Dört tane tradutor Português
1,321 parallel translation
Britney Spears'e dört tane, değil mi?
Quatro para a Britney Spears, certo?
Dört tane tek gidiş bileti size 360 dolara patlar.
Quatro bilhetes de ida vai custar $ 360 dollars.
Kendine gerçekten iyi bakıyor, ah, kaç ameliyat geçirdi, Jimmy - - dört tane mi?
Sempre teve cuidado Quantas cirúrgias te fizeram? Quatro?
- Dört tane. İstiyor musun?
Tenho quatro nomes, tens com que escrever?
Falcon Fire her ne ise, dört tane istiyorum.
Eu não sei o que é o Falcon Fire. E já quero quatro deles.
- Dört tane biliyorum.
- Sei de quatro.
Çantada dört tane, çorapta beş tane.
Cinco na mochila e cinco nas meias de nylon.
Sineklik için dört tane.
Quatro para o mata-moscas.
Bu dünyada dört tane okurum olmuştu ve onlardan biri de Diana'ydı.
Só tive quatro leitores em todo o Mundo, e um deles foi a Diana.
Dört tane altı.
Quatro seis.
Dade County'de dört tane büyük kırtasiye var.
Há quatro papelarias boas na área de Dade.
Dört tane yeterli değil.
Não fico confortável com 4, capitão.
Dört tane daha öldürücez.
Mataremos outros quatro...
- Ne, sadece dört tane mi yaptın?
- Só fizeste quatro? - Ray!
Peki dört tane Şükran Günü yemeğine nasıl gideceğiz?
Como vamos a 4 jantares de Acção de Graças?
Tamam, gerçekçi bir soru dört tane Şükran Günü yemeğini nasıl yiyeceğiz?
Muito bem, uma pergunta prática : Como comemos 4 jantares de Acção de Graças? Como?
Tavan arasında dört tane var zaten.
Já tenho quatro no sótão. - Eu adorava. - Óptimo.
- Uçakta dört tane çıkış kapısı var.
- Há quatro saídas no avião.
Dört tane işleyen reaktör, iki tane yeniden işleme makinesi, Britanya'nın ana plütonyum stokları.
Quatro reactores a trabalhar, duas unidades de reprocessamento. O principal lugar de armazenamento de plutónio no Reino Undido.
Schotzie dört tane kırılgan ayağı olan minicik yardıma muhtaç bir hayvan.
O Schotzie é um animalzinho indefeso, com quatro patas frágeis.
Dört tane görevlimiz katledildi.
Temos entre mãos quatro pessoas assassinadas.
Dört tane Faidley'in keklerinden kutuda da 24 tane Hollanda birası.
Há quatro pastéis de caranguejo Faidley na mala, 24 cervejas holandesas na caixa.
Hmm. Huh, Yani dört tane.
Quero dizer, quatro.
Bir de dün akşam kabloluda dört tane meme gördüm.
E ontem à noite na TV por cabo vi 4 mamas.
İngilizcede dört tane nefret edilen kelime vardır.
Essas são as quatro palavras mais odiosas da lingua inglêsa.
Üzerinde dört tane kilit var.
Tu tens 4 fechaduras naquilo.
- Dört tane değil mi? - Kesinlikle!
- De certeza.
Evet, benim elimde de dört tane Lyle var.
Bem, eu tenho quatro Lyles.
Üç, dört tane...
- Quantos forem...
Biraz yavaş olsana. Şimdiden dört tane içtin.
Vai com calma, já é a quarta taça.
Benim Dört tane var, biri şimdiden yükseklerde.
Quantos irmãos tens? Irmãos... Quatro, mas um foi enviado lá para cima.
Geriye dört tane kaldı diye düşündü.
Ainda devia ter mais umas quatro.
Üzerinde çalıştığımız işleri yerine koyabilmemiz için, en az dört tane daha sistem analizcisine ihtiyacımız var.
Precisamos pelo menos de 4 analistas de sistema para este trabalho.
Dört tane büyük kırmızı.
- Quatro vermelhos grandes.
Evet. Dört tane var.
São quatro : dois azuis...
Dört tane iki istiyorum ve hepsini sırtıma istiyorum.
Quero quatro níveis dois, tudo nas costas.
- Ben dört tane alayım.
- Quero quatro.
- Yani dört tane mi alayım?
- E depois, tomo quatro? É precisamente isso que quero dizer.
Sadece dört tane kaldı.
- Sinto muito. Só restam quatro.
Adres defterinde dört tane kaçakçının numarası vardı.
Tinha na agenda quatro tipos com dois crimes.
- Dört örümçek, her kata bir tane mi?
- Quatro aranhas, uma por andar?
Size dört tane bırakayım.
Deixo quatro em consignação.
Bununla dört etti. Bir tane de kısmi.
Faz quatro, e um parcial.
Dört tane daha var.
Temos outros 4.
Kaç tane? Binanın içerisinde en az dört iki tane de duvarın üzerinde. Burada, kapının dışında da iki tane koruma var hepsi moleküler silahlı.
- Pelo menos quatro dentro do complexo, dois nas muralhas e dois guardas junto ao portão, todos com armas de partículas.
Kaç tane solo atmalıyım, dört mü?
Quantos solos devo fazer?
Wow, benden dört tane oldu.
Quatro "eus".
Şimdi dört tane var.
Quatro.
Hafta sonunu atlatabilmek için dört ya da beş tane lazım.
Só preciso de quatro ou cinco. É só para o fim-de-semana.
Bana bir dakika zamanınızı ayırabilseniz... Dört numara, 6.koridor, bir tane kaybettim.
Se eu pudesse tomar um pouco do seu tempo para discutir algo... eu perdi um...
Dört şişe şampanya istiyoruz. - Ama beş tane istemişim gibi bahşiş vereceğim.
Traga-me quatro garrafas de champanhe e dou-lhe uma gorjeta choruda.
tane 40
tanesi 2 pezo 17
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört saat 18
dört mü 45
dört üç 26
dört dolar 18
tanesi 2 pezo 17
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört saat 18
dört mü 45
dört üç 26
dört dolar 18