Gazeteciyim tradutor Português
274 parallel translation
Taşralı briççi değilim. Gazeteciyim ben.
Sou uma jornalista.
Bay Boot, haftada 250 dolar hak eden bir gazeteciyim.
Sr. Boot sou um jornalista que vale $ 250 por semana.
- Gazeteciyim.
Nós nunca pagamos.
Günde bin dolar almayı hak eden bir gazeteciyim.
Sou um jornalista que vale mil dólares por dia.
Gazeteciyim dersin, paçayı kurtarırsın.
Dizemos que somos da imprensa e safamo - nos.
Ben bir gazeteciyim.
Eu sou jornalista.
- Ben resmi, serbest bir gazeteciyim.
- Sou um jornalista profissional.
- Bu bir haber, ben de gazeteciyim.
- São notícias. E sou um jornalista.
Ben gazeteciyim, siyasetçi değil.
Sou um jornalista, não um político.
İsmim, Frank Davis. Gazeteciyim.
Chamo-me Frank Davis, sou jornalista.
Gazeteciyim.
Sou jornalista.
Çünkü ben gazeteciyim. Araştırma yapabilirim.
E, como sou jornalista, posso sondar.
Ben aslında bir gazeteciyim.
Na verdade, sou um repórter.
- Gazeteciyim.
- Sou jornalista.
Ben gazeteciyim.
Sou jornalista.
Ben gazeteciyim.
Sou repórter.
Fakat ben bir gazeteciyim ve işim halkın bilgilenmesini sağlamaktır.
Mas sou um jornalista e... o meu trabalho é para manter... o público informado.
Ben Amerikalı bir gazeteciyim.
Sou uma jornalista Americana.
Başka ne yapabilirdim ki, gazeteciyim.
Sou uma repórter, esperava o quê?
Ben bir gazeteciyim.
Sou jornalista.
Hayır, gazeteciyim.
- Não, sou uma jornalista praticante.
Merhaba, adım Louise Bryant. Gazeteciyim.
Olá, me chamo Louise Bryant... e sou jornalista.
Evet, ben gazeteciyim.
Sim, sou uma jornalista.
New York'tan bir gazeteciyim.
Sou Kate Newman, jornalista de Nova York.
Gazeteciyim.
Sou repórter.
Avustralya Radyo-Televizyon Servisi. Ben bir gazeteciyim.
Agência australiana de notícias.
E, bir dakika! Ben gazeteciyim.
Sou jornalista.
Gazeteciyim.
"Periodista."
- Ama ben gazeteciyim.
Mas eu sou um jornalista!
Ben gazeteciyim, büyük dükle röportaj yapmam lazım, lütfen.
Eu sou jornalista, tenho de entrevistar o Grã-Duque, por favor.
Yüce efendimiz, ben gazeteciyim.
Alteza, sou simplesmente um jornalista.
Açıklayacağım, ben gazeteciyim.
Agora, explico-me, sou um jornalista...
Ama ben, ben de bir gazeteciyim.
Mas também sou jornalista.
Ben önemli bir gazeteciyim. Newsweek.
Sou um jornalista muito importante.
Ben gazeteciyim, o da asistanım.
Sou jornalista, ela é a minha assistente.
Ben gazeteciyim, casus değil.
Sou jornalista, e não espia.
Sadece gazeteciyim.
Reporto-as.
Ben bir gazeteciyim haklarım var.
Tenho meus direitos!
- Ben gazeteciyim.
- Sou jornalista.
Ben de güyâ gazeteciyim.
E eu supostamente sou um jornalista.
Ben gazeteciyim, ne oldu?
Espera, sou repórter. Diz-me o que aconteceu.
Ben bir gazeteciyim.
Hey, eu sou um jornalista.
- Pauline, ben bir gazeteciyim.
- Pauline, eu sou jornalista.
Bak, Perry, ben bir gazeteciyim.
Ouça, Perry. Sou uma repórter.
- Ben bir gazeteciyim.
- Sou um repórter.
Ben Sanjana Roy. "Hindistan Bu Hafta" magazin dergisinde bir gazeteciyim.. .. ve sizinle bir röportaj yapmak istiyorum.
Chamo-me Sanjana Roy, sou jornalista no "A Índia esta semana", e gostaria de o entrevistar.
- Bakın, gazeteciyim, tamam mı?
Pronto, pronto... sou repórter, está bem?
- Gazeteciyim.
- Jornalista.
Ben de bir gazeteciyim, Morgan.
Também sou jornalista.
- Gazeteciyim.
E?
Gazeteciyim.
Muito prazer.