English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Avukatlar

Avukatlar tradutor Português

2,922 parallel translation
Senin yüzünden bu konuda tek kelime duyulursa avukatlarımı üzerine öyle bir salarım ki neye uğradığını şaşırırsın.
Se uma palavra disto for a público por sua causa, os meus advogados cairão em cima de si e nem saberá o que lhe aconteceu. Agora, saia.
Avukatları bizimle bütün gün eğlenecekler.
Os seus advogados terão um dia em cheio connosco.
Senin yüzünden bu konuda tek kelime duyulursa avukatlarımı üzerine öyle bir salarım ki neye uğradığını şaşırırsın.
Se isto for tornado público por sua causa, os meus advogados vão cair-lhe em cima tão depressa que não saberá o que a atingiu. Agora, saia.
Şafak söküp avukatlar gelene kadar. O da eğer şanslıysak.
Até ao amanhecer, antes dos advogados aparecerem, e isso se tivermos sorte.
Ondan hemen sonra ABD Avukatlar Bürosu'nu aradım. "Ne yapacağım?" dedim.
E liguei para o Gabinete do Procurador dos E.U., logo ali e naquele momento, e perguntei-lhes, "O que é que devo fazer?".
Biz konuşurken avukatlarım çalışıyorlar. Bir şeyler bulacaklar.
Os meus advogados já estão a fazer isso, vão encontrar alguma coisa.
Peki iki ordu ölümüne vuruşurlarsa avukatların çokça söylediği gibi cui bono?
Portanto, se os dois exércitos se digladiarem até à morte, como costumam dizer os advogados, "cui bono"?
Stajyer avukatların kafasına ayakkabı fırlattığını duydum.
Não vou contar.
Avukatlarımıza yol gösterebilir, Travis'i savunabilirsin. - Asla olmaz.
Podes orientar os advogados de defesa, e manter o Travis na linha.
Bazen de avukatlar, ama sen avukat da değilsin. Kesinlikle polis değilim.
Às vezes, advogados, mas também não és.
Bana bir isim vermezsen biraz sonra burası Göçmenlik Bürosu avukatlar ve Milli Gelirler İdaresi elemanlarıyla dolup taşacak.
Se não me der um nome, este lugar vai ficar abarrotado com agentes da imigração, advogados e as Finanças.
Bu konuda şahitlik edersen Avukatlar Janstar'ı alaşağı ederler. Bir şey daha var.
Se testemunhares isso, o procurador pode apanhar a Janstar.
Hayır, avukatlar dava açması ihtimaline karşı belge olması gerektiğini söylüyorlar!
Os advogados disseram que preciso dos documentos do acordo, caso ele nos processe!
Bütün o bağırış çağırış ve avukatları düşündüm de.
Imaginei a gritaria, as discussões e os advogados.
Avukatlarınız ne işe yarıyor değil mi?
Tem advogados para isso.
Birleşik Devletler Avukatları buna dolandırıcılık amaçlı yapılmış bir komplo diyecekler.
O procurador vai chamar a isso conspiração para cometer fraude.
Birleşik Devletler Avukatları soruşturma başlatacak.
A procuradoria vai indiciá-los.
Avukatların, seni Stateville'e göndermeleri için uğraşacağım.
Vou falar com o procurador sobre você cumprir a sua pena em Stateville.
Tüm avukatlar, o sınavı verir. Bu yüzden avukat olurlar.
Os verdadeiros advogados passam no exame da Ordem.
Şimdiyse hızlı aramamda hakimler ve avukatlar var.
Agora, tenho juízes e advogados em marcação rápida.
Avukatlar bu iş için değil mi?
Bom... É para isso que servem os advogados.
Vali Windy hiçbir bok yapmayacak avukatlarının sözünü dinlemekle ve bize "Yabani Dağ Klanı" diyen New Yorklu şarlatanlara karşı arkasını güçlendirmekle uğraşıyor.
O Governador Windy não vai fazer puto. Está demasiado ocupado com os advogados a murmurar aos ouvidos e em virar as costas a estes sensacionalistas de Nova Iorque, chamando-nos de... "Tribo Selvagem da Montanha".
