Evli değil tradutor Português
490 parallel translation
Firefly evli değil. - Değil mi?
O Firefly não tem nenhuma mulher.
Evli değil, evleneceği de yok.
Ainda não se casou.
Benimle evli değil mi?
Ela é casada comigo, näo é?
Söylesene, sen evli değilsin, değil mi?
- Você não é casado, pois não?
Evli değil misiniz?
Solteira?
Evli değil.
Nunca estará.
- Evli değil.
- Que ele não é casado.
Sonra onu ayartıp dairesine götürmüş evli değil numarası yapmış.
Depois, ele atraiu-a para o apartamento dele fingiu que não era casado.
Evli değil miyiz?
Somos casados, não?
Yanılmıyorsam bir ara Bayan Lord'la evli değil miydiniz?
- E não esteve casado com ela? - Culpado de ambas as acusações.
Neredeyse tam senin yaşında. O da evli değil.
Ela tem mais ou menos a sua idade e também não é casada.
- Evli değil misiniz Bayan Starbeck?
- Não são casados?
Ne tür bir adamsın, sen evli değil miydin?
Que espécie de homem casado é você?
Öz kardeşine böyle bir soru sormak biraz tuhaf kaçacak ama evli değilsin, değil mi?
Olha, isto é uma pergunta estranha para se fazer a um irmão mas não és casado, ou és?
Ne de olsa kimse 6 aylık evli değil, böyle.
Afinal, não é qualquer pessoa que fica casado durante 6 meses, como nós.
Kız kardeşim Agnese, evli değil ve aileye bağımlı durumda. Aslında, saygıdeğer bir cenaze işleri şirketi... olan Mule ve Oğulları'ndan Rosario Mule... ile evlenmek istiyor.
Minha irmã Agnese, solteira, oficialmente comprometida isso é, noiva de Rosário Molè, da honorável firma Molè filhos, agência de pompas fúnebres.
- O zamanlar evli değil miydin? - Hayır.
- Não eras casada nessa época.
Mark doğduğunda kızınız evli değil miydi?
A sua filha não era casada quando o Mark nasceu?
Evli değil misiniz?
Não são casados?
Ve de evli değil.
E não é uma mulher casada.
Sanırım, ben sizinle evli değilim değil mi?
Em não me casar consigo, talvez?
Siz evli değilsiniz, değil mi?
Não são casados, são?
Julian evli değil.
O Julian não é casado.
- Yani evli değil misin?
- Não é casado?
Nasıl oluyor da senin yaşında, senin gibi bir adam hala evli değil?
Como é que, com a tua idade, um tipo como tu ainda não deu o nó?
Bir kadınım olacak. - Hayır! Evli değil miydin?
Eu não estou a entender, Reverendo.
Evli değil ya?
Ela não é casada, pois não?
Evli değilsin, değil mi?
Não és casada, certo?
- Evli değil
- Não está casado.
Siz artık evli değil misiniz?
São recém casados, ou não?
- Evli değilsiniz, değil mi?
- Não é casado?
Şu ünlü aktör Frederick Bronski ile evli değil mi?
Não está casada com o famoso ator Frederick Bronski?
- Hayır. Siz evli değil miydiniz?
- Não estão casados?
Yaşlı ve evli bir kadının böyle konuşması aptalca değil mi?
Não é ridículo uma velha senhora casada falar dessa maneira?
Cesur, namuslu, açıksözlü, dobra, evli bir bayana göre değil.
Não para uma quarentona, casada que anda na linha.
- Değilsiniz değil mi... - Evli mi?
... às circunstâncias.
- Evli falan değil, değil mi?
- É casada ou um algo parecido?
Bayan, Tanrı yardımcımız olsun, İrlanda fakir bir ülke olabilir ama burada evli erkekler yatakta uyur, tulumda değil. Ve kendi iyiliğin için şu kadarını söyleyeceğim...
Mulher, a Irlanda pode ser um país pobre, Deus nos acuda, mas um homem casado dorme numa cama, não num saco e para seu próprio bem...
Elsa kanunen Billy ile evli. Değil mi?
Elsa está legalmente casada com o Billy, verdade?
Bu tür terfiler evli erkekler için daha önemli, değil mi?
Estes assuntos de promoção são muito mais importantes para um homem casado, não são?
Sadece o kadar mı evli kalacağız Pek uzun bir süre değil.
Só vamos estar casados 50 anos? Não é muito.
Evli bir kadın için biraz sersemce bir şey değil mi sence?
Não acha um pouco insensato para uma mulher casada?
Evli olmasına rağmen yılbaşı akşamı bir randevu ayarlayamaması tuhaf değil miydi?
Não te pareceu estranho que eles tivessem casado... mas que nunca se juntassem no Fim do Ano?
Evli ama annemle değil, başka biriyle.
Ele é casado não com a minha mãe, mas com outra pessoa.
Ama evli kalmamızı gerektiren nedenler giderek tükenmekte, değil mi?
Não restam muitas razões para continuarmos casados, não é?
Öyleyse evli olup olmaman önemli değil.
Bem, então não vos importa se casais ou não.
Sıhhi tesisatçılık bana göre bir iş değil, efendim. - Evli misin? - Evet, efendim.
Não, Sr. Se soubesse ficava doida, Sr. Se eu for aceite escrevo-lhe um bilhete.
Bu evli birine sorulacak türden bir soru değil?
- E muito valiosa. - ja dormisse com ela?
Evli bir insansınız, değil mi, bay Grady?
É casado, Sr. Grady?
- O bir denizciyle evli değil miydi?
Mas ela não está casada com um marinheiro?
Bir İsveçli, bir kadının evli olup olmamasını önemsemez değil mi Pelle?
Essa senhora é comprometida.
evli değilsin 19
evli değilim 61
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
evli değilim 61
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66