Evli tradutor Português
8,745 parallel translation
- Onunla evli değilsin ya, ondan.
- Porque não estás casado com ele.
Jimmy'nin kuzenlerinden biriyle evli.
É casado com uma das primas do Jimmy.
Evli olduğunu sanıyordum.
- Sempre pensei que era casado.
Yeni evli çift gibiydiler.
Eles eram como um casal novo.
- Siz evli misiniz Bay Melville?
- É casado, Sr. Melville?
Evli insanlar çok öpüyorum.
Gente casada beija-me.
Beni ilgilendirmez ama muhtemelen bu yüzden evli değilsin.
Admito que nada tenho com isso, mas deve ser por isso que ainda não casaste.
Ancak bu sadece evli insanlar için geçerli öyle değil mi?
Mas isso só se aplica aos casais, certo?
Yaşlı bir evli gey çift tanıyorum.
Conheço algumas avós gay.
Verme. - Kadın kesin evli.
- Ela deve ser tipo porco.
Evli.
É casada.
Evli kadınlarla gönül eğlendirmemelisin.
Não devias andar envolvido com mulheres casadas!
Artık neden evli olmadığını söylesene.
Diz-me porque razão já não estás casado.
Sen neden hala evli olduğunu söylesen?
Porque não me dizes antes porque razão ainda estás?
- Evli olduğunu unutmuşum.
Esqueci-me que ele era casado.
"Kimse evli bir kadına dokunmasın."
"Nenhum homem jamais toca numa mulher casada".
- Kadın evli değil mi ki?
Ela não é casada?
- Hayır, evli değil.
- Não, não é casado.
Evli misiniz? - Evet.
- É casado?
Sadece evli çitler aynı yatağı paylaşabilirler efendim.
Só os casais podem dormir na mesma cama, senhor.
Hoş biriydi ve evli falandı.
Ele era simpático e casado e tudo isso.
Shawn Kemp'le evli olduğunu fark etmemiştim.
Não sabia que ela tinha casado com um ricaço famoso.
Evli?
- Casado?
Evli misin?
É casado?
Uzun süre mi evli kaldınız?
Um casamento longo?
Neden evli değilsin?
Porque não és casada?
Asla tanımayacağın biriyle evli olduğuma inanamıyorum.
Não posso acreditar que estou casada com alguém que nunca irás conhecer.
En karlı olanlar evli olanlardır.
Os pais casados são os melhores, jamais falam.
Peki, şuan evli misin veya kız arkadaşın falan?
Então, agora és casado, ou tipo, uma namorada?
Annemden önce evli miydin?
Foste casado antes de estares com a mãe?
Evli çifti çok korkutmuşlar.
Um casal foi aterrorizado.
Rajan, belki evli olabiliriz ama bedenim bana ait.
Rajan, podemos ser casados, mas o meu corpo é meu.
Evli olarak ilk yeni yılımız.
O nosso primeiro casados.
Joy'un ömür törpüsü annesiyle dile kolay 18 yıl evli kaldım.
Fui casado com a mãe da Joy durante a merda de 18 anos.
- Evli ve çocuklu bir polis.
É casado e com filhos.
Baylar, burada size teklif ettiklerimiz üst kalite şeyler hatta yaşlı Bay Lumpkin de onlardan biriyle evli.
Meus senhores, o que hoje temos para oferecer é tão bom, Que o velho Sr. Lumpkin ainda casa com um deles!
- Evli misiniz?
És casado?
- Kurtadam olan Paul'le evli.
- É casada com o Paul, que é lobisomem.
Çünkü gördüğünüz üzere Sör Thomas zaten evli.
Porque, sabe... Sir Thomas já é casado.
Sör Thomas hali hazırda evli.
Sir Thomas já é casado.
Bayanlar ve baylar, işte yeni evli çiftimiz!
Senhoras e senhores, o jovem casal!
Evet, hayatının geri kalanında evli olacaksın, bu gece neden eğlenesin ki?
Sim, vais casar-te para o resto da tua vida, portanto, porquê te divertires de todo esta noite?
- Sen evli misin?
- Espera, és casado?
Teknik olarak evli değilsiniz, - yani karın değil.
Tecnicamente, ainda não são casados, portanto, ela não é tua mulher.
Ben evli bir mobilya satıcısıyım.
Sou um vendedor de mobília casado.
Evli olduğumuzu bana neden söylemedin?
Por que não me disseste que tínhamos casado?
Sen evli misin?
Tu és casado?
- Evli misin?
- É casada?
Evli birisin sen.
Você é um homem casado.
Evli değilmişsiniz.
Não é casado.
Onlar evli değil.
eles não são casados.
evli misin 229
evli misiniz 115
evli değilsin 19
evli mi 65
evli değilim 61
evlilik 144
evli değil 18
evliyim 54
evlilik mi 35
evli olduğunu bilmiyordum 23
evli misiniz 115
evli değilsin 19
evli mi 65
evli değilim 61
evlilik 144
evli değil 18
evliyim 54
evlilik mi 35
evli olduğunu bilmiyordum 23