Dinleme onu tradutor Português
815 parallel translation
Dinleme onu.
Não dê ouvidos.
Dinleme onu, bu saçmalık!
- Estás doido.
- Dinleme onu.
Então não lhe ligues.
- Sakın dinleme onu.
Não o ouça, David!
Dinleme onu.
Não faças caso.
- Dinleme. Onu iyi tanırım.
Não o ouças, Bruce.
Onu dinleme Dorian.
- Não lhe dês ouvidos, Dorian.
- O hasta bir adam. - Onu dinleme!
- É um homem doente.
Onu dinleme. Kasabadaki rahipten duyduğu bir efsane bu sadece.
Não o ouça, é uma lenda que ele ouviu do padre na cidade.
Sakın onu dinleme.
Não faça caso dele.
Sakın onu dinleme, Ringer!
Não faça isso, Ringer! Atire logo!
Onu dinleme, Harold.
Não a ouça, Harold.
- Onu dinleme, genç bayan. Hiçbir insan bu kadar acımasız değildir.
- Não lhe dê ouvidos, Lady.
Onu dinleme.
Não lhe dê ouvidos.
- Onu dinleme, o bir bunak.
Não lhe ligue, está senil.
- Ve onu da dinleme.
- Não faça conta.
Onu dinleme.
Não ligues a isso.
Onu dinleme!
não lhe dês ouvidos.
- Sen onu dinleme.
- Não o escute.
- Onu dinleme.
- Não o oiça!
Onu dinleme.
Não o ouça.
- Bir dahaki sefere onu dinleme.
Não lhe ligues, para a próxima.
- Onu dinleme.
Não lhe dês ouvidos.
Onu dinleme.
Não lhe ligues.
- Anne lütfen onu dinleme.
- Aprendi a lição, juro.
- Onu dinleme.
- Não o ouça.
- Onu dinleme!
- Não lhe dês ouvidos!
Onu dinleme.
Por isso, não lhe dês ouvidos.
Sakın unutma, onu dinleme!
Não te esqueças : não o ouças.
Onu dinleme!
Não escute ele.
Bartlett, onu dinleme!
Bartlett, não lhe dês ouvidos!
Bobby o adam senin düşmanın, onu sakın dinleme, sana yalvarıyorum.
Bobby. Esse homem é teu inimigo, não o oiças, suplico-te.
Bana gel. Onu dinleme Sheba.
- Não lhe dês ouvidos.
Dinleme sen onu.
Näo lhe dês ouvidos.
Onu dinleme.
Não ligues.
Onu dinleme.
Não Ihe prestes ouvidos.
Norman, bana biraz önem veriyorsan onu dinleme!
Norman, se tens respeito por mim, näo lhe dês ouvidos!
- Onu dinleme, Charlie.
- Não o ouças, Charlie.
Onu dinleme.
Não o escutes.
Onu dinleme.
Não o ouçam.
Onu dinleme anne.
Não ligues, mãe.
Onu dinleme.
Não o ouças.
Böyle birşeyi asla yapamam. Onu dinleme.
- Eu nunca faria isso.
Onu dinleme, Burglekutt.
Nao facas caso, Burglekutt.
Lütfen, lütfen onu dinleme. Pes etme.
Não posso acreditar naquela astronauta.
- Sen onu dinleme.
- Não lhe dês ouvidos.
- Onu dinleme.
- Não ligues ao que ela diz.
Onu dinleme.
Não lhe ligues!
- Onu dinleme.
Não lhe dês atenção.
Onu dinleme, Marge.
- Não lhe ligues, Marge. Ele...
Onu dinleme.
Não o ouça, Tog.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu sevdim 104