English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bayıldılar

Bayıldılar tradutor Português

256 parallel translation
Bayıldılar.
Adoraram-na.
- Pasadena'dakiler ona bayıldılar.
- Pasadena está louquinha por ele!
- Bu gece sana bayıldılar.
Eles gostaram de ti esta noite. Eles são cruéis.
Kuzeyli, sana bayıldılar.
Lanque, eles o adoraram.
Bayıldılar!
Eles adoraram!
Ve bayıldılar.
Ficaram encantadas.
Ölmediler sadece bir süreliğine bayıldılar.
Eles não estão mortos, apenas desmaiados durante algum tempo.
Bayıldılar.
Eles adoraram.
- Bayıldılar.
- Eles adoraram.
Bana bayıldılar.
- Sim, ouvi-te.
Şuraya bak, bayıldılar!
Olha, estão a adorar!
Bayıldılar Bruno!
Bruno, adoram!
Sana bayıldılar!
Eles te amam!
- Bayıldılar! Hala alkışlıyorlar!
- Continuam aplaudindo.
Başardın mı? Bayıldılar. Kostüm işe yaradı mı?
A roupa funcionou?
Hayır, bir süreliğine bayıldılar.
Não, só estão inconscientes.
Sanırım buna gerçekten bayıldılar.
Acho que caíram mesmo.
- Bayıldılar.
- Eles estão a adorar.
Bana bayıldılar.
Eles adoraram-me.
- Çocuklar kızmadılar mı? - Hayır, bayıldılar.
- As crianças ficaram traumatizadas?
İki antikacıya kiralamıştım. Annenin mobilyalarına bayıldılar.
Subaluguei-o a dois yuppies que adoraram a mobília da tua mãe.
Bayıldılar efendim.
Eles adoram-no, sir.
Kalabalığa karıştı, onlarla 15 dakika geçirdi. Hanımlarla muhabbet etti, insanlarla öpüştü. Ona bayıldılar.
Veio ao palco, passou 15 minutos a... brincar com as Sras., e adoraram-no.
Rap müziği dansla birlikte... Japon halkına tanıtmıştım ve buna bayıldılar.
Apresentei música rap com a dança às pessoas no Japão, e adoraram.
Ghostwood Evleri projesine bayıldılar.
Estão loucos pelo projecto de Ghostwood Estates.
- Bayıldılar.
- Sim e adoraram.
Bayıldılar.
Eles adoraram. A sério!
Bayıldılar.
Correram muito bem mesmo.
Günlüklere bayıldılar.
Eles adoraram os episódios.
Sana bayıldılar.
Eles adoraram-te.
Size bayıldılar.
Eles te amam!
Bayıldılar!
Adoraram!
Yumuşağın teki malını sergilesin diye onar papel bayıldılar. On papel!
Dez libras para ver um cabrão dum maricas a descascar-se!
Restorana bayıldılar.
Eles adoram o restaurante.
Çocuklara bayıldılar.
Adoram as crianças.
Güvecine bayıldılar!
Adoram a tua caçarola!
- Tam tersine, bayıldılar.
- Não te preocupes. Eles adoraram.
İzleyenler çok etkilendi, her notasına bayıldılar.
A plateia gostou das vossas notas musicais.
Sana bayıldılar.
Adoraram-te.
Bayıldılar.
Adoram.
Bazıları bayıldı.
Alguns desmaiaram...
- Ayakkabılarına bayıldım.
- Adoro os teus sapatos.
"Kübalılar gibi" diyor. Burasına bayıldım.
"Como um cubano", disse.
- Ah, aslında erkeksi sesimle yaptım. "Jürinin anlaması gereken şu ki..." Bayıldılar.
Oh, bem, fiz a minha voz de ataque, sabes, "o que o júri tem de entender", e eles adoraram!
New York'lu yayımcılar buna bayıldı.
Os editores de Nova Iorque adoram, pois não sabiam onde era o Chade.
Ayakkabılarına bayıldım.
Adoro os teus sapatos.
Faslılar Yedi Tül Dansıma bayıldı
Depois em Marrocos Pus-me a cantar
Özellikle post modern yaklaşımına bayıldım. Ve ne kadar değişik açıları olduğunu anlamış olman da ayrıca harikaydı.
Gostei da tua actuação pós-moderna, foste muito criativo na tua interpretação.
Bu, tam Amerikalıların TV'de izlemeye bayıldıkları türden bir olay.
Isto é o género de coisas que os Americanos adoram ver na TV.
Bu arada, ayakkabılarına bayıldım.
Adoro esses mocassins.
Flanders'ların atıklarını yemeğe bayıldığını biliyor muydunuz?
Sabiam que ele gosta de comer o lixo dos Flanders?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]