English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben michael

Ben michael tradutor Português

988 parallel translation
Ben Michael Simonovitch Iranoff.
Sou o Michael Simonovitch Iranoff.
- Ben Michael Lightcap.
- Sou Michael Lightcap.
Ben Michael'la Elsa hakkında bir şey söylemedim.
Eu não disse nada sobre o Michael e a Elsa.
Sen beni seviyorsun, ben Michael'ı seviyorum.
Parece que nunca funciona. Tu amas-me, eu amo o Michael e...
Ben Michael Armstrong.
Sou Michael Armstrong.
Boşversene, Ben Michael Sgaravento değilim.
Esquece. Não sou Michele Sgaravento.
Ben Michael'ın arkadaşıydım.
Era amigo de Michele.
Ben Michael.
É o Michael.
Ben Michael Gallagher'ım.
Sou o Michael Gallagher.
Ben Michael Gallagher.
Fala Michael Gallagher.
Teğmen, ben Michael Knight.
- Tenente, fala Michael Knight.
Ben Michael, hatırladın mı?
Eu sou o Michael, lembras-te?
Ben Michael Dorsey'im.
Sou o Michael Dorsey. Que ganho eu com isso?
- Ben Michael Dorsey'im. İyi.
- Sou o Michael Dorsey.
Ben Michael Dorsey'im.
Sou o Michael Dorsey.
- Ben Michael Knight.
- Chamo-me Michael Knight.
Ben Michael Knight.
Sou Michael Knight.
Ben Michael Knight.
- Sou Michael Knight.
Diğer hayatımda, farklı bir yüze sahipken, bu kimliği taşımadığım zamanlar, yani ben Michael Long'ken,
Na minha outra vida, quando eu tinha outro rosto quando eu não tinha esta identidade quando eu era o Michael Long
- Ben de Michael.
- Chamo-me Michael.
" Ben, Michael O'Hara...
" Eu, Michael O'Hara,
" Ben, Michael O'Hara, Tanrı'ya karşı içim rahat olsun diye...
" Eu, Michael O'Hara, para viver em paz com Deus,
"Ben, Michael O'Hara, onu öldürmüştüm."
"a perceber que eu, Michael O'Hara, o tinha morto."
"Ben, Michael O'Hara, Tanrı'ya karşı içim rahat olsun diye..."
"Eu, Michael O'Hara, para poder viver em paz com Deus..."
- Ben değişmedim, Michael.
- Não mudei, Michael.
Ben hala çardaktaydım..... ve beni tanımamıştı..... ama kadın olduğumu fark etmişti..... çünkü Michael'a bir laf etti.
Eu ainda estava no pavilhão e ele não sabia quem eu era, mas devia saber que eu era uma mulher, porque comentou alguma coisa com o Michael.
Ben onunla sadece bu sabah içtima da görüştüm. - Michael'le içtima da mı görüştün?
- Conheces-te o Michael na junta de recrutamento?
Michael diyor ki, sen kontrol altına alamayacaksan, ben alacakmışım.
O Michael diz que se não tratas disto, tenho eu de tratar.
Ben başka şeylerin yanı sıra psikanalizciyim.
Sou psiquiatra. Michael, não mudaste nada.
- Michael, ben dolaşmaya çıkıyorum.
- Vou dar um passeio.
" Ben, Serge Dimitri Kirilov Paris'e Fransız hükümetinin davetlisi olarak gelen Sovyet Kültür Bakanı Mihail Şolohov'un cinayetini üstleniyorum.
"Eu, Serge Dimitri Kirilov, " reivindico o assassínio de Michael Cholokhov, " o actual Ministro da Cultura soviético
Onlara : "Ben Kiev'den kuzen Michael'ım, tüm Vorobyaninovlar öldü onların hatırası adına para yardımında bulunmak istiyorum." de.
Dirá que é o primo Michael de Kiev. Dirá que todos os Vorobyaninov morreram e que está disposto a pagar muitos rublos por algo que o lembre deles.
Ben Kiev'den kuzen Michael.
Sou o primo Michael de Kiev.
Ben gidince Michael, sen oyundaki ebe olacaksın.
Quando eu sair do quarto, Michael, serás um alvo fácil.
- Sonny, ben Micheal.
- Sonny, é Michael.
Ben, Michael Corleone.
Sou Michael Corleone.
Michael'a bunu ben öğütledim.
Eu aconselhei o Michael.
Önce ben ve sonra Michael.
Depois Michael.
Ben, Nick'in yanında olduğunu sanıyordum.
Estava na esperança, Michael, que talvez trouxesses... o Nick contigo.
Ben Kovach. Michael Kovach.
Sou o Kovach, Michael Kovach
- Kimsenin bilmediği, Michael Myers hakkında bir dosya var. - Ben her şeyi gördüm.
- Há um arquivo do Michael Myers, que ninguém tinha conhecimento.
Onlarla ben ilgilenirim... ve Michael Long'la.
Eu preocupo-me com os médicos. E com Michael Long.
Ben Michael Knight.
- Chamo-me Michael Knight.
Aman Tanrım, ben de Michael için zor derdim.
Dê o seu melhor. Meu Deus. E eu pensava que o Michael era difícil.
Sen şimdi Michael Knight'ı hapisten çıkar, ben bu arada bilgisayardan mikroçipin projesini alayım.
Tu vais tirar o Michael Knight da prisão e eu vou sacar o projecto do micro-chip do computador.
Dün beni üzmeni, ben istedim.
Pedi-te que me fizesses sofrer ontem, Michael.
Michael. Michael, ben bir muhabirim.
Michael, eu sou jornalista.
Michael ben hırsız değilim.
Michael, Eu não sou o ladrão que escala paredes.
Michael, ben de tam seni arayacaktım.
Michael, estava mesmo para te contactar.
Michael, ben yalan söylemek üzere programlanmadım.
Michael, não fui construído para mentir.
- Michael, ben...
Michael, Eu...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]