çok yakışıksız oldu.
Ça, c'était déplacé.
Geldiğin çok iyi oldu Lois.
Lois, contente de vous voir.
"Çocuklar da ben de güvendeyiz." Çok yardımcı oldu.
"Les enfants et moi allons bien"? Très utile.
Çok yersiz bir seçim oldu.
Un mauvais choix.
Aslına bakarsan Auema'yla tanışmamız, çok iyi oldu.
On a rencontré Aumea.
Birçok çocuğum oldu onların çocuklarının çocuğu oldu fakat hiç biri benim için Auema'dan daha çok kıymetli değil.
J'ai eu des enfants, qui ont eu des enfants, mais aucun n'est aussi précieux qu'Aumea.
Karmaşık geçmişimde bana yalan söyleyen çok adam oldu.
Mise à part mon passé compliqué plein d'hommes qui m'ont menti.
İşte bu çok berbat bir durum oldu.
Eh bien, cela est un grade A Fustercluck.
Çok ani oldu.
C'est si soudain.
Son zamanlarda hayatında çok şeyler oldu.
Tu penses quoi? Tu as vécu beaucoup de choses récemment, dans ta vie.
Çok ilginç bir düğün hikayesi oldu.
Cela va faire une putain d'histoire de mariage.
- Çok hızlı oldu bu.
C'était rapide.
Az önce çok garip bir şey oldu.
Une chose très étrange vient de m'arriver.
Bak, her şey çok hızlı gelişiyor. Yeni yönetici Joan Erickson oldu bu hafta pilotlara karar verecekler ve yarın seninle görüşmek istiyorlar.
Les choses bougent vite, Joan Erickson le remplace, et les pilotes vont être choisis.
O zamanlar ne büyük bir nimet olduğunu anlamasam da Sharon'ın beni evine alması hayatımın Alice'inkinden çok daha farklı bir yere gitmesine neden oldu.
Et je n'ai pas su apprécier à quel point c'était important à l'époque, mais le fait que Sharon me recueille, ça a peut-être fait la différence entre ce qui est arrivé à Alice et ce qui m'est arrivé à moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]