Silahlar beni hiç yarı yolda bırakmadı Wall... Ama yargıçlar ve avukatlar bıraktı.
Wall, as armas nunca me falharam ao contrário de juízes e advogados.
Peki, avukatlar hakkında söylenenler senin canını sıkmıyor mu, Stan?
Não, incomoda a si a forma como falam dos advogados, Stan?
Bana gelmeden önce konuştuğunuz'beyaz'avukatların hiçbiri davayı almak istemediler, değil mi?
Todos os advogados brancos com que falaram antes de virem ter comigo não quiseram ter nada a ver com o caso, pois não?
Avukatlar Bürosu suçlamayı reddetti. - Buna inanmıyorum.
A Procuradoria não quis apresentar acusações.
Avukatları buna bayılacak.
Huh. Os advogados dele vão adorar isso.
Baba, avukatlarına göre, devlet seni çok kötü gösteriyormuş.
Pai, de acordo com os teus advogados, o Governo está a fazer-te ficar feio na foto.
Arkadaşlar, avukatlar.
Amigos, advogados.
Evet, avukatları beni kahvaltımın ortasında aradı.
Sim, mas o advogado deles ligou-me a meio do pequeno-almoço.
Avukatlar bu tip durumlarla nasıl mücadele eder peki?
Como é que os advogados, lidam com os riscos?
Avukatları siktir et!
Esquece os advogados.
Annen ve avukatlarımızla oturup konuşmaya geldim ve öncesinde biraz konuşuruz diye umuyordum.
Vou para uma reunião com a tua mãe e os advogados e tinha esperanças de podermos falar antes.
Evet. Avukatlar tarafından yetiştirilmişsin.
Pois, foste criada por advogados.
Avukatları bilgilendireyim.
Os advogados irão tratar disso.
Avukatlarına söylesene, onlar halledeler.
Porque não ligas para os advogados - e pedes para tratarem disso?
Hastane avukatlarıyla konuştum.
Falei com advogados do hospital.
Bütün avukatları New York'tan getirdiler.
Trouxeram todos os advogados de Nova Iorque.
Avukatlarımla iletişim kurabilirsiniz.
Entrem em contacto com os meus advogados.
Ve siz, Şerif Yardımcısı Ecklie ve Yüzbaşı Brass ben basını bilgilendirirken, siz de avukatlarıma ifade vereceksiniz.
E vocês, subdelegado e capitão Brass, falarão com o meu advogado, enquanto eu falo com a imprensa.
Üçü de sorgu odasında yanlarında avukatlarıyla birlikteler.
Os três estão no interrogatório com os seus advogados.
Avukatlarımızla konuştuk.
Falámos com os nossos advogados.
Bir çözüme ihtiyacımız vardı avukatlarının onu bataklıktan çıkaramacağı.
Precisávamos de uma solução... que os advogados dele nunca seriam capazes de dar a volta.
Hayır, avukatlarım ve muhasebecilerim hiçbir şey söylemememi söylediler.
Os meus advogados e contabilistas disseram-me para não dizer nada.
Saygısızlık etmek istemem Sid,... ama avukatların ve muhasebecilerin senin arkadaşların değiller.
Com todo o respeito Sid, os teus advogados e os teus contabilistas não são teus amigos.
Avukatlarımıza senin için bir ihtarname yazdırdık.
Tome lá um documento para abandonar o vídeo feito pelos meus advogados.
Avukatlarını görmeyi talep ettiler.
Eles pediram o advogado.
Bunlar şirketin yarısını bana bıraktığı için avukatların hazırladığı hesap incelemeleri.
É da auditoria que os advogados fizeram quando ele me deixou metade da empresa.
Ama koma olayın tıbbi yetersizlik sinyalini çalar ve avukatlar çıkagelir.
Mas um coma, claro ou não, cheira a incompetência médica e os advogados aparecem.
Avukatlar hazır, Sayın Yargıç.
As advogadas estão presentes, Meritíssimo.
Ne çok avukatları var.
São muitos advogados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]