Bence iyi tradutor Português
6,030 parallel translation
Bence iyi ama üzerinde çalışılması gerek.
Acho que é boa, mas precisa de ser trabalhada.
- Siz para kaynaklarını yakalayınca para babaları bundan hiç hoşlanmadılar bu yüzden biz de Kravec'i iki adamımız karşılığında geri verdik ki bu bence iyi bir anlaşmaydı, bana sorarsan.
Os oligarcas tendem a ficar descontentes quando apanham o banqueiro deles. Trocamos o Kravec por dois dos nossos, o que foi um bom negócio, se me perguntares.
Bu konuyu düşündüm ve... Bence iyi olacaklar, gerçekten.
Pensei nisso e... acho que vão ficar bem, de verdade.
Bence iyi iş çıkarmışsın ufaklık.
NOAH Achei que fizeste um bom trabalho, miúdo.
Pahalı değil ama bence iyi bir fiyatı var.
Não é caro, mas julgo que tem muito valor.
Kalan kısmı geri gelmeseydi daha iyi durumda olurduk bence.
Acho que ficariamos até melhor se o resto nunca mais voltasse.
Bak, bence senle ben gayet iyi bir takım oluyoruz.
Olhe, do meu ponto de vista, nós os dois fazemos uma boa equipa.
- Bence bu iyi bir fikir değil Abby.
Acho que não é boa ideia, Abby. Porquê?
Bence bu iyi bir fikir değil.
Não acho que seja boa ideia.
Bence en iyi seçim Sentenza.
A melhor aposta é o Sentenza.
Böyle demek iyi olmayabilir ama bence aşkları hâlen sıcak durumda.
E pode não ser muito bonito de se dizer, mas acho que esse caso de amor ainda está bem aceso hoje.
- Bence bu hiç iyi bir fikir değil.
Apesar de faltar a algumas aulas.
Olmaz, bence bu hâlâ iyi bir fikir değil.
Manda um SMS se acontecer algo.
Bence ekibe iyi bir katkın olacak.
Acho que serás uma peça valiosa para a equipa.
Bence daha iyi bir ipucu verebilirdin.
Acho que podias dar uma dica melhor.
Victoria Noel'i iyi olur bence.
Acho que o Natal Vitoriano vai ser bom.
Bence Howie'den aldığım en güzel hediyeler beni ne kadar iyi tanıdığını gösteriyor.
Acho que os melhores presentes que ganhei do Howard mostram o quão bem ele me conhece.
Bence sen iyi bir adamsın.
Eu acho que és um homem bom.
Size ulaşmaya çalıştım. Sizi anlamaya çalıştım fakat bence siz bizi çok da iyi anlıyorsunuz.
Eu tentei comunicar, tentei entender-vos, mas acho que vocês nos entendem perfeitamente.
Bence bu kadar erken döndüler çünkü sonuçları yazı tura atarak belirlediler. En iyi okullardan cevap gelmedi daha.
Ainda nem recebeste os resultados das universidades melhores!
Bence en iyi Sevgililer Günü eşleri Tito ve Jack.
Os melhores encontros para o Dia dos Namorados são o Tito e o Jack.
Bence daha iyi soru seni yakalamak için ne yapmazdım?
Acho que a grande questão é, o que não fazia para te apanhar?
Şu an sessize almak daha iyi olur bence.
Acho que é melhor mantermo-la afastada por enquanto.
Konuşabileceği daha iyi birisi var bence.
Há pessoas mais específicas para falar com ele.
Aniden geliştiğini kabul ediyorum. Ama şu an hayatımdaki ani gelişmeler iyi bence.
Eu admito que foi inesperado, mas coisas inesperadas é uma boa coisa na minha vida neste momento.
- Bence onu hemşireye götürsek iyi olur.
Acho melhor levá-lo para a enfermaria.
Bence bu Meksika'ya gitmek için oldukça iyi bir sebep.
Acho que é uma boa razão para uma viagem ao México.
Bana her ne öğreteceksen bence başlasan iyi olur.
O que quer que me querias ensinar... Acho melhor começares.
Bi baksan iyi olur bence.
Devias procurar o que é.
Bence gayet iyi.
Soa-me bastante bem...
Böyle bir durumla baş edebilecek en iyi kişiler siz olmayabilirsiniz. Ve benden istediğiniz gibi size durumu tercüme edecek olursam bence büyük bir hata yapıyorsunuz.
