English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Erkek arkadaş

Erkek arkadaş tradutor Português

11,406 parallel translation
- Ben de erkek arkadaşıyım.
- Sou o pai dela.
Erkek arkadaşı teşhis etti, Şimdi otopsiye geçebiliriz.
Ele foi identificado pelo namorado, por isso, agora podemos fazer a autópsia.
Erkek arkadaşın var mı?
Tem namorado?
Pek değil ama Carson benim erkek arkadaşım olur.
Nem por isso. Mas o Carson é o meu namorado, por isso...
- Geri çekilmiyorum. Adamı soyacağım. Sonra da erkek arkadaşının kafasına bir kurşun sıkacağım.
Eu não estou a recuar, eu vou roubá-lo e depois vou pôr uma bala na cabeça do teu namorado.
Ama suçsuz erkek arkadaşı olayını sevdim bak.
Mas a... coisa do namorado erradamente acusado... isso, gosto.
Hillary benzinciyi tanımış. Bill'den önceki erkek arkadaşı olduğunu söylemiş.
Hillary reconhece o funcionário, um ex-namorado anterior a Bill Clinton.
Annen ne zaman yeni erkek arkadaş edinse senin gitmen gerekiyormuş gibi görünüyor.
Sempre que a sua mãe arranjava namorado, tinha de ir.
Erkek arkadaşın.
O teu namorado.
Son kez söylüyorum. Sen erkek arkadaşımsın. Bu yüzden bana adımla seslenmelisin...
Pela última vez, tu és o meu namorado e devias chamar-me pelo meu nome...
Erkek arkadaşın mıyım?
Eu sou o teu namorado?
Senin erkek arkadaşınım.
E eu sou o teu namorado?
Erkek arkadaşın?
- Namorado?
Erkek arkadaşımın hediyesi.
É do meu namorado.
Umarım son erkek arkadaşımdan iyisindir.
Oxalá sejas melhor do que o meu último namorado.
Tabi ki onu seçersin çünkü adam sıçtığım erkek arkadaşın.
Ele foi escolhido por ser o namorado. - Bem...
Helen'ı ve erkek arkadaşını her yaz High Sierra'ya sürüklerdim ki her bir ağacı kucaklayabileyim.
Costumava arrastar a Helen e o namorado comigo para a High Sierra todos os verões para poder abraçar todas as árvores.
Eski karın erkek arkadaşı ile beraber uçağa atladı ve çocuklar tüm hafta sizde?
A sua ex-mulher pisgou-se com o namorado e ficou com os miúdos uma semana inteira?
Erkek arkadaşım da yemek listesinde.
E o meu namorado está no plano alimentar dele.
Hatta erkek arkadaşın bir sahtekar olmasına rağmen senin asla olamayacağın kadar iyi bir avukat.
O teu namorado pode ser uma fraude, mas é um advogado melhor do que algum dia serás.
- Erkek arkadaşı.
Sou só o namorado dela.
- Erkek arkadaşım değil.
Ele não é meu namorado.
Normal bir arkadaş veya erkek arkadaş falan?
Um amigo ou namorado? Ava teve muitos namorados.
O benim eski erkek arkadaşım bir arkadaşım oldu.
Ele era amigo do meu ex-namorado.
Görünüşe göre erkek arkadaşın Ryan'ın, Jason'la delirmeden önce sorunları varmış.
Parece que o seu namorado teve problemas com o Jason antes dele passar-se.
Müşterim kızının yeni erkek arkadaşının geçmişini araştırmamı istiyor.
O cliente quer que investigue os antecedentes do novo namorado da filha.
Erkek arkadaşı 16 yaşındaymış.
O namorado tem 16 anos.
Kızı ve erkek arkadaşı ayrılmış, araştırma yok.
A filha e o namorado terminaram, então nada de investigação.
Erkek arkadaşı olabilir.
Pode ser um namorado.
Erkek arkadaşım Phillipe bana cinsel hastalık bulaştırdı.
O meu namorado, o Phillipe, deu-me uma DST.
Matematiğimi etkilediği için özür dilerim. Ama daha yeni nakil oldum, ailem birbirinin boğazına yapışıyor. Ve erkek arkadaşım öldürüldü.
- Tenho problemas, e lamento se isso afeta o meu cálculo, mas acabei de ser transferida, os meus pais discutem e o meu namorado foi morto.
Sırf boktan bir üniversiteye gireceğim diye erkek arkadaşımın öldürüldüğünü yazmak istemiyorum.
Não quero falar do meu namorado assassinado. Só para entrar numa merda de faculdade.
Erkek arkadaşım öldürüldü.
O meu namorado foi morto.
Erkek arkadaşımdı.
Foi meu namorado.
- Erkek arkadaşımdı. - Sarah.
- Foi meu namorado.
Erkek arkadaşını özlüyorsun.
Sente falta do seu namorado.
Sen erkek arkadaşını özlüyorsun ben de eşimi.
Temos algo em comum. Tu tens saudades do teu namorado e eu da minha mulher.
Eşim ölmüştü. Bridget bunu öğrenmiş. Sonra bana erkek arkadaşından bahsetti.
A minha... a minha mulher morreu e a Bridget descobriu e falou-me do seu namorado e começou a aparecer para receber ajuda extra.
Erkek arkadaş sorunları mı?
Problemas com o namorado?
Kız kardeşim ve erkek arkadaşı.
A minha irmã e o namorado dela.
Erkek arkadaşını sevdim, özel biri.
Gostei do teu namorado, é especial.
Erkek arkadaşım.
É o meu namorado.
- Erkek arkadaşı var mıydı?
Ela tinha namorado?
İlk erkek arkadaşın?
O teu primeiro namorado?
Erkek arkadaşımla tanış.
Apresento o meu namorado.
Şunu söylemek istiyorum ki... evet, Ryan benim erkek arkadaşım.
Antes de começar, eu só quero dizer que...
Erkek arkadaşınınkilere yardım ettin.
Ajudaste o teu namorado com o trabalho.
Erkek arkadaş.
O namorado.
Ava'nın bayağı erkek arkadaşı olmuştu.
Mas nada sério.
Üç haftalığına erkek arkadaşınla Çin'e tatile gittiğinden beri.
Para a China. 3 semanas.
Erkek arkadaşından belsoğukluğu kapmış.
O namorado tratou-lhe da saúde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]