Çocuklarla evde tradutor Português
81 parallel translation
Çocuklarla evde.
Em casa com os miúdos.
Çocuklarla evde oturuyor.
Em casa, com as crianças.
Karen çocuklarla evde olurdu. Asla soru sormazdı zaten.
A Karen ficava em casa com os miúdos, e nunca perguntava nada.
Theresa ve çocuklarla evde kalırım.
Eu fico em casa com a Theresa e os miúdos.
O, çocuklarla evde, herşeyde harika biri.
Ela é bestial com os miúdos, com a casa, com tudo.
Yani, senin çocuklarla evde kalmak istememeni anlayabiliyorum.
Quer dizer, eu entenderia que tu não querias ficar em casa com os teus filhos.
O çocuklarla evde olur.
Ela estará em casa com os miúdos.
Evet. Bugün çocuklarla evde.
Sim, ela hoje ficou em casa com os miúdos.
Jen, bugün çocuklarla evde kalın.
Jen, fica em casa com os miúdos.
Seninle ve çocuklarla evde geçirdiğim günlerde sırf kahvaltı ederken bile hayatımda hiç o kadar mutlu olmamış ve korkmamıştım.
Os momentos contigo e com as crianças, em casa a tomar o pequeno-almoço... apenas isso... Nunca me senti tão feliz.
Benim senden çok daha fazla para kazandığımı düşünerek ben işe gideyim, sen de çocuklarla evde kal.
Visto que, de qualquer modo, ganho mais dinheiro do que tu, que tal se eu trabalhasse e tu ficasses em casa com os miúdos?
Birimiz siz çocuklarla evde kalması lazım.
Um de nós tem que ficar em casa convosco.
Evde çocuklarla yastık savaşı organize etmeye çalışıyor.
Em casa, com os miúdos, ele tenta organizar lutas de almofadas.
Peki evde dadıları olmayan çocuklarla kim kalacak?
Sabe quem ficara com as crianças?
Ben gelmeyeceğim, evde çocuklarla kalacağım.
Decidi ficar em casa com as crianças.
Paramount'la anlaşmak üzereyiz, Universal ilgileniyor, ve biz bu şehirde patlama yapıp, Beverly'de havuzlu ve baharat bahçeli güzel bir evde yaşayacağız, bütün varlıklılığımızla ve çocuklarla, Ro.
A Paramount está no papo, e a Universal está interessada, e nós vamo-nos pirar desta cidade e vamos para os montes de Beverly, com uma piscina, um ervário, tudo do melhor, e miúdos também, Ro.
Ve Al, bilmeni isterim ki, çocuklarla da konuştum, durum ne kadar kötüye giderse gitsin, başlıklarımızı evde takmayacağız.
E quero que saibas que, por muito que as coisas piorem, e acho que falo também pelos nossos filhos, não usaremos os sacos dentro de casa. Certo, meninos?
Seni deniz kıyısında küçük bir evde... etrafında çocuklarla görüyorum.
Vejo você numa cabana perto do mar... rodeada de crianças.
- Nereye gidiyorsun? Dixie çocuklarla evde.
Onde vais?
Evde kalıp çocuklarla ilgileneceğini söyleyen sendin.
Disseste-me que ficavas a tomar conta dos miúdos.
O, çocuklarla, evde, kısaca herşeyde harika biri.
Ela é bestial com os miúdos, com a casa, com tudo.
Elliot, Kathy ve çocuklarla birlikte evde.
O Elliot está em casa com a mulher e os filhos.
- Evde, çocuklarla harika bir şekilde kalacak olman.
- Que tu vais ser tão... Boa a ficar em casa com os nossos filhos.
Tabii ki evlendikten sonra evde çocuklarla kalmak istediğine karar verdi, bilirsin işte.
Mas depois que se casou... decidiu ser dona de casa e cuidar dos filhos.
Evde çocuklarla birlikte olsaydım, bunu yapamazdım değil mi? 58, 59, 60...
Se estivesse em casa, com os miúdos, não poderia fazer isto, certo?
Sonu olmayan bir işte dosya memuru olarak çalışıyorum, yani bazen köşedeki çocuklarla takılıyorum ama çoğu zaman evde tek başıma kalıp kitap okuyorum.
Às vezes ando por aí com o pessoal da esquina, mas a maior parte do tempo estou sozinho em casa a ler.
- Evde çocuklarla televizyon izliyordum.
- Estava em casa a ver TV com os miúdos.
