Fıstıklı tradutor Português
156 parallel translation
- Fıstıklı krokan?
- Amendoins?
- Fıstıklı!
- Nozes!
- Bu fıstık için fıstıklı
- Noz para uma noiada.
O bir çocuk. Fıstıklı dondurma yiyor.
Come gelados de pistachio.
Biraz tavuk, biraz pizza ve biraz da fıstıklı şeylerden al.
"Vai buscar frango, piza e um balde de nuggets."
Fıstıklı çikolata.
Quero um cachorro com mostarda.
Fıstıklı istiyorum.
Queria pistacho.
Fıstıklı bu mu?
Isso é pistacho?
- Merhaba, fıstıklı dondurmam.
Olá, Chávena de Manteiga de Amendoim.
Oh, bu- - bu fıstıklı mı?
Isto é... Isto são pistáchios?
Blanche`ı oynayacağım. Herkes için tereyağlı fıstıklı kek yaptım.
vou fazer de Blanche. eu fiz manteiga de amendoim para quem quiser.
Fıstıklı çikolata, küçük çikolatalar, dört şişe şarap, yarım şişe rom ve dokuz kraker.
Amendoins com chocolate, barras de chocolate pequenas, quatro garrafas de vinho, meia de rum, e nove bolachas.
Fıstıklı?
Queres um Nuts?
İki kase mısır gevreği 3 dilim hindi jambonu, patlamış mısır, 5 fıstıklı MM ve 3 likörlü çikolata yedim.
Comi duas taças de Special K, três bocados de peru fumado, uma mão cheia de pipocas, cinco MM's de manteiga de amendoim, - e três bocados de alcaçuz.
Bu sayede, Bay Chakotay'a mısır salatası ve yer fıstıklı jöleli sandviçleri de Bay Paris için yapmayı öğrendim.
Diário da Capitã, data estelar 48734.2. Às vezes é boa ideia afastarmo-nos de ser a Capitã por um bocado.
Fakat yer fıstıklı krakerler nerede yapılıyor?
E onde é que eles fazem aquelas com manteiga de amendoim?
Ona, keçi peynirli ve çam fıstıklı marul salatası yapıyorsun yanına da pilav, kuşkonmaz kavurması ve somonlu puf böreği.
Uma salada de chicória com queijo de cabra e pinhões arroz selvagem, espargos assados com salmão en croute.
Sade mi fıstıklı mı?
São de chocolate ou com amêndoim?
Fıstıklı.
Com amêndoins.
Şu fıstıklı olan adam mı?
- É o tipo que plantava amendoins?
Koca bir kutu dolusu buz ve 15 küçük paket MM almanı istiyorum. Fıstıklı olmasın ama sadelerinden.
Traz-me uma lata grande de creme... e quinze sacos pequenos de MM's. dos normais, não de amendoim.
Fıstıklı olsun, bayan.
Cale o bico.
ve size fıstıklı çikolatayı şiddetle tavsiye ederim.
E tenho de recomendar os de amendoim.
Fıstıklı çikolata?
- E eles engoliram?
Üzüm kremi soslu, fıstıklı kek.
Bolo de pistache com creme de parra ao molho.
Vanilyalısı harikadır. Ya da fıstıklısından italyanın en lezzetlisidir
E maravilhoso, o melhor sabor italiano.
İstediğiniz ne varsa. Fıstıklı var, çubuk kraker var.
docinhos de pistachio, pretzels...
Onu fıstıklı bir "banana split" ( tatlı ) getir.
Traz-lhe um banana split com pistácio.
Bir kez fıstıklısını denedim.
Provei uma de manteiga de amendoim, uma vez, e sabia a chulé.
Nerede olduğunuzu bilmiyorum ama tamam, fıstıklı olsun. - Tabelada-
Ok, dê-me um copo de pistácio.
- Fıstık ezmesi. Ben fıstıklı seviyorum.
- Gosto os de manteiga de amendoim.
Bayraklı, küçük insanlı ve fıstıklı otel işi. İş işte.
Aquilo na pousada com as bandeiras, homens pequenos e os amendoins.
Fıstıklı tereyağı ve kaplama sakızlar.
Manteiga de amendoim e pastilha elástica.
Fıstıklı.
Pistachio.
Yer fıstıklı krakerler.
Bolachas de manteiga de amendoim.
Fıstıklı Bulutlar...
Nuvens de Amendoim,
Fıstıklı çikolata getirdim, Cyril'ın sevdiklerinden.
Traje rochas de chocolate e amendoim, as favoritas do Cyril.
Tereyağlı-fıstıklı kraker!
Vai! Vai!
Mecburi fıstıklı dondurmalı pasta bile var ve bir müzik grubu bile tuttuk kısa sürede.
Até temos o obrigatório bolo de gelado e pistácio e conseguimos arranjar uma banda.
Meyve soymanın dışında başka yeteneklerim de var. Bugün sana tereyağlı, fıstıklı ve reçelli bir sandviç hazırlayacağım.
Uma das minhas habilidades... culinárias... outra além de descascar fruta, naturalmente acontece que é fazer tostas manteiga de amendoim e sandes... de marmelada
- Contance mı? - Bir de kuzeni Lilly Onlar fıstıklığın kitabını yazmışlar.
A Constance e a sua prima Lilly são do melhor que há.
Böğürtlen, portakal, kiraz ve fıstıklı olanları var..
- Diz-lhe os que temos. Temos de morango, de laranja, de uma espécie de baga... e de manteiga de amendoim.
Fıstıklı gofret.
Barra de amendoim.
Bu gece yemeğini yapacaktı ama eğer fıstıklı yaparsa...
Ele ia fazer-lhe o jantar, mas se faz algo com amendoim...
Fıstıklı mı istersiniz yoksa sade vanilya mı?
Querem crocante de amendoim ou creme?
Yürüttüğümüz araştırmanın başarısızlığı yüzünden tamamen hayal kırıklığı içindeydim o arada yağmur yağıyordu, fırtına, lastik patlamıştı.
Estava frustrado pelo fracasso da nossa pesquisa. Depois a chuva, a tempestade, o pneu furado.
Sade mi, yer fıstıklı mı?
Amendoins ou qualquer coisa?
Ton balıklı, fıstık ezmeli?
Manteiga de amendoim?
Denizaltımız... Su altından fırlatılabilen Nükleer başlıklı füzelerle donatılmıştır.
O nosso submarino está equipado com mísseis aquáticos e ogivas nucleares.
Sen fıstıklı olandan içiyorsun!
Vais beber o de manteiga de amendoim.
Nükleer başlıklı bir kruvazör füzesi fırlatılmıştır. Büyük bir şehre doğru, muhtemelen Washington'a doğru gelmektedir.
Foi lançado um míssil de cruzeiro contendo uma ogiva nuclear e cremos que se dirige agora para uma cidade americana, talvez Washington, DC.