Ölüm hücresi tradutor Francês
25 parallel translation
Yani ölüm hücresi mi bu?
C'est donc l'antichambre de la mort?
Shaoli'nin 36. ölüm hücresi hemen sizin büronuzun yanında.
Le 36ème couloir de la mort Shaolin juste à coté de chez toi
Ölüm hücresi anlamına gelir bu.
- Il risque la peine de mort.
Ölüm hücresi ya da okul..
C'est le quartier des condamnés à mort ou l'école.....
Ölüm hücresi 4705-B kan ihtiyacının etkileri üzerine bir aylık çalışma için seçilmiş bir vampirdi.
Le condamné à mort 4705-B est un vampire sélectionné pour un mois d'études sur les effets d'une privation de sang. Pardon?
Bunu ayrıca ölüm hücresi sakinlerinde kullanıyorlar. Enjeksiyon için.
Et dans les couloirs de la mort pour les injections mortelles.
Ölüm hücresi mahkumu.
Dans le couloir de la mort.
Daniel o sırada zaten hapisteydi ve ölüm hücresi onu bekliyordu.
Daniel était déjà en prison, en chemin pour le couloir de la mort.
Perşembe günü ölüm hücresi temyizim var.
J'ai l'appel contre le couloir de la mort ce jeudi.
Eli, ölüm hücresi temyizindeyim.
Eli, je suis sur un appel d'un condamné à mort. Je n'ai pas le temps.
Bu bir ölüm hücresi davası.
C'est un dossier de peine de mort.
Bu ölüm hücresi davası.
Ce cas de condamné à mort.
Evet, ama Lockhart / Gardner altıncı veya yedinci yıllarına kadar ölüm hücresi davalarını üstlenmediler.
Oui mais Lockhart / Gardner n'a pas pris de cas de condamnés à mort jusqu'à leur sixième ou septième année.
Evet, Yargıç Manfreddi bu ölüm hücresi temyizini sizin mahkemenize sevketti Sayın Yargıç,
Oui, son Honneur Manfreddi a renvoyé l'appel de cette condamnation à mort devant votre cour, votre honneur,
Alicia da öyle, ama ona ölüm hücresi davasında yardım etmiştin.
- Alicia nous quitte, mais tu l'as aidée sur le cas de la peine de mort.
- O ne, ölüm hücresi turu mu?
Une tournée des couloirs de la mort?
12 yaşındayken abini ölüm hücresi yolunda görüp sonraki 20 seneyi onu çıkarmak için uğraştığında böyle şeyler olabiliyor.
Voilà ce qui se passe quand à 12 ans un frère est condamné à mort, et qu'on passe 20 ans à tenter de le sauver.
- Ölüm hücresi mi çağırıyor?
L'appel du couloir de la mort?
- Bir ölüm hücresi vakası daha.
- Oui. Encore un dossier de peine capitale.
Ölüm hücresi olayından mı bahsediyorsunuz? Ki orada harcadığım kişisel vaktimdi.
L'affaire du condamné à mort où j'ai pris sur mon temps personnel?
Kod 6, ölüm hücresi.
Code 6. Couloir de la mort.
"Ölüm Hücresi Boogie" numarasının provasını bile yapmadık daha.
Il reste "Le boogie du couloir de la mort".
# Ölüm hücresi Bu kolu indirdiğim anda kızaracaksın #
Le boogie du couloir de la mort Appuie sur ce bouton, t'es fini
Birisi öldü, ikisi müebbet hapis ve diğeri de ölüm hücresi cezasına çarptırıldı.
Un est mort entre-temps, deux sont en prison à vie, et un est dans le couloir de la mort.
Sana, "ölüm hücresi temyizi" dedim.
J'ai dit : "appel d'un condamné à mort".