Bilmiyorlar tradutor Português
2,219 parallel translation
Aşkı öyle istiyorlar ki nasıl bulacaklarını bile bilmiyorlar karşılarındakilere nasıl göstereceklerini
Procurando e querendo tanto amor, sem saber como o encontrar. Sem conhecerem ninguém para lhes mostrar o que é e como o achar.
- ama şu ki.. hiç bitmek bilmiyorlar...
Acha que... mas o truque é que isso nunca chega ao fim.
Zaten benim kim olduğumu da bilmiyorlar.
Óptimo. Eles nem sabem quem eu sou.
Ve genç erkekler pek iş bilmiyor. Kendi yaşıtlarıyla bile nasıl konuşulacağını bilmiyorlar.
E os gajos mais novos não são lá muito subtis, eles não sabem bem como falar com uma mulher da idade deles.
Bir yarış pilotu olmak için nelerin gerekli olduğunu bilmiyorlar.
Não compreendem de todo os sacrifícios que um piloto de corridas tem de fazer.
Söylediklerine göre başka bir yere gönderilmiş ama nerede olduğunu bilmiyorlar.
Parece estar algures em trânsito, que é como eles dizem que não sabem onde raio é que ele está.
Ne kadar kötü yaralandığını bilmiyorlar.
Não sabem quão grave foi ferido.
Hatta evi bile bilmiyorlar.
Mesmo que estejam, nunca estão em casa.
Sanırım nerede olduğunu bilmiyorlar.
Parece que não sabem a sua localização.
Daha iyisini bilmiyorlar.
São como cordeiros.
Ama onlar bunu bilmiyorlar.
Mas não sabem disso.
İnsanlar gerçekleri bilmiyorlar, sizde değil mi, efendim?
Nunca se conhecem as pessoas, não é, senhor?
SETI uzaylıların iletişimini duyma umuduyla, radyo teleskopları ile gökyüzünü tarıyor. Onlar E.T.'yi dinlemeye çalışıyorlar lakin telefon numarasını bilmiyorlar.
Donna pede a eles para criar uma história a partir dessas memórias misturadas, imaginar algo que ainda não aconteceu mas que poderia acontecer.
- Onlar bilmiyorlar. Ama Jack biliyor.
- Eles não sabem o que o Jack sabe.
Seninle ne yapacaklarını bilmiyorlar.
Não sabem o que fazer contigo.
- Ama bunu bilmiyorlar.
Eles não sabem disso.
Kendi botlarını bağlamayı bile bilmiyorlar.
Nem sabem como atar as suas próprias botas.
Ne kadar mutlu olduğumuzu bilmiyorlar bile
Eles não têm ideia, pois não? Por isso são tão felizes.
Burada olduğumuzu bilmiyorlar.
Não sabem que estamos aqui!
Patronlar bile bu işi halletmesi gereken adamlara ne söyleyeceklerini bilmiyorlar.
Mesmo patrões sabe o que fazer contra
- Sanırım onlarda bilmiyorlar.
Acho que ainda não sabem.
Bu dünya onların açısından acımasız, duygusuz bir yer. Dezavantajlı olduklarının da farkındalar ama nedenini bilmiyorlar.
Na perspectiva delas, o mundo é um local cruel e frio, pois percebem que receberam as agruras do sistema e não sabem porquê.
- Arapça bildiğimi bilmiyorlar.
Não sabem que falo árabe.
Bazı erkekler kartlarını nasıl oynayacaklarını hiç bilmiyorlar.
Alguns tipos não sabem como fazer as coisas.
Onlar da senin bunun ne kadarının saçmalık olduğunu bildiğini bilmiyorlar.
E elas não sabem o que tu sabes que mentira.
Ajanlarımız karşılarında ne tür silahlar olduğunu bilmiyorlar.
Estes agentes não tem ideia de qual o poder de fogo que vão ter de enfrentar.
Tatilden döndüğümüzü bilmiyorlar.
Elas não sabem que voltámos da sabática do pai.
Ne isim vereceklerini bilmiyorlar.
Não sabem o que lhe hão-de chamar.
Ne yapacaklarını bilmiyorlar ondan vazgeçtiler.
Não sabem que mais lhe hão-de fazer, por isso... desistiram.
Ne kadar doğru söylediklerini bilmiyorlar.
Nem fazem ideia de como têm razão. Eu sei o que ele quer.
İstihbaratın söylediğine göre saat 10'da yeni bir "dalga" başlayacakmış. Ama yerini bilmiyorlar.
As informações dizem que é uma "tempestade" que começa às 10 horas, só que não sabem onde.
Bu demek oluyor ki kim olduğunu bilmiyorlar.
O que quer dizer que não sabem quem realmente és.
Hiçbir şey bilmiyorlar.
Não sabem de nada.
♪ Ve neleri atlatmam ♪ ♪ Gerektiğini bilmiyorlar ♪
* E não sabem por aquilo que eu passei *
Duke Wellingham ve o lakros amcıkları kimle sidik yarıştıklarını bilmiyorlar.
O Duke Wellingham e aqueles coninhas do lacrosse, não sabem com quem raio se meteram.
Kim olduğumu bilmiyorlar.
Não sabem quem eu sou.
Bence bilmiyorlar.
Acho que eles não sabem.
Belki garantisini veremiyorlar, ve neyle karşılaşacaklarını da bilmiyorlar evet bu bir kumar
E não, não te dão garantias, e não sabem o que vão encontrar, e é um jogo.
Belli ki nasıl bir müşteri olduğunuzu bilmiyorlar.
Mas pensava que me iam demover da ideia. Não sabem o tipo de cliente que você é.
Değerini bilmiyorlar. Güzel olmanızın değerini bilmiyorlar mı diyorsun?
Acha que eles não dão valor à vossa beleza?
Sadece ne isim vereceklerini bilmiyorlar.
Só não sabem o que chamar.
Onlar bu şeflik konusunda hiç bir şey bilmiyorlar, tamam mı?
Eles não sabem nada sobre este negócio de chefe, certo?
Warbler olmak çok güzel ama bence özgünlüğümün kıymetini sizler kadar bilmiyorlar...
Ser um Warbler é fantastico, mas eu não acho que eles aperciam a minha individualidade como vocês aperciam.
- Bilmiyorlar - Bilmiyorlar
Quanto tempo demora Quanto tempo demora
Hiçbir şey bilmiyorlar.
Eles não sabem de nada.
Odamın duvarındaki deliği de bilmiyorlar. Geçen sene tamir ettirmişlerdi.
Explica-me lá.
Marlon Brando'dan alıntı yaptığını bilmiyorlar, değil mi?
Nem sabem quando cito o Marlon Brando.
Neden bahsettiklerini bilmiyorlar.
Joe, por favor. Não.
-... bilmiyorlar.
- ou consertar um carro.
Şarkı söyleme numarasını bilmiyorlar, o kadar.
Eles só não sabem do truque da cantiga.
İsmini bilmiyorlar.
Não sabem o nome dele.
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorsun 241
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyoruz 277
bilmiyordu 23
bilmiyorsunuz 29
bilmiyor muydun 125
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyorduk 25