Gelebilir tradutor Português
8,342 parallel translation
Bazen zor gelebilir, özellikle de son zamanlarda.
É um desafio, às vezes. Em especial, ultimamente.
- Gelebilir miyim?
Posso entrar?
İçeri gelebilir miyim?
Posso entrar?
Kardeşim de gelebilir mi?
O meu irmão pode ir?
Daha sonra gelebilir misin lütfen?
- Pode voltar mais tarde, se faz favor?
Kabiliyetlerini bu şekilde tarif etmek kulağa ilginç gelebilir ama kabiliyetleri Tanrı'ya yakındı.
Compreendo que seja muito peculiar ouvir acerca das suas habilidades, descritas desta maneira, mas elas eram divinas.
Psikoloji ruhuna iyi gelebilir.
Psicologia pode fazer bem à alma.
Evinize gelebilir miyim?
Será que posso passar em tua casa?
Tabii ki, iyi bir şey... bizi almak gelebilir bundan... ve daha iyi ben IFE yapmak.
Obviamente nada de bom pode vir de nós..... fora disto e para uma vida melhor.
Sonunda senden biri haline gelebilir gibi görünüyor.
Parece que ele finalmente queria tornar-se um de vocês.
İçeri gelebilir misin Kate?
Podes voltar a entrar, Kate?
Bazen sohbet için senin odana gelebilir miyim?
Posso ir ao teu quarto um dia destes para conversar?
Gelebilir misin komşu Patrick?
Pode vir, vizinho Patrick?
- Afganistan'a gelebilir misin?
Pode vir para o Afeganistão?
Cihad'a, ne Amerika ne de Rusya karşı gelebilir!
Nem a América ou a Rússia podem estar contra a nossa Jihad.
Belge hazırlanma aşamasında. Onay her an gelebilir.
O mandado está em apreciação deve estar disponível a qualquer momento.
Kung'un adamı her an gelebilir.
O homem do Kung chegará a qualquer momento.
Bu sana tuhaf gelebilir ama ben uyum sağlıyorum.
Talvez te pareça estranho, mas estou a integrar-me.
Babam her an eve gelebilir.
O meu pai está a chegar a casa.
Her an gelebilir.
Deve estar a chegar.
Christie'ye söylersin, buraya gelebilir ve bana şaplak atabilir.
Diz à Christie que chegaste aqui e espancaste-me.
Çabucak bi'muz alıp gelebilir miyim?
Posso ir num instante comer uma banana?
Gelebilir miyim?
Posso entrar?
- Gelebilir miyim?
- Posso entrar?
- Gelebilir miyim?
- Sim. Posso entrar?
- Gelebilir miyiz?
- Podemos entrar?
Barış gelebilir ama sorunlar ortadan kalkmayacaktır.
A paz pode chegar, mas os problemas não desaparecem.
Bilirsin bu yerde bazı şeyler aniden ortaya çıkıp üzerine gelebilir.
