Açıklamama izin verin tradutor Português
108 parallel translation
Orada sizi utandırdığımı biliyorum, ama lütfen bu durumu açıklamama izin verin.
Percebo que a embaracei, mas gostava que me deixasse explicar.
Açıklamama izin verin.
Permita-me que explique.
Açıklamama izin verin.
Deixem-me explicar.
Şunu açıklamama izin verin.
Deixem-me explicar.
- Lütfen açıklamama izin verin.
- Por favor, deixe-me explicar.
Açıklamama izin verin.
Por favor. Deixe-me explicar.
- Açıklamama izin verin.
- Se eu puder explicar.
Neden geciktiğimizi açıklamama izin verin. Kızlarımızdan biri -
Suponho que deva explicar-lhe porque chegámos atrasados.
Fakat neden burada olduğumu açıklamama izin verin.
Mas, por favor, permita-me que lhe explique o motivo da minha presença.
- Açıklamama izin verin.
- Deixe-me explicar.
Sayın Bakan, Lütfen açıklamama izin verin. Ayrıca, sizin ve müze müdürünün müthiş ve yorulmaksızın gösterdiğiniz gayretle hırsızın yakalanmasının an meselesi olduğu da açıklanacak.
Sr. Ministro, se me permite, será anunciado que, devido aos esforços incansáveis do senhor e do Director, o criminoso está prestes a ser detido.
- Size açıklamama izin verin.
- Deixem-me explicar o que faço.
Yani, burada neler olduğunu açıklamama izin verin.
Quero dizer, deixem-me explicar o que se está a passar aqui.
Açıklamama izin verin.
Eu explico.
- Lütfen açıklamama izin verin.
Por favor deixe-me explicar.
Durun, açıklamama izin verin lütfen.
Espere, por favor, deixe-me explicar!
Açıklamama izin verin, Bay...?
Permita-me tentar explicar, Senhor...?
Bu durumu barışçıl yoldan çözmeyi isterdim büyükelçi. ama durumumu açıklamama izin verin.
Nós encontramos traços químicos do explosivo usado na explosão nas mãos e roupas deles.
Açıklamama izin verin, Bayan Lemancyzk.
Deixe-me explicar-lhe, Menina Lemancyzk.
Açıklamama izin verin. Çok kısa sürecek.
Por favor deixe-me explicar.
Size bir şey açıklamama izin verin,
Não sou Sr. Lebowski.
- Açıklamama izin verin, müfettiş.
- Como? Deixe-me explicar, inspector.
Bay Fennyman, bu tiyatro işini açıklamama izin verin.
Sr. Fennyman, deixe que lhe explique o negócio do teatro.
Açıklamama izin verin.
Permita-me explicar.
Açıklamama izin verin!
Deixem-me explicar!
Mantıksızca davrandığımı düşünüyorsanız, önce bir açıklamama izin verin.
A menos que pensem que estou a ser insensato, vou explicar...
Victor hakkında birşeyi açıklamama izin verin.
Agora, deixa-me explicar uma coisa sobre o Victor.
Bunu daha sonraya bırakmak istiyordum, ama yalvarırım sizi davet etmemizin asıl nedenini açıklamama izin verin.
Queria reservar isto para mais tarde, mas imploro-lhe, deixe-me explicar o verdadeiro motivo do meu convite.
Bir kez daha açıklamama izin verin.
Eu volto a explicar.
Ne olduğunu açıklamama izin verin.
Explico-lhes o que aconteceu.
Bunu açıklamama izin verin, köpekler.
Permitam-me esclarecer o seguinte.
Phoebe, açıklamama izin verin.
Phoebe, deixa-me explicar.
- Hayır, açıklamama izin verin.
- Não, deixem-me explicar.
Lütfen açıklamama izin verin.
Por favor, deixe-me explicar.
- Açıklamama izin verin.
Se me deixar explicar...
Sadece açıklamama izin verin, bakın.
Olha, deixa-me explicar.
Size bir şey açıklamama izin verin çocuklar. Eğer tablomu geri almak istiyorsam... yani, polislerin ya da sigorta şirketinin haberi olmadan... Bir iki bir iki dümen lâzım... ve oradaki Bay Keller, bu işlerde iyidir.
Se eu quiser a pintura de volta... sem a polícia ou a seguradora saber... eu tenho de utilizar outros meios... e o Sr. Keller ali, é muito bom nesse campo.
Neden burada olduğumu açıklamama izin verin.
Deixe-me explicar por que estou aqui.
- Açıklamama izin verin...
Eu posso explicar. Será que pode?
Kapının arkasından açıklamama izin verin.
Deixem-me explicar-vos por detras desta grade.
Size neden burada olduğumuzu açıklamama izin verin.
Está bem. Deixem-me dizer-vos porque estamos aqui.
Herkes için bir kaç noktayı açıklamama izin verin.
Deixem-me esclarecer alguns pontos.
Bay ve Bayan Wilder, şunu açıklamama izin verin.
Snr e Snrª Wilder, deixem-me explicar-Ihes isto a vocês.
Açıklamama izin verin.
Permitam-me explicar.
Açıklamama izin verin.
Permite-me explicar.
Açıklamama izin verin.
Deixem-me explicar-lhes.
Harekete geçmeden önce burada olmamızın nedenini açıklamama izin verin.
Permitam-me explicar nossa presença aqui antes de tomar qualquer atitude.
Tamam, açıklamama izin verin.
Deixem-me explicar.
Size bu şekilde açıklamama izin verin.
Deixe-me explicar-lhe deste modo.
Gerçekten inanmam. Nedenini açıklamama izin verin.
Juro, a sério que não.
Öyleyse, açıklamama izin verin, beyler.
Meninos, deixem ver se entendi.