English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bilmiyordum

Bilmiyordum tradutor Português

17,114 parallel translation
Müzikal parçalarının bu kadar heyecan verici olduğunu bilmiyordum.
Não sabia que as canções de musicais eram tão empolgantes.
İçeride olduğunu bile bilmiyordum.
Nem sequer sabia que ele estava lá.
Buraya gelmeyi planladığını bilmiyordum.
Nunca pensei que estivesse a planear vir até aqui.
- Sen ve Tom'u bilmiyordum.
- Não sabia que você e o Tom... - Nos correspondíamos?
Çok özür dilerim hala burada olduğunuzu bilmiyordum.
Lamento imenso, não fazia ideia que ainda estariam aqui.
Ne olduğunu bilmiyordum. Bir tür halüsinasyon olduğunu sandım. - Bilmiyorum.
Não sabia o que era, pensava que fosse só uma ilusão.
O zamanlar bilmiyordum. Ama Braintree, Massachusetts'teki Teacup Yolu'nun sonundaki ev, böyle bir evdi.
Eu não sabia na época, mas a casa que fica no fim da Teacup Road, na cidade de Braintree, Massachusetts, era uma casa assim.
Böyle hissettiğini bilmiyordum.
Não sabia que te sentias assim.
- Bilmiyordum ki.
- Não sabia.
Onun en sevdiğin restoran olduğunu bilmiyordum.
- Não sabia que era o teu preferido.
G. Bunu bilmiyordum.
Não sabia disso.
Hayatımıza girip girmeyeceklerini bilmiyordum.
Não sabia se eles iriam estar presentes nas nossas vidas.
Gil, dün Gil Harris'le tanıştığımı bilmiyordum.
Gil, não me apercebi que ia conhecer "o" Gil Harris ontem.
Bu kadar tuhaf olduğunu bilmiyordum.
- Sei lá, é estranho. Tenho de ir.
Ne yaptığımı bilmiyordum.
- Nem sabia o que estava a fazer.
- Bir yarış içinde olduğumuzu bilmiyordum Megan.
- Agora isto é um concurso?
Ama onu arabaya bindiremiyordum. Ne yapacağımı bilmiyordum.
Mas não a convencia a entrar no carro, não sabia o que fazer.
Geeta ve Babita'yı bilmiyordum ama benim kanımda güreş yoktu.
Nada era conhecido sobre Geeta e Babita. Mas tenho a certeza de que a luta não está no meu sangue.
Neler yapabildiğimi bilmiyordum ama seni kurtarabileceğimi biliyordum.
Eu nem sabia o que podia fazer, mas sabia que podia salvar-te.
Beni kasıtlı bulmuş. Kim olduğunu bilmiyordum.
Ele procurou-me de propósito.
Ne olduğunu bilmiyordum o yüzden donup kaldım.
Não sabia o que estava a acontecer então fiquei ali parado.
Türk yasalarının rol yapmayı yasakladığını bilmiyordum.
A Julie Allen está morta, e a Emma Peters foi raptada.
Kim olduğumu bilmiyordum, ama birden bir sürü arkadaşım oldu.
Não sabia quem era, mas de repente tinha muito mais amigos, isso é certo.
Misafirin olduğunu bilmiyordum.
Desculpa, não sabia que tinhas companhia.
Arabası olduğunu bilmiyordum.
Não sabia que ele tinha um carro.
Onunla gideceğini bilmiyordum.
Não sabia que iam com ele!
Schwarzkralle olduğunu hiç bilmiyordum.
Não sabia que era um Schwarzkralle.
Hayatta kalırsa ona ne yapacaklarını bilmiyordum.
Não sabia se sobreviveria ao que fariam com ela.
Onu öldüreceğini bilmiyordum.
Não sabia que o iam matar.
Yemin ederim, bilmiyordum.
Juro-te, não sabia.
Oraya çıkana kadar, kime güvenebileceğimi bilmiyordum.
Até ter chegado lá a cima, não sabia em quem confiar.
Selam. Burada olduğunu bilmiyordum.
- Olá, não sabia que estavas aqui.
Şehir merkezinde yaşadığını bilmiyordum.
Não sabia que ela estava aqui.
- Olivia şehirde olduğunu bilmiyordum.
- Olivia, não sabia que estava na cidade.
Hic de bilmiyordum.
Não sabia nada disso.
Bak bunu ben de bilmiyordum.
Nem eu sabia isso.
Bak bunu bilmiyordum.
Não sabia.
New York'ta olduğunu bile bilmiyordum.
Nem sabia que ele estava cá.
bunu yapacaklarını bilmiyordum.
Eu não sabia que iam fazer isso.
Senin kim olduğunu bilmiyordum.
Não sabia quem tu eras.
Onların da kim olduğunu bilmiyordum.
Não sabia quem eles eram.
- Herşeyi bilmiyordum.
Eu não sabia tudo.
Anne her şeyi bilmiyordum.
Mãe, eu não sabia tudo.
Şehre döndüğünü bilmiyordum.
- Não sabia que estavas por cá.
Simon ve Will'i alacağımı bilmiyordum.
Não sabia que ia buscar o Simon e o Will.
Batılı ikizin kulağına fısıldamadan doğru düzgün konuşabildiğini bilmiyordum.
Não sabia que conseguias terminar uma frase sem o teu gémeo ocidental a sussurrar-te ao ouvido.
Evliliğin beni değiştireceğini bilmiyordum.
Não sabia que casar me mudaria.
Hiç bilmiyordum kardeşim.
A irmã que eu não sabia que tinha.
Bugüne kadar sebebini bilmiyordum.
Não sabia porquê até hoje.
Bilmiyordum.
Não sabia.
Bunu bilmiyordum.
Não sabia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]