Birimizin evde kalıp, ev ve çocuklarla ilgilenmesine, diğerimizin de para kazanmak için çalışmasına karar vermiştik.
Ambos concordamos que um de nós tem de ficar em casa a tomar conta dos miúdos e o outro tem de ir trabalhar.
Ben işime dönersem, sen de evde kalıp çocuklarla ilgilenebilirsin.
Se eu voltasse a trabalhar e tu ficasses em casa com eles...
Yarın çocuklarla benim evde parti yaparız.
Amanhã jantamos lá em casa!
Noel'i çocuklarla geçirerek evde olabilirdim.
Eu poderia estar em casa com os meus filhos.
- Çocuklarla birlikte evde.
- Está em casa com os rapazes.
Sizin evde çocuklarla değil mi?
Ele não está na sua casa com os rapazes?
Bana gelir, evde takılırsın. Çocuklarla tanışırsın.
Podias ir vesitar-me, entrar na minha casa, conhecer os meus filhos...
Evde çocuklarla kalmak.
Ficar em casa com os miúdos.
Gelecek sefere benimle ve çocuklarla birlikte evde olacak.
Ele estará em casa da próxima vez, comigo e com os miúdos.
Evde çocuklarla takılıyordum, sonra bir anda o ses...
Meu, estava a relaxar com os meus amigos, quando de repente...
Karım, çocuklarla yalnız, ve fırtına bastırmadan önce evde olmalıyım.
A minha mulher está com os miúdos e tenho de voltar para casa antes da tempestade.
Ben kiralık katil olmaya devam edeceğim sen de evde çocuklarla ilgileneceksin.
Eu servirei de assassino de aluguer e tu ficarás em casa com os miúdos.
Ben evde çocuklarla tıkılıp kalmışken, sen bir yerlerde Ryan Gosling ile beni aldatırsan Leonard'a paşa paşa para vereceksin.
- E o nariz sangrou ao veres Up. Lava a tua roupa! Stuart, não precisavas de fazer o jantar.
- Evde çocuklarla.
- Em casa, com as crianças.
O çocuklarla geçirdiğin zamanın yarısını evde geçirsen...
Só sei que, se passasses em casa metade do tempo que passas com os miúdos, não estaríamos...
- Sana ne dememi istiyorsun? - Ben evde çocuklarla ilgilenirken onunla birlikte olmadığını söyle.
Diz-me que não estavas com ele enquanto eu estava em casa a cuidar dos nossos filhos.
Biri evde çocuklarla kalmalı.
Alguém tem de ficar em casa com as crianças.
İşi yüzünden çok seyehat etti. - Ben de evde çocuklarla kaldım.
Ela viajava muito por causa do trabalho, eu ficava em casa com os filhos.
Ben evde çocuklarla tıkılıp kalmışken, sen bir yerlerde Ryan Gosling ile beni aldatırsan Leonard'a paşa paşa para vereceksin.
Se vou ficar em casa com os miúdos, enquanto tu andas a filmar e a trair-me com o Ryan Gosling... Então o Leonard tem de ser pago.
Bu tuhaf evde diğer çocuklarla kalıyorum.
Estou a viver numa casa esquisita com uns miúdos.
Evde çocuklarla mı kalmak istiyorsun? Seni yine desteklerim, her türlü.
Queres ficar em casa com os miúdos?
Evde, çocuklarla oturacağım. Çok bitkinim zaten.
Estou exausta.
Evde çocuklarla mı kaldı?
Ficou em casa com os rapazes?
Aylarca çocuklarla birlikte evde bırakıldıkları için.
Porque são deixadas em casa com as crianças, durante meses.
evdeyim 77
evde misin 63
evde 203
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101
evde değil mi 17
evde kimse yoktu 16
evde misin 63
evde 203
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101
evde değil mi 17
evde kimse yoktu 16
evde görüşürüz 46
evdeydim 25
evde değil 72
evde değildi 16
evdeyiz 27
evdesin 31
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
evdeydim 25
evde değil 72
evde değildi 16
evdeyiz 27
evdesin 31
çocuklar 5285
çocuk 1118
çocukların 41
çocukları 61
çocuklarım 135
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocuklara 23
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22
çocuklarını 17
çocuklarımız 21
çocukların var mı 28
çocukları severim 21
çocuklara 23
çocukken 158
çocuklar için 51
çocuklar nasıl 59
çocuklar iyi mi 22