Diğer taraftan tradutor Português
1,220 parallel translation
Diğer taraftan.
Pelo outro lado.
Diğer taraftan, şöyle de denebilir, Öğrendiklerin önemli ya da önemsiz gibi gözükebilir, Ama işe yarar veya yaramaz olduğu ileride belli olur.
Por outro lado, as coisas inúteis até podem nem servir para nada mas também pode ser o contrário.
Diğer taraftan, öfkeli insanların içini biraz anlamanı sağlıyor.
Mas sempre serviram para te ensinar alguma coisa sobre os cretinos deste mundo.
Diğer taraftan, biraz daha dövüşmek isteyebilirsin.
Por outro lado, estás a dar-me vontade de lutar.
Birinin diğer taraftan bacağını tutması lazım.
Preciso que alguém lhe segure na perna do outro lado.
Diğer taraftan, biraz da ürkütücü.
Por outro lado, causa arrepios.
Kapı diğer taraftan açıIıyor.
E só dá para abrir pelo outro lado.
Diğer taraftan maymun görür, maymun yapar.
Por outro lado, hoje em dia está na moda.
Bundan kaçmayı becerdik, ama diğer taraftan gravition kayma yüzde 310 artdı.
Tentamos evadi-lo... mas a distorção graviton aumentou em 310 %. Janeway à Enfermaria.
Diğer taraftan, oldukça açık.
Por outro lado, é bastante óbvio.
Diğer taraftan, siz sadece bir ay falan çıkmıştınız?
Além disso, os teus homens só andam contigo quê, um mês?
Diğer taraftan, kayıp diş fırçalığımı buldum.
E acabamos de encontrar a minha escova de dentes perdida.
Diğer taraftan, tarım raporlarını okumuyorum.
Mais uma vez, eu não leio o magazine rural.
Diğer taraftan adam hep morukmuş. Çıkmaza girdik gibi görünüyor.
Parece que foi toda a vida velho, estamos num beco sem saída.
Diğer taraftan suç mahallinin her köşesinde Fellig'in kanının olması onun hikayesini doğruluyor.
Isso e o sangue do Fellig que encontrámos no local, dizem-me que a história bate certo.
Diğer taraftan, sen... zaman ödünç alacaksın.
Tu, por outro lado estás a viver contra o tempo.
Diğer taraftan Hagen, diğer oyuncuların bir... sezonda yaptığı kadar hatayı tek bir maçta yaptı.
Hagen, por outro lado dava mais tacadas más num só jogo, que a maioria numa temporada.
Diğer taraftan idaren de affedilemezdi.
Em qualquer dos casos, a tua conduta foi indesculpável.
Neyse, ne yazık ki, şirket benden seni buharlaştırmamı istiyor. Diğer taraftan senin durumundaki birisini anlayabiliyorum yaşlı olup hiçbir geleceğe sahip olmamak mali sorunları çözecek bazı yollar buldurur.
Infelizmente, a companhia exige que eu o vaporize, mas, por outro lado, percebo que alguém na sua situação, velho e sem futuro, arranje umas formas criativas de resolver os seus problemas financeiros.
Ve bazen senin bir taraftan gitmen gerekir... onun da diğer taraftan gideceği tutar.
Por vezes, temos de seguir por um caminho... e eles têm de seguir pelo outro caminho.
Hayır, ama diğer taraftan ona hak da veriyorum.
Não! Compreendo-te perfeitamente!
Termostat bu gün yukarıyı gösterdiği için teşekkürler tanrım... diğer taraftan benim adam eşini bekleyen Anakonda gibi durmak yerine... ürkerek kaplumbağa gibi kafasını içeri çekebilirdi.
Por sorte liguei o termostato aquele dia... senão meu pénis teria encolhido como uma tartaruga na carapaça... em vez de se insinuar como uma sucuri esperando uma nova disputa.
Diğer taraftan, Simpson'u unutabiliriz.
Mas quanto ao Simspon, acho que é de esquecer.
- Hayır. Diğer taraftan, bunu kendine de saklayabilirdi. Anladığımdan değil ama.
Mas ela também não precisava de te dizer.
Diğer taraftan Steinmetz'deki altı kişi de soruyu bildi.
Mas todos os seis de Steinmetz responderam correctamente.
Diğer taraftan ben ise...
Eu, por outro lado...