Vocês podem não ser os melhores para lidar com o problema, e se sirvo para te traduzir as situações, como pediste, acho que estás a cometer um grande erro.
Bence protokolleri gözden geçirmemiz daha iyi olur.
Eu... penso que deveríamos rever os protocolos o mais cedo possível.
Bence sen gayet iyi iş çıkarıyorsun.
Bem, eu acho que se está a sair... muito, muito bem.
Her ne kadar Abel'ı okuldan ayırmak istemesem de birkaç günlüğüne bence uzaklaşması iyi olur.
Por mais que não queira tirar o Abel da escola, acho que isto seria muito bom para ele, sair daqui durante alguns dias.
Bence birbirimizi biraz daha iyi tanırsak...
Acho que se pudéssemos ficar a conhecer uma a outra um pouco melhor...
Lourdes iyi anlaşamadığımızı biliyorum ama bence Beñat anlaşmamızı çok isterdi.
Sei que nem sempre nos demos bem. Mas acho que o Beñat gostava que isso acontecesse.
Seni bekliyor olacağım, kimse de bizi öldürmezse bence iyi durumda oluruz.
Ficarei à espera.
Her ne kadar Abel'ı okuldan ayırmak istemesem de birkaç günlüğüne uzaklaşması iyi olur bence.
Bem, por mais que não queira tirar o Abel da escola, acho que seria ótimo para ele sair daqui durante alguns dias.
Bence gitseniz iyi olur.
Acho melhor ir embora.
Bence sen iyi birisin, ama garipsin.
Acho que você é um bom homem, mas um homem estranho.
Bence bizden iyi bir takım olur.
Acho que fazemos uma boa equipa.
Bence sana çok iyi gelecek.
Eu acho que vai ser muito bom para ti.
Bence durumu iyi.
Acho que ela está bem.
Aslına bakarsan, bence Mark senin için benim şimdiye dek olduğumdan daha iyi.
A verdade é que... Acho que o Mark é melhor para ti do que eu jamais fui.
Malcolm bence senden çok iyi avukat olur.
Sabes uma coisa, Malcom? Acho que podias ser um bom advogado.
Bence bu da herhangi bir bahane kadar iyi.
Acho que é uma desculpa como qualquer outra.
Bence gayet iyi bir anlaşma, Bay Blake.
Diria que está a fazer um bom negócio, Sr. Blake.
bence basit görünüyor benim küçük kızım gitti ve ben adalet istiyorum. blue bloods 5. sezon 2. bölüm çeviri : engin85 iyi seyirler dilerim
A mim, parece-me muito fácil. A minha menina morreu e, eu quero justiça. BLUE BLOODS [ S05E02 - "Forgive And Forget" ]
bence o işini hala hakediyor çünkü işini iyi yaptığını düşünüyorum.
Se ela ainda está no trabalho, é porque acho que ela merece.
ve bence sen ikinci şansın ne kadar hak edildiğini herkesten iyi bilen bir insansın.
Acho que você, melhor que ninguém, devia saber aquilo que significa ter uma segunda oportunidade.
çiçekler bencede daha uygun işi kabul ediyorum diye bence ilişkimiz bu durumda olmamalı peki diyelim ki devam ettik ve iyi gitmedi.
- Com muito bom gosto em flores. Não te devia ter dito que estava a ser considerado para o trabalho daquela forma. Bem, digamos apenas que não lido bem com a ressaca.
iyi akşamlar 4224
iyi aksamlar 25
iyiyim 3981
iyi bayramlar 19
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi geceler canım 50
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler dilerim 40
iyi eğlenceler 520
iyi aksamlar 25
iyiyim 3981
iyi bayramlar 19
iyi şanslar 1942
iyi sanslar 16
iyi geceler canım 50
iyi geceler sevgilim 30
iyi günler dilerim 40
iyi eğlenceler 520
iyi günler 2648
iyi geceler tatlım 84
iyi uykular 287
iyi geceler 8675
iyi değilim 99
iyi seyirler 39
iyimisin 185
iyi günler hanımefendi 25
iyi geceler millet 19
iyi misin 6507
iyi geceler tatlım 84
iyi uykular 287
iyi geceler 8675
iyi değilim 99
iyi seyirler 39
iyimisin 185
iyi günler hanımefendi 25
iyi geceler millet 19
iyi misin 6507