English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bu çocuklar

Bu çocuklar tradutor Português

9,092 parallel translation
Demek istediğim, rakiplerinin elenmesini dileyebilirsin, bilinçaltında olsa bile, büyü çok güçlüdür. Ve bu çocukları inciten şey de bu.
- E é o que está a magoar estes miúdos.
Bu çocuklar senin çocukların mı?
Aqueles adolescentes.
- Bu çocuklar, bu oğlanlar... - Merhaba, İngilizce var mı?
estes rapazes... habla inglês?
Öyle anneyi hak etmiyorlar dersen sana katılırım ama kadının bu çocuklar dışında kimsesi yok.
Pode dizer que não a merecem? Talvez. Mas são tudo o que ela tem.
Tüm bu çocuklar öğrenci kredileriyle mücadele ediyorlar.
Todas aquelas crianças a abandonar aqueles empréstimos estudantis.
Sosyal konutlarda tek başıma bu çocukları büyüttüm. Neye benzediği hakkında bir fikrin var mı?
Faz ideia do que é isso?
Bu çocuklar için yaptıkların gerçekten çok güzel.
É maravilhoso o que estão a fazer por estas crianças.
Acaba bu çocukları yetiştirme konusunda gerçekten başarısız mıyım ben?
Posso estar a fazer um péssimo trabalho a criar estas crianças?
Bu çocuklar sana ne yaptı?
O que estes rapazes fizeram consigo?
Bu çocukların her biri onlardan başka kimsenin göremediği Drill adında... bir arkadaşı olduğunu iddaa ediyor.
Todas estas crianças alegam ter um amigo chamado Drill, que mais ninguém consegue ver.
Bu çocuklar üzerinde gayr-ı ihtiyarî ameliyat yapılmış.
Estes rapazes foram operados de forma involuntária.
Bayan Sanger, bu çocukların hepsi doğuştan mı kör?
Srta. Sanger, todas estas crianças são cegas de nascença?
Geçen son dört yılda bu çocukların birçok ağır yükünü ben kaldırdım.
Eu já fiz a maior parte do trabalho com eles nos últimos 4 anos.
Bu çocukların sinirlerini 12.'lik pompalılar yerine müzik ve şairlikle ifade edebilmeleri gerçeğinde umut var.
Há esperança no facto de eles exprimirem a raiva através da música e da poesia e não de uma arma.
Bak, eğer tüm o çocuklar birbirlerine karşı bu sihiri kullanıyorlarsa, BTMM Fuarı'nda devasa bir geri dönüş döngüsü büyüyor demektir.
Se todos os miúdos estão a usar o feitiço uns contra os outros, então uma reacção cíclica está a crescer dentro desta feira de ciências.
Tamam çocuklar, bu son soru.
Muito bem, esta é a última.
Çocuklar bence bu gecenin bir anlamı var.
- Acho que esta noite estava destinada.
Çocuklar bu mevsimde çok fazla ıstakoz bekliyorsunuz.
Estão à espera de apanhar umas lagostas bastante pesadas esta época.
Eğer bu adamları savaş kurbanı ederseniz, Boston halkı onları zorbalığın çocukları olarak görmezler.
Se fizer destes homens uns mártires, as pessoas de Boston não irão vê-los como filhos da tirania.
Ya biz bu adamlarla bugün savaşırız, ya da çocuklarımız 500 yıl bunlarla savaşırlar.
Lutamos hoje contra estes homens, ou os nossos filhos lutarão com eles durante 500 anos.
Bu orospu çocuklarının hepsinin küçücük ayakları var.
Estes sacanas têm pés pequenos, comparando comigo.
Bu aileler çocuklarını güvenli bir ortamda büyütmeliler.
Estas famílias... Deviam ter condições de criar os seus filhos num ambiente seguro.
Çocuklar, bu Carl.
Pessoal, este é o Carl.
- Çünkü bu insanlar çocuk gibi ve çocuklar hikâyeleri sever.
Porque eles são umas crianças, e as crianças gostam de histórias.
Bu erkek çocuklarının odası.
Este é o quarto do filho, o Warren.
Üzgünüm çocuklar, bu çok sık yaşanıyor.
Desculpem, acontece muito isso.
Bu iğrenç şehirdeki adamların, kadınların ve çocukların yarısı o yasaları çiğniyor.
Metade dos homens, mulheres e crianças desta maldita cidade quebram as leis sagradas.
Anca birlikte, hep beraber durdurabiliriz. Belki bu bile yetmeyebilir ama en azından orospu çocuklarına iyi bir dövüş veririz.
Só juntos, todos nós, e mesmo assim pode não ser suficiente, mas ao menos daremos luta aos cabrões.