Diğer taraftan, konuşma faydalı olmazsa işleri yoluna sokmak için bunu bırakacağım. Tamam mı?
Mas caso não se entendam conversando... deixarei isso aqui para que se entendam melhor.
Diğer taraftan hologramların gemisini almayı deneyebilirsiniz ama çok az bir avcı ve hasarlı bir gemiyle bir hikaye anlatmak için dayanamazsınız.
Por outro lado... poderia tentar levar a nave dos hologramas, mas com tão poucos caçadores, e as naves danificadas, poderiam não sobreviver para contar nenhuma história absolutamente.
Diğer taraftan, bir bitkiyi odanın diğer tarafına ışınlamaktan daha zor değil.
Por um lado, não é mais difícil do que, uh, teletransportar uma planta pela sala.
Diğer taraftan, temizlik tayfasının ilk elemanıydım.
Estive na primeira vaga da equipa de limpeza.
Diğer taraftan girin.
Dê a volta.
Diğer taraftan iyi bir spesiyalite yakalayınca da üstüne atlamak lazım.
Embora, por outro lado, você tem que pular em um bom especial, porque isso vai embora.
Ama diğer taraftan müvekkillim şartları kabul ediyor.
O meu cliente, pelo contrário, concorda com as condições.
Diğer taraftan kaybetmeninse, arındırıcı bir etkisi vardır.
Perder, por outro lado, tem um efeito purificador.
Diğer taraftan, belki de kutsal şaraptan yudumlamıştır.
Por outro lado, talvez esteja a tomar do vinho sacramental.
Diğer taraftan gelen bir ses.
Uma voz do outro mundo.
Diğer taraftan, korku bazen çok sağlıklı olabiliyor.
Por outro lado, o medo pode ser bem saudável às vezes.
Diğer taraftan, Kaptan, durumu kontrol altına almış gözüküyordu.
A Capitã, por outro lado, parecia estar mantendo as coisas sob controle.
Her zaman iki kedisi hakkında gevezelik yapan bir adam olur. Diğer taraftan ben ise, gecenin kalanını kendimi, ölü taklidi yaparak oradan nasıl çıkabilirim diye hayal ederek bulurum.
Acabam sempre com um gajo que só fala sobre os seus dois gatos, enquanto eu passo a noite a imaginar como sair de lá fingindo a minha própria morte.
Diğer taraftan, arıtıcım kalmadı.
Além disso, o meu condicionador acabou.
Rahatla, diğer taraftan, bir kaç saat içinde bitecek.
Além disso, tudo acabará em algumas horas e então à noite...
Diğer taraftan ya bu ya da 15 saat boyunca okuyacağımız ünlüler dergisi.
Além disso, ou é isto ou são 15 horas a ler revistas.
Bir taraftan toprak kazanıyor, diğer taraftan kaybediyoruz.
Ora ganhamos, ora perdemos terreno e estamos num impasse.
Ama diğer taraftan yüzüğe paha biçilemez.
Agora, por outro lado, o anel, não tem preço.
Diğer taraftan seni... sevdim.
Contigo é outra loiça. Gosto de ti.
Çünkü, diğer taraftan kilitleyebilirsin.
Está tudo bem. Não precisas de fechar essa.
Hayır, bu panel işe yaramaz... ama eğer bağlantıları bu taraftan diğer tarafa birleştirebilirsek, savunma ekranını işler hale getirebiliriz.
Não, este painel está inútil Mas, se pudermos fazer uma ponte deste lado para o outro Podemos deixar o escudo operante
Diğer taraftan gitseydin.
Se tivesse ido pelo outro caminho...
Diğer taraftan harika randevuydu.
Além disso, nós tivemos um óptimo encontro. Nós rimos...
Ama diğer bir taraftan, araba oldukça iyi anlatılmış ve dev de...
Mas por outro lado, o carro está muito bem representado... -... e o gigante é..
Diger taraftan bizde sevgi, sefkatli, ahmak var.
Do outro lado temos amoroso, afectuoso, tolo.
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri nerede 149
diğerleri gibi 54
diğer taraf 30
diğer bir deyişle 112
diğer tarafa 33
diğeri ise 20
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri nerede 149
diğerleri gibi 54
diğer taraf 30
diğer bir deyişle 112
diğer tarafa 33
diğeri ise 20