English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Elbiselerini giy

Elbiselerini giy tradutor Português

67 parallel translation
Elbiselerini giy ve buradan defol!
Põe as roupas bem a desaparece daqui.
Haydi giyin, elbiselerini giy.
Veste-te.
En güzel elbiselerini giy ve eline de çiçek al.
vai para casa e veste o melhor terno que você tem.
Çabuk, onun elbiselerini giy.
Rápido, veste as roupas dele!
Elbiselerini giy. Önce Jack'e gideceğiz.
Iremos ver o Jack primeiro.
Elbiselerini giy.
Veste a roupa.
Elbiselerini giy!
E tu, veste-te!
Uslu bir çocuk gibi elbiselerini giy.
Vista a roupa como um menino bonito.
- Elbiselerini giy.
Vista-se!
Acele et de elbiselerini giy.
Despacha-te e veste-te.
Elbiselerini giy.
Veste-te! Veste-te!
Elbiselerini giy de gidelim artık, ha?
Vai buscar as tuas roupas e vamos embora.
- Elbiselerini giy.
- Veste-te.
En güzel elbiselerini giy, çünkü işin bitince... seni ait olduğun yere, sokağa bırakacağım tatlı çocuk.
Põe o teu vestido preferido, pois quando acabares, vou levar-te á rua a que pertences, beleza.
Elbiselerini giy.
Vai-te vestir.
- Elbiselerini giy.
- Veste a roupa.
Elbiselerini giy. Eğlenceye gidiyorsun.
Quando te vestes a rigor, és levada a algum sítio divertido.
Elbiselerini giy. Eğlenceye gidiyorsun.
Se te arranjares, levam-te num passeio divertido.
Şimdi, elbiselerini giy, beyaz adam.
Agora volta a vestir-te rapaz branco!
- Git de güzel elbiselerini giy. - Tamam.
- Vai vestir as roupas boas.
Lütfen elbiselerini giy.
Por favor veste a roupa.
- Elbiselerini giy.
- Pega nas tuas roupas.
Elbiselerini giy. Hemen!
Veste as roupas, agora!
Elbiselerini giy, git ve sabah işe gel.
Veste as tuas roupas, sai e vai trabalhar amanhã de manhã.
Eti buzdolabında bırak ve en iyi elbiselerini giy çünkü ağaç dikme günü, bebek!
Deixa a carne no frigorífico e veste o fato domingueiro. É Dia da Árvore.
Elbiselerini giy.
- Sim. Vai-te vestir.
Elbiselerini giy.
E volta a vestir-te.
Elbiselerini giy. Ne yapıyorsun?
O que está a fazer?
Elbiselerini giy de gel!
Vista-se!
Elizabeth, elbiselerini giy ve git.
Elizabeth, vista-se e vá-se embora.
Elbiselerini giy.
Vistam as vossas roupas!
Tamam, Magic Mike, elbiselerini giy.
Magic Mike, veste-te. FBI.
Elbiselerini giy.
Volta a vestir-te.
Hey, en siyah elbiselerini giy ve dışarı çık, şimdi.
Hey, ponha roupa escura e vá já para o exterior!
Elbiselerini giy.
Veste-te.
Giy elbiselerini.
Veste-te.
Pekâlâ, elbiselerini giy ;
Veste-te.
Elbiselerini giy.
Vista-se.
Giy bu yüzden eski elbiselerini
Portanto, pega tua capa e some
Elbiselerini giy.
Mas vá, vista-se.
Hey, giy elbiselerini.
Ei, volta-te a vestir.
Inga, giy elbiselerini!
Inga, veste-te!
Defol burdan, giy elbiselerini, müziği de sustur!
Estás a perceber? Agora, sai já daí! Veste-te!
Elbiselerini giy. Evet!
Vista-se.
Ama Kyle'a nasıl baktığını görüyorum ve beni, dramatik anlatımları anlayacak kadar tanımadığını biliyorum ama sana diyeceğim şu ki en cici elbiselerini giy en tatlı gülümsemeni takın kıçını kaldırıp buraya gel ve şu erkek arkadaş hırsızına kendini göster.
Mas eu vi a maneira como ela olha para ele. Sei que não me conheces suficientemente bem para decifrares as minhas tendências melodramáticas. Mas dou-te um conselho :
Tanrım, giy şu elbiselerini.
Deus, por favor, volta a vestir-te.
Tanrım, giy şu elbiselerini.
Santo Deus.
Elbiselerini geri giy tamam mı?
Vista-se, está bem?
Elbiselerini giy, aşağıda bekleyen bir kayık var.
Tenho uma canoa à espera.
Jacob, elbiselerini geri giy.
Jacob, veste-te.
- Elbiselerini giy. Benimle geliyorsun.
Vista-se.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]