English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Etrafını sarın

Etrafını sarın tradutor Português

572 parallel translation
Etrafını sarın!
Posto Nº 1!
Evin etrafını sarın.
Cerquem a casa!
Sen oraya, sen arka tarafa. Evin etrafını sarın.
Voce ali, voce la atras.
Pekala, binanın etrafını sarın.
Homens, cerquem a casa! Pai!
Etrafını sarın.
Cerquem-no.
Etrafını sarın!
Passa adiante!
Sadece etrafını sarın ve beni bekleyin.
Não entres! Espera que eu chegue.
Etrafını sarın.
Vão à volta.
Emlakçı Knock'a görünen, karanlıklar içinde etrafını sarıp boğan bir güç vardı, Nosferatu.
Parecia que o agente imobiliário, Knock, fora forçado a entrar na escuridão com a aproximação do estrangulador, Nosferatu.
Binanın etrafı sarıldı.
- Não, entra.
- Birazdan. - Etrafın sarıldı.
Alguma coisa vai sair!
Fıçının üstüne ve altına çivilenmiş tahta çubuklar vardı etrafı çelikten bantlarla sarılıydı ve onu çölün ortasına bırakmışlardı.
Porque aquele barril era feito de ripas de madeira... fixadas em cima e em baixo... e havia tiras de aço em volta dele... e deixaram-no no meio do deserto.
Söylemeliyim ki, çekici ve akıllı bir kız olmana rağmen etrafının budalalarca sarılmasına izin vermişsin.
Devo dizer, para uma rapariga charmosa e inteligente... você certamente que se rodeou duma notável colecção de imbecis.
Etrafı tertemiz edip, eyerleri parlatın,... bir süre dışarının işleri ile ben ilgileneceğim. Belki de yapamayacağın tek şey bu.
Vão montar uma sela o dia todo, já estou cuidando disso.
Bir sopaya takın, etrafını bir makara ipek iplikle sarın... ve sopayı suya daldırın.
Pões numa cana, enrolas um carretel de fio de seda... e manténs a cana sobre a água.
Çektiğin fotoğraflar yüzünden birinin itibarı sarsıIdı diye gece etrafın sarıIıp dayak yedin mi?
Já foste agredida durante a noite porque alguém não gostou do que a máquina fotográfica mostrou?
Nöbetçiler dansçıların etrafını sarıyorlar.
0s sentinelas ficam ao redor dos dançarinos.
Eee Peder, sanki etrafınız sarılmış gibi.
Reverendo, parece que está cercado.
Kendini etrafı Amerika'nın önemli işadamlarıyla sarılmış bir toplantı masasının başında otururken mi gördün?
No grande dia você se viu sentado à mesa...
Etrafınız sarıldı!
Estão cercados!
Seni isteyen kadınlar tarafından etrafının sarıldığını karşılık verdiğini ve sevdiğini kızdığını ve hissettiğini, duygularınla yüzleşmeni.
Que estás cercado por mulheres que exigem que tu respondas e ames e... estejas irritado e sintas... que enfrentas os teus sentimentos.
Pekala! Etrafınız sarıldı.
- Escutem, estão cercados!
Etrafınız sarıldı.
Há homens por cima da cabana!
Deflektör ekranımızla etrafını sar.
Proteja-o com o nosso deflector.
Talby'nin silahşörleri tarafından etrafın sarıldı, Scott.
Estás cercado pelos pistoleiros do Talby, Scott.
Jamisons'ların evinin etrafında her zaman Cora Bea'nın dışarı çıkmasını bekleyen bir kalabalık olurdu.
Sempre havai multidões do lado de fora da casa dos Jamison... esperando qua a Cora Bea saísse.
Etrafınız sarıldı ve hepimiz ağır silahlıyız.
Você está cercado e nós estamos bem armados.
Etrafınız sarıldı.
Estão cercados.
Polis geldi. Evin etrafını sarıyorlar.
A polícia está aqui, e está a cercar a casa.
Etrafınız sarıldı!
Cercámos a casa!
- Kiai! Bu bandajı alıyorsunuz Paris alçısına bandırıyorsunuz kalıbın etrafına sarıyorsunuz ve 15 dakika içinde taş gibi oluyor.
Pega nesta ligadura, embebe-a em gesso-de-paris, enrola-a à volta do molde e, daqui a 1 5 minutos, estará dura como pedra.
Etrafınız sarıldı.
Estás completamente cercado.
- Ne alakası var? - Etrafınız sarıldı!
- Que é que isso tem a ver com isto?
Kanun namına etrafınız sarıldı.
Tu estás rodeado em... nome da lei.
Eğer dinliyorsan Rambo, durumunu açı klıyorum : Etrafın sarıldı. Bütün yollar, caddeler ve yangın çıkışları kapatıldı.
Caso nos esteja a ouvir, Rambo, a sua situação é esta : está cercado, todas as saídas estão bloqueadas, todas as auto-estradas e caminhos cortados.
Dinle. Etrafı sarın ama içeri girmeyin.
Cerca o território, mas não avances.
Etrafın sarıldı.
O edifício está cercado.
Etrafın sarıldı!
Estás cercado.
"Etrafınız sarıldığında ve sayıca azınlıktayken... -... bir tek çıkış yolu vardır."
"Quando estiveres cercado e em minoria, só resta uma saída".
Etrafınız sarıldı.
Estão todos cercados.
Bu Pagoda fabrikasının oradaki bir şey etrafımı sarıyor.
Mas algures neste pagode está a acontecer qualquer coisa. Vamos perceber o que se passa.
Parmaklarımla etrafını sarıp onu kibarca okşamayı seviyorum.
Gosto de envolvê-lo com meus dedos e acariciá-lo suavemente.
Etrafınız sarıldı!
Estás cercado!
Etrafımızın düşmanlar tarafından sarıldığını söylüyorlar.
Diz que estamos rodeados por inimigos.
Etrafınız sarıldı.
O edifício está cercado.
Pekâlâ o zaman etrafımı sarın.
Bem juntem-se à minha volta, então.
Etrafınız sarıldı.
Vocês estão completamente cercados.
Siz etrafı sarın.
Vocês, procurem aqui à volta.
Etrafınız sarıldı.
Temos ísto cercado.
Yetimhane sınırını ihlal ediyorsunuz. Etrafınız sarıldı.
Estão dentro do perímetro de violação do orfanato estão cercados.
Olduğunuz yerde kalmanızı emrediyorum. Etrafınız sarıldı.
São avisados e ordenou-lhes para parar são cercados

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]