Ama senin sayende bu evsiz çocuklar normal bir hayat yaşayacak. Okul bahçesinde oynayıp bisiklet sürecek, sırf istedikleri için koşacaklar.
Mas graças a si, estas crianças sem-abrigo vão ter vidas normais, vão brincar no jardim, vão andar de bicicleta, vão correr por pura diversão.
Bazen bu insanlar uyuşturucu ve alkol sorunu olan ailelerin çocuklarıdır.
Às vezes, essas pessoas... têm pais com problemas de droga ou álcool.
Michael Stonebridge'in çitleri tamir ettiği bir dünya eşiyle kavga ediyor çocuklar bahçede koşturuyorlar onu deli ediyorlar ve bu... Bunun her saniyesi onun hoşuna gidiyor.
Há um mundo em que Michael Stonebridge está a arranjar uma cerca, a discutir com a sua patroa, e as crianças a correr pelo jardim, deixando-me louco... ele adora cada momento disso.
Ama kendi çocuklarınızdan bahsetmediniz çünkü bu sizi şüpheli gösterecekti.
Mas não mencionou os seus filhos porque sabia que isso faria de si um suspeito.
Yeni ipucu... Bu yangın evin içindeki insanlarla yakılmış. çocuklar varken.
Nova evolução... este incêndio foi com pessoas em casa... crianças
Annelerini kaybetmelerinden bu yana çocuklarımdan bir gün dahi ayrı kalmadım.
Nunca estive longe dos meus filhos, nem sequer um dia, desde que perderam a mãe...
Bu deli herif, çocuklarının dişlerini çekiyormuş.
Sabe que aquele doido lhes arrancou os dentes?
Evimdeki tüm erkek çocukların velâyet hakkı bende ve Dr. Gallinger'a tüm bu ameliyatları uygulaması için tam yetki verdim.
O estado concedeu-me a guarda de todos os rapazes da minha casa. E dei mesmo autorização total ao Dr. Gallinger para realizar estes procedimentos.
Problem şu ki çocuklar reşit olduğunda onları göndermekle mesûlüz ne yazık ki bu da, onların dışarı çıkıp kendileri gibi ileri zekâ geriliği olan çocuklar yetiştirmesine neden oluyor.
O problema é que, assim que os rapazes chegam à idade adulta, somos legalmente obrigados a libertá-los. O que, infelizmente, os deixa livres para gerar mais idiotas, como eles próprios.
Ama Helle Anker'e göre çocuklarımız bu sosyal düzen içerisinde büyürse, büyük bir felaket bizleri bekliyor.
Mas de acordo com Helle Anker, íamos directos para uma catástrofe se os nossos filhos não crescerem com nulidades não biológicas.
- değil mi, çocuklar? - Evet, bu doğru.
Sim, isso mesmo.
Bu yüzden senin gibi birine ihtiyaçları var. Normal çocukların nasıl davrandığını görmeleri için.
É por isso que precisam de alguém como tu, para mostrares como é normal as crianças comportarem-se.
Çocukların sana ihtiyacı var, benim sana ihtiyacım var. Bu yüzden kalk hadi.
Os miúdos precisam de ti agora, e eu preciso de ti agora, então preciso que te levantes.
- Çocuklar bence bu Tyler değil.
Malta, eu acho que não é o Tyler.
Pekala orospu çocukları, bu işi hemen bitirelim.
Cabrões, vamos ser rápidos.
Çocuklar, bu akşam burada çok güzel kızlar var.
Estão cá muitas miúdas giras, hoje.
Doğmamış çocukların duyduğu şey bu.
É o que ouvem os por nascer.
Evet, bu yüzden Weather Dağı'ndaki çocukların başı belâda.
Sim, é por isso que os miúdos no Monte Weather estão em sarilhos.
O dağın içinde bize yardım etmiş insanlar bu savaşla alakası olmayan çocuklar var.
Existe pessoas dentro dessa montanha, que nos ajudaram, crianças que nada têem a ver com esta guerra.
Çocuklar bu şeyin gitmesi gerekiyor.
Tenho de livrar-me desta coisa.
Bu kısmı çocuklarıma açıklamak için birkaç senem vardır dedim.
Ainda tenho uns anos até ter de explicar esta parte aos miúdos.
Ama itiraf etmeliyim çok merak ediyorum bu anlaşmayı yapıp bölgeyi paylaşırsak biz içeri girersek çocuklarının karara sadık kalacağı teminatını verebilir misin?
Mas pergunto-me, se fizermos este acordo, se dividirmos o território e nós nos instalarmos, pode garantir que os seus rapazes cumprirão?
Ama sizde senin çocukların, torunların... Bu işe bağlı olduğunu göstermek adına ne yapmaya razısın?
Mas com os seus filhos e os seus netos, o que está disposta a fazer para nos mostrar que está comprometida?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]