3 dolar tradutor Português
1,242 parallel translation
- Evet, lütfen. 3 Dolar!
Três dólares!
Bari benzin için 3 dolar ver.
Posso ao menos ficar com 3 dólares para a gasolina?
- Söyledin mi? - 3 dolar 25 sent.
3,25.
Bana yardımcı olsanız iyi olur çünkü sadece 3 dolarım var.
Tem de me ajudar, porque só tenho 3.
Evin değeri 100.000 dolar azaldı, 3 kredi kartı minivan ödemeleri, gelir vergisi ve ayrıca kişisel emeklilik hesabı üzerinden tahakkuk ettirilen eyalet vergileri çıkınca size kalan... 14.223 dolar.
Três cartões de crédito, os pagamentos do monovolume e o imposto sucessório acrescidos da sua reforma privada... Ficam com qualquer coisa como... 14.223 dólares.
3,7 milyon dolar.
3,7 milhões de dólares.
Bana benzin için hala 3 dolar borcun var.
Ainda me deve $ 3 da gasolina.
Tam 3.000 dolar vardı.
Três mil dólares.
O 3.000 doları buradan olabildiğince uzağa kaçmak için kullanacaktım.
Ia usar aqueles três mil dólares para irmos para bem longe daqui.
Burda 3,050 dolar var.
São... 3.050 dólares
10 bin dolar borç istiyorsun.
Se queres 10 mil emprestados, a taxa é 3 mil por semana.
Borcum sadece 3 hafta gecikmişti. 15 bin dolar borç için artı 10 bin bana 25 bin dolar borcun olacak!
São 15 mil de juros, mais os 10 mil. São 25 mil ao todo!
1'e 60, yaklaşık 3000 dolar eder.
A 60 a 1? Não sei, aí uns 3 mil dólares.
Sorununu dinlemek isterdim ama yolculuk bitti. Ücret 3.50 dolar.
Eu ouvia o seu problema, mas chegámos. são 3,50 dólares.
Umarım sorununun 3.50 dolarımla bir ilgisi yoktur.
Espero que o seu problema não tenha a ver com os meus 3,50.
- 3.10. - Üç dolar on sent mi?
- Três dólares e dez?
Anladığım Michael Spinks Mike Tyson karşılaşması 70 milyon doları aşması beklenen bir promosyon için bana, organizatöre, sadece 3 milyon teklif ediyorsunuz.
O que estou a ouvir aqui é o Michael Spinks contra Mike Tyson uma promoção de combate que pode passar dos 70 milhões de dólares. ... e tu estás a oferecer-me uns meros três milhões?
Ve zeki iş adamları, iyi bir nedenleri olmadan 3 milyon doları sokağa atmaz.
E um homem de negócios esperto não anda por aí a desperdiçar 3 milhões de dólares sem uma boa razão.
Fakat buradaki gebelik olayları bilim dünyasını yakından ilgilendirdiği ve Ulusal Sağlık Enstitüsü'yle Ulusal Bilim Vakfı'nın ilgisini çektiği için aranızdan çocuklarını doğurmaya karar verenlerin hamilelik dönemine ait tüm masraflar karşılanacak. Ayrıca ayda 3.000 dolar da ücret alacaklar.
Contudo, como o vosso estado tem despertado o interesse científico, incluindo o do Instituto Nacional de Saúde e da Fundação Nacional de Ciência, os que decidirem levar a gravidez até ao fim... terão pagas as despesas pré-natais... e receberão um subsídio mensal de $ 3.000.
Aile başına mı 3.000 dolar?
São $ 3.000 por família?
10 yaşından beridir çocuk bakıcılığı yapıyorum. Neredeyse 3,000 dolarım var.
Aí desde os dez que sou babysitter, tenho uns 3 mil dólares.
- 3,000 dolar ediyor.
- São 3000 $.
Hey, Andy. 3,000 dolar alabilir miyim?
Andy, podes emprestar-me 3000 $
Ona 3 bıçak saplayamayacağına 100 dolar bahse girerim.
100 dólares em como não lhe enfias três facas no bucho.
3800 dolar alıp, soğan halkaları sipariş etmiş.
Levou $ 3,800... -... e umas batatas fritas.
Kahvaltıyı burada yaptığıma göre teknik olarak 3,50 dolar tasarruf ettim.
e voce? Tomei cafe aqui. Poupei US $ 3,50.
- Chanel'den alacağımız 3,300 dolarımız var.
Ficaremos com um crédito de $ 3.300 na Chanel.
Aman Tanrım, bu 3000 dolar.
Credo, isto custa 3.000 dólares.
Borcumun haftalık faizi 3 bin dolar.
Só os juros que lhe devo são $ 3,000.
Senin 3000 dolar açığın ondandır.
Estão lá os 3 mil que lhe faltam.
Ödül ise nakit 10 milyon dolar. Üçe böldüğünde.
Dá 3,3 milhões para cada um... dos três cabrões mais frios deste edifício.
Kişi başı 3,3 milyon dolar bu binadaki en sıkı 3 orospu çocuğu için.
Mas todos os jogos devem ter bons e duros perdedores.
Her davacı için sekizer bin dolar tazminat. Fazladan üç izin günü. Ve dağıtıcı kızın işten çıkartılması.
8,000 por queixosa, 3 dias de férias e a rapariga é dispensada.
Burası 92.3 WXRK, K-Rock her güne bir 1000 dolar görevi için arıyorum.
Estamos na frequência 92.3 WXRK, K-Rock para atribuir os nossos $ 1 000 diários!
Bu yüzden yasama meclisine, devletin yılda tahmini 3 Milyon dolarını kurtaracak bir ölçü sunuyorum.
Então eu estou apresentando à legislatura uma medida que salvaria este estado uma quantia de $ 3 milhões por ano.
Belmont'taki 3. ayağa, Kaptan Nemo'ya 10 dolar.
E aposte aí $ 10 no Capitão Nemo, na terceira de Belmonte.
Burada olmaya hiçbir hakları olmayan o insanlar... için eyalet geçen sene tam... 3 milyar dolar harcadı.
Este estado gastou no ano passado 3 biliões de dólares em serviços com pessoas que não têm o direito de estar cá,
İzleme bütçemiz, bir milyon dolar. Bu miktarla, uzayın ancak yüzde üçünü izleyebiliyoruz.
O nosso orçamento só nos permite visionar 3 % do céu.
Buradaki, tek kişi olduğuna göre. Deney bittikten sonra 3 bin dolar alacaksın.
Já que és o único... no final dos testes, receberás três mil dólares.
3 bin dolar mı?
Três mil dólares?
3 bin dolar!
Três mil dólares...
Bakın doktor, 3 bin dolar için bana ebola virüsünü bile aşılayabilirsiniz.
Por três mil dólares, pode-me injectar o vírus Ebola.
3 bin dolar için sizin kobay maymununuz olurum.
Por três mil dólares, serei o seu macaco de circo.
Hesabını 3000 dolar aşmışsın.
Tens um saldo negativo de 3 mil dólares.
Bankaya 3000 dolar yatırmalı... Debra'ya bu durumu anlatmalısın.
Tens de depositar 3 mil dólares e tens de contar isto à Debra.
- 3,000 dolar.
- 3 mil dólares.
3,000 dolar mı?
3 mil?
- Elbette. Tabii ki. 3,000 dolar yeter mi?
- Claro. 3 mil dólares chegam?
Orada nasıl 3000 dolar olduğu gibi mesela?
Por exemplo, porque está aí um cheque de 3 mil dólares?
Robert'ın nasıl etrafa verecek 3000 doları olur?
O Robert tem 3 mil dólares para esbanjar?
Onun 3,000 doları var, ve dondurma parasını ben veriyorum.
Ele tem 3 mil dólares e eu pago-lhe os Pudding Pops.