Bankada tradutor Português
1,064 parallel translation
Fakat bayım, bankada hiç silah sesi duymadım ve eminim ki olmalıydı.
Mas, senhor, não ouvi disparos no banco, e de certeza ouvi-a.
Bankada kuyruğa girip zahmet vermek istemedi.
Ele não gosta de filas em Bancos.
Bankada buluşuruz.
Encontramo-nos no banco.
Para bankada, kapağın nasıl açılacağını biliyorum.
O dinheiro está lá, no banco, e eu sei como abrir a porta.
Bu bir posta arabasında işe yarar. Bir bankada değil.
Resulta bem com uma diligência.
Bankada soyguncular var. Müdahele ederseniz, orada bir katliam olur.
Não interfira ou haverá um massacre. "
Bankada hesabım var. Salonum var.
Agora tenho uma conta no banco, metade de um saloon.
"Bankada bir kızı öpme." derler.
Sabes o que dizem : "Não beijes uma rapariga num banco..." ( teller )
Bankada olsaydı kapıyı asla açık bırakmazdı.
Se fosse ao banco, não deixava a porta da frente aberta.
Bankada çalışan ve müşteri olan herkes.
Qualquer um que tenha trabalhado aqui, qualquer cliente.
Arabayı aldığı gün bankada bir kasa açtırmış.
No mesmo dia em que comprou a carrinha, também alugou uma caixa-forte.
O bankada benim param vardı.
Acontece que eu tinha poupanças nesse banco.
Bütün o servetinizin bankada öylece yatması hiç hoş değil.
Nunca me agradou a idéia de todo aquele todo aquele seu dinheiro amontoado em enormes montes num banco,... tão parados e tão inúteis.
Para bankada.
- Eu sei, o dinheiro está no banco.
Hogue bir bankada mı?
Hogue, num banco?
Bankada da işler pek iyi gitmiyor.
O banco também não está nada bom.
Bankada.
No banco.
Nancy'nin 40 km doğusundaki bir bankada bulunan altınlar.
O ouro que está num banco a 25 milhas a leste de Nancy
Bankada.
Num banco.
Bankada mı?
Num banco?
Burada bir bankada 16 milyon dolar alınmayı bekliyor.
Tenho aqui um banco recheado com 16 milhões à minha espera.
O bankada 16 milyon dolar değerinde altın var tatlım.
Estão 16 milhões de dólares em ouro naquele banco, coisa fofa.
- Bankada.
- No banco.
- Bankada.
- No banco!
Müfettiş Callahan'ın buradaki bankada devam etmekte olan bir 2-11 durumu olduğundan şüphelendiğini söyle. Anladın mı?
Diz que o Inspector Callahan pensa que estão a assaltar o banco.
Zürih'e vardığında Bay Steiner seni karşılayıp bankada bir hesap açacak.
Quando chegares a Zurique, o Sr. Steiner irá buscar-te ao aeroporto. Levar-te-á ao banco e abrirá uma conta para ti.
De ki Müfettiş Callahan sanıyor ki "iki-on bir" bankada gelişmekte.
Diz que o Inspector Callahan pensa que estão a assaltar o banco. Compreendes?
Vay canına! O bankada bir sürü para var herhalde.
Deve ter muito dinheiro neste banco.
Bir bankada çalışıyordu.
Trabalhava num banco.
Bana bak - şoför, saygı, bankada para.
Olhe para mim... motorista, respeito dinheiro no banco.
10.000 tane bakımlı sığırımız bir dolu toprağımız ve bankada tonla paramız var.
Temos 10.000 cabeças de gado bom... um vale de bom pasto e dinheiro no banco.
Sabata, bankada değil.
- Sabata! No banco não.
Bankada işlerin nasıl gittiğini anlatmanı bekliyorum.
Sim, senhor, vim cá para saber como correram as coisas no banco.
Bankada değil.
Não num banco.
Evet. Bankada sizin için yapabileceğimiz bir şey varsa, söyleyebilirsiniz.
Se pudermos fazer algo por si
Cole, dostum. Chadwell'i bankada bıraktık. Clell Miller'ı da bıraktık.
Cole, perdemos o Chadwell... e também o Miller.
Mücevherler, bankada durmadıkları zamanlarda çalışma odasında, gizli bir bölmede duruyorlar.
Quando as jóias não estão no banco, estão escondidas num cofre engenhoso aqui nesta sala. Onde acha que está?
Bankada düz rakamlar geçerli...
Joalherias deviam trabalhar com números redondos!
Bir bankada çalışıyor.
Ela trabalha em um banco.
Senin gibi kasa uzmanı olan birinin bankada çalışan bir sevgili bulması ne büyük şans.
É muita sorte para um ladrão ter uma namorada em um banco.
Lucie ile tanıştığım zaman onun bankada çalıştığını nasıl bilebilirdim?
Como podia eu saber onde trabalhava Lucy quando nos conhecemos?
Bankada ne kadar param kaldı?
Quanto é que ainda me resta no banco?
Bankada sana bir vekâlet ayarlamıştım.
Se precisares de alguma coisa, fiz uma procuração em teu nome, no banco.
Dertler bitti. Artık bankada paran, sadık bir kocan var.
Agora já tem dinheiro no banco e um marido fiel.
- Bay Wang, bankada çok acayip bir şeyler oluyor.
Passa-se qualquer coisa de estranho no banco.
Bankada çalıştım.
Trabalhei num banco.
Misafirlerimiz bankada.
Os assaltantes estão lá dentro.
Bankada 8 kişinin alıkonulduğunu biliyoruz.
Sabemos que 8 pessoas continuam no interior.
"Bankada iki homoseksüel var" dediler.
Falaram em 2 homossexuais!
- Bankada duruyor.
- Estão no banco.
Bankada bu kadar vardı.
Acho que a pode pagar.