Bir şey bilmiyorum tradutor Português
2,768 parallel translation
Bir şey bilmiyorum!
Eu não sei de nada.
Bu konuda bir şey bilmiyorum.
Nem sequer a conhecia.
İlişkiler hakkında pek bir şey bilmiyorum.
Eu não sei muito sobre relacionamentos.
Ben hiç bir şey bilmiyorum.
Não sei de nada!
İnan bana, ben hiç bir şey bilmiyorum.
Acredite, não sei de nada!
Başka bir şey bilmiyorum, yemin ederim.
É tudo o que eu sei. Eu juro.
Başka bir şey bilmiyorum.
É tudo o que sei.
- Ben bir şey bilmiyorum.
Eu não sei de nada.
Taşınabilir bellek hakkında bir şey bilmiyorum ben.
Não sei nada de nenhuma pen.
Bu konuda artık hiç bir şey bilmiyorum.
Eu não já sei nada sobre isso.
Ben bir şey bilmiyorum.
Não sei de nada.
Çok isterdim ama ben de bir şey bilmiyorum.
Gostava de poder ajudar, mas não tenho respostas.
Bunun hakkında bir şey bilmiyorum.
Não sei nada disso.
Efendim özür dilerim ama size söyleyecek bir şey bilmiyorum.
Desculpe, não sei o que lhe dizer, mas não tive nada que ver com isso.
Dinleniyorsa bile ben bir şey bilmiyorum, bizim tarafımızdan dinlenmiyordu.
Se foi, não sabia e não fomos nós.
Resim hakkında bir şey bilmiyorum.
Eu não sei nada sobre a pintura.
Herhangi ciddi bir şey Bilmiyorum ama, um, Üzerinde oluyor.
Eu não sei se é algo sério, mas uma coisa está a acontecer.
Kaçırılma veya fuhuşla ilgili bir şey bilmiyorum.
Não sei nada sobre rapto ou prostituição.
- Ben bir şey bilmiyorum.
- Não sei nada.
Hakkında pek bir şey bilmiyorum.
Não sei muito sobre ele. Novo?
Bunu yapıyorum çünkü... başka bir şey yapmayı bilmiyorum..
Não sei a razão... mas não sei que mais poderia fazer.
Bilmiyorum da, burada televizyon izleyebilirsin ya da başka bir şey yapabilirsin, ne istersen artık.
Sei lá, pode ver TV aqui, ou algo assim, o que quiser.
Baba, yeniden normal hissetmenin nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyorum.
Pai, não sei mesmo como ser normal novamente, mas definitivamente tempo não ajuda.
Ne yaptık bilmiyorum ama bir şey buraya geçti.
Não sei bem o que fizemos, mas alguma coisa apareceu.
Bana bir şey gösterdiler, bilmiyorum.
Mostra-me alguma coisa que eu não conheça.
Bilmiyorum belki de uzaylı bir şey.
Algo alienígena.
Baba olmak hakkında tek bir şey bile bilmiyorum.
Não sei nada sobre ser pai.
Bilmiyorum, suçluluk duydum galiba. Sana karşı hala içimde duygularım var demek ki çok özel bir şey yaşamışız.
E o facto de ainda gostar de ti prova que o que tivemos foi especial.
Hayır. Bilmiyorum. Bir şey uydur.
Não, tenho que ir.
Seni böyle bir şey yapmaya iten nedir, bilmiyorum.
Não imagino o que te levou a fazer uma coisa destas.
En son ne zaman tamamen temiz bir şey gördüm bilmiyorum.
Não te consigo dizer que a última coisa que vi era totalmente pura.
Hakkında bir şey bilmiyorum.
Eu não sei nada sobre ti!
Bilmiyorum eğer başıma bir şey gelirse... benim sayemde bunu açığa çıkarmak ama şunu biliyorum ki bu hikaye anlatılana kadar kendi hayatıma devam edemem.
Eu não sei se alguma coisa vai acontecer comigo como resultado de divulgar isto para fora, mas eu sei que não posso seguir em frente com a minha vida até que esta história seja contada.
Bilmiyorum. Bana bir şey söylemediler.
Não me disseram nada.
Bilmiyorum, büyük bir şey. Beyninin seni götüreceği bir yer.
Eu sei que continuarás a evoluir sei lá, para algo maior.
Çok fazla bilmiyorum, ama emin olduğum bir şey var Sen Akad değilsin.
Não sei muito, mas de uma coisa tenho certeza, não és akkadiano.
Öyle muazzam bir şey mi bilmiyorum ama şanslıydım işte.
Não sei se é assim tão grandioso. Tive apenas sorte.
Bir şey söyleyebilir miydim bilmiyorum.
Não sei se eu podia ter dito alguma coisa.
Yok öyle bir şey. Neyden bahsettiğini bilmiyorum.
- Não me lembro de nada.
- O kahrolası şey de neydi öyle? - Bilmiyorum fakat bir şey söylemek gerekirse,
Não estás a ajudar, Donnie, mas obrigado.
Böyle bir şey niye oldu hiç bilmiyorum.
Não sei o que se passa. Não tenho inimigos.
Eğer Jason Nicholas'a bir şey yaptıysa, ben bilmiyorum ve Jason'ın bunu yapacağını hayal bile edemiyorum.
Se o Jason fez alguma coisa ao Nicholas, eu não sabia nada acerca disso, e eu não conseguia imaginar que o Jason alguma vez o pudesse ter feito.
Bir şey çaldığını mı düşünüyorsun? Bilmiyorum.
- Achas que ela roubou alguma coisa?
- Bilmiyorum. - Bir şey görebiliyor musun?
- Estás a ver alguma coisa?
Bak, onu neden vurdum bilmiyorum. Bu silahı neden tutuyorum onu da bilmiyorum ama kıpırdar ya da bir şey yaparsan onu tekrar vururum.
Ouve, não sei porque lhe dei um tiro, nem porque tenho esta arma nas mãos, mas se te mexeres ou fizeres alguma coisa, volto a disparar sobre ele.
Dick kendisi bir şey kazmadığı sürece bununla ne yapacağımı bilmiyorum Frank.
A não ser que o Dick em pessoa esteja a cavar, não sei o que fazer com isso, Frank.
Ne dediğinizi bilmiyorum ama sanki acil durum notu gibi bir şey.
Eu não sei do que você está a falar, mas parece um tipo de aviso "em caso de emergência".
Bununla ilgili bir şey bilmiyorum.
Obrigada por vir.
Nedenini bilmiyorum ama bunu geri döndürmek için bir şey yapamam.
Não sei porquê, mas nada que eu fizesse conseguia reacendê-la de novo.
Nasıl bir insan birinin sevdiğine böyle bir şey yapar bilmiyorum.
Não sei como alguém podia fazer isso com a pessoa amada.
Bilmiyorum, her şey bir anda oldu.
Aconteceu tudo muito depressa.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17