English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ş ] / Şunu dinleyin

Şunu dinleyin tradutor Francês

442 parallel translation
Şunu dinleyin.
"Cherche la lumière dans ton cœur."
O zaman şunu dinleyin :
Alors, écoutez bien.
Şimdi şunu dinleyin.
Ecoutez bien!
Mesela şunu dinleyin :
Ecoutez ça, par exemple...
Şunu dinleyin.
Ecoutez ca!
Henüz test etmedim ve test edeceğiz gibi de görünmüyor. Şunu dinleyin.
Pas encore, et ça pourrait ne pas se faire, écoutez ça...
Şunu dinleyin :
Écoute!
Şunu dinleyin.
Ecoutez-la!
Hey Zapt, Fritz şunu dinleyin.
Zapt, Fritz... écoutez ceci!
Şunu dinleyin millet! Millet, şunu dinleyin!
Ecoutez tous, les amis!
- Bunu nasıl bilebilir ki? Şunu dinleyin. "Sevgili Yalnız, seni hiç görmesem de..." Dinleyin. " Aziz gibi biri olmalısın.
Ecoutez celle-là : " Cher Lonesome, je ne vous connais pas, mais vous devez être un saint.
Hey, şunu dinleyin!
Ecoutez ça, tous.
Şimdi şunu dinleyin.
Votre attention.
Şunu dinleyin.
Écoutez ça.
Şunu dinleyin.
Écoutez : " Stromboli, Italie.
Şunu dinleyin millet...
Écoutez celle-là, les gars.
Pekâlâ... Şimdi şunu dinleyin.
Ecoutez-moi.
Hey, şunu dinleyin.
- Merde, écoute... *
Şunu dinleyin : "Yapayalnız benlik kendi etrafında dönüyor, kendisiyle besleniyor ve sonunda... büyük bir çığlık ya da kahkahada boğulup gidiyor."
Ecoutez ça : "Le moi solitaire, qui se nourrit de lui-même meurt étranglé par un sanglot ou un rire."
Şunu dinleyin.
Ecoutez ceci.
Ama şunu dinleyin.
Mais écoutez ça.
Şunu dinleyin "Leydi Sheila, Lord Upward'un sahne aşığı kızı ve genç baş aktör Bill Hanson'ın eşi dedi ki" - alıntıyı aktarıyorum -
Écoutent, "lady Sheila, brûle de faire du théâtre, fille adoptive de lord Upward et fiancée au futur jeune premier Bill Hanson, a dit" - et je cite la citation
Hey, bizim hakkımızda yazıyor. Şunu dinleyin.
Il parle de nous, écoute.
Şunu dinleyin.
Ecoutez ça.
- Şunu dinleyin, sevgilisiymiş!
- Tu l'entends? Sa souris!
Şunu dinleyin.Bu çoook- -
Ecoute. C'est si..
Şunu dinleyin.
ÉCOUTEZ ÇA.
Lütfen şunu dinleyin, Bayan Richards.
Mme Richards, écoutez ça.
Bir de şunu dinleyin.
Et ceci :
Şunu dinleyin.
Ecoute :
- Şunu dinleyin beyler.
- Ecoutez ça les gars.
Kapa çeneni, bir de şunu dinleyin, yaptığı en iyi çalışma.
Sa meilleure oeuvre!
Şunu dinleyin!
Ecoutez-moi ça.
Şunu dinleyin.
Écoutez...
Şunu bir dinleyin.
Attention!
Bu kızım, ki dikkatinizi çekerim bana olan saygısına, bağlılığına, bana şunu verdi. Buyurun dinleyin ve kararınızı verin.
Par obéissance, elle m'a remis cette lettre.
Şunu dinleyin.
Ecoutez ça!
Şunu dinleyin!
Ecoutez ça!
Şunu bir dinleyin!
Écoutez-le.
Şimdi şunu bir dinleyin. Kusursuz.
Et maintenant, vous allez écouter le résultat.
Ey cemaat, dinleyin şunu.
Mais visez-moi cette assemblée!
Şunu dinleyin beyler.
Si tu dois entendre.
Şunu dinleyin.
Écoutez-les.
Dinleyin bayan, şunu iyi bilin ki, ben hayaletlere asla inanmam.
Mettez-vous bien dans la tête que je ne crois pas aux fantômes.
Hey, kes şunu! Beni dinleyin. Hemen durmazsanız, Tanrı şahidim olsun hepinizi dava edeceğim!
Cessez ou je vous poursuis en justice!
Dinleyin. Şunu duydunuz mu?
Vous avez entendu?
Şunu bir dinleyin, Bayan Richards.
Je vous en prie, écoutez-moi.
İnsan, şunu bir dinleyin.
"L'homme." Écoutez ça.
Şunu dinleyin :
Ecoutez un peu.
Şunu da dinleyin.
Tenez. Écoutez ça.
Tanrım, şunu dinleyin.
Ecoute-moi ça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]