Bu olur tradutor Português
17,051 parallel translation
- Bu olur mu?
- Que tal isto?
Anlaşma koparabiliriz, senin için de en hayırlısı bu olur.
E acho que podemos conseguir-te um acordo muito bom.
Kabul etmeyeceği tek anlaşma bu olur.
É o único que nunca vai aceitar.
Bir hırsız sülalesinin mirası da bu olur.
O legado de uma família de ladrões.
Elbette bu büyük bir devrim olur.
Esta seria, obviamente, uma enorme revolução.
Bu şekilde kalsın, olur mu?
Vamos deixar assim, não vamos?
Tek yapacakları daha fazla masumun canına kıyıp bu bloktaki koşulların daha da ağırlaşmasını sağlamak olur.
Tudo o que vão fazer é tirar mais vidas inocentes e terem a certeza que as condições aqui piorem.
Birinin bu adamların konuşmasını istemediği aşikâr ama nasıl olur da... - Geldiğimizi bilirler mi?
Entendo que alguém não queira que estas pessoas falem, mas como sabiam que vínhamos?
- Dünyanın bu köşesinde bir rahibin ne işi olur?
O que está a fazer um padre neste lado do mundo?
Bahsettiğin kişi Bobby Axelrod ise bu maç bu seneki unutulmazım olur.
Se é o Bobby Axelrod, vai ser o dia mais feliz.
Olur da bu yolda zarar görürsen en azından şansımızı denedik deriz.
E se fores esmagado no processo, que se lixe, foi uma boa tentativa.
Biraz zor zapt olur bu.
Esta é astuta.
Kırk yıllık birikmiş bir öfkem var. Ve sana söylemem gerekenleri söyleyemeden ölürsen bu çok boktan olur.
E tenho quarenta anos de raiva acumulada, era mau se morresses antes de eu poder dizer tudo o que preciso de dizer.
Bu mükemmel olur aslında.
Podia assentar na perfeição.
- Bu son eleme, ne olur...
- É a última audição...
- Bu nasıl olur?
- Como é que podia ser?
Bu dünya çok tehlikeli. Biri gerçekte kim olduğunu öğrenecek olursa tehlike yüz kat daha büyük olur.
Se alguém soubesse quem ela realmente é, o risco seria cem vezes maior.
Bu tam Cosby'lik olur.
Já pareces o Bill Cosby.
Olur, beni bu gece arar mısın?
Ligas-me logo à noite?
Çeneni kapat, bu işi de bana bırak, olur mu?
Tens de calar essa boca e deixar-me tratar disto, OK?
Bu yüzden, böyle bir şey üstünde çalıştığınızı öğrenmek şok edici olur ki...
Portanto, seria chocante descobrir que vocês estão a trabalhar num tal...
Evet, bu akşam harika olur.
Sim, esta noite está perfeito.
İkimizde bu zaman içinde bunu göz önünde bulundurursak iyi olur.
Ambos deveríamos aproveitar este tempo, para tomar isso em consideração.
Nasıl olur da bu adamları araştırmazsın?
Não investigaste o historial destes gajos?
Çabucak bir doktora uğrasak olur mu, sanki bu şey...
Achas que devíamos ir a um médico muito rapidamente, sinto que...
Bu müsrifçe olur.
Isso é um desperdício.
Bu olayı unutup geçsek nasıl olur?
Podemos esquecer isso e seguir em frente?
Bence bu bir hata olur ama bu kararı ben vermeyeceğim.
Acho que seria um erro, mas a decisão não é minha.
Bu absürt soruşturmanın edineceği her bir başarının zararı büyük olur.
Qualquer sucesso que esta investigação de treta tenha é tóxico.
Genelde bu büyük balıkların son çırpınışları olur av bitmeden önce.
Bem, os peixes grandes costumam ter um truque quando se aproximam do barco.
Bu yardımcı olur.
Isto vai ajudar.
Ama bu konuda uzunca ve iyice düşünsen iyi olur.
Mas será melhor pensares muito a sério sobre isto.
Umarım bu eline ulaştığında sağlığın ve huzurun yerindedir. Değilse de, mümkün olan tüm huzur senin olur umarım.
Espero que se encontre bem e em paz, ou uma paz como aqueles como nós podem invocar.
Nasıl olur bu?
Que te parece?
Bu işi bitirmeye bu kadar yaklaşmışken, Adalet Komisyonunca durdurulmasını görmek felaket olur.
Seria brutal chegar tão perto para ficar preso no Comité.
Eğer içerideki adam Russki çıkarsa bu oylama bizim için kötü olur.
Se o russo vem a ser o infiltrado, isto pode ser mau para nós.
Sıkı tutunsan iyi olur, bu motor iblis enerjisiyle çalışıyor.
Agarra-te bem, esta mota anda com energia demoníaca.
Bu sorun olur mu?
Isso será problema?
Bir dakika dahi geciksen bu çocuğun hayatına mal olur.
Um atraso de um minuto vai custar a vida dessa criança.
Bu da olur.
Pode ser.
Bu bankalara hücuma, rublenin çökmesine ve borçların ödenememesine neden olur.
Resultará na corrida aos bancos, colapso do rublo e incumprimento de dívidas.
- Bu durumda Underwoodlar olmasa daha iyi olur.
Neste momento, ela está melhor sem os Underwood.
Lance, sen menajerimsin ve bu durum her ne kadar tezat olsa da seni seviyorum ama buraya felsefi bir konuşma yapmaya geldiysen kısa ama çok kısa tutarsan gerçekten iyi olur.
És o meu agente e gosto muito de ti. O que é um oximoro. Mas se queres uma conversa filosófica espero que seja curta.
- Bu senin yararına olur.
Seria do teu interesse.
Bu şekilde kalmasını sağlamak akıllıca olur.
E será melhor que fiquem assim.
Ona elini sürersen bu senin sonun olur.
Ponha-lhe as mãos em cima... E isso será o seu fim.
Gecenin bu vakitlerinde Sibirya kışından bile soğuk olur burası.
À noite, ele é mais frio que o Inverno da Sibéria.
Bizi kaybetme riskini almak istemediğini biliyorum ama bu başarısız olacağımızı varsaymak olur.
Pensa que não pode arriscar perder-nos, - mas presume que falhamos. - Não vamos.
Evet, umarım bu yenilik zamanla yok olur.
Sim, esperava deixar de ser uma novidade, em breve.
Hatta çocuğu olmasını çok istiyor. - Bu ona harika bir alıştırma olur yani.
Na verdade, está ansiosa para ter o seu próprio filho, por isso, será uma óptima prática.
Bana bir iyilik yap ve bu anda yaşa olur mu?
Faça-me um favor e concentre-se, pode ser?
olurdu 43
ölürsünüz 19
olursa 17
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
ölürsünüz 19
olursa 17
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur biter 25
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olay 48
bu olmaz 67
bu olacak 24
bu olmayacak 50
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
bu olabilir 58
bu olsun 16
bu olay 48
bu olmaz 67
bu olacak 24
bu olmayacak 50
bu olamaz 268
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olayda 16
bu olabilir mi 19
bu oldu 16
bu olmamalıydı 17
bu olağanüstü 52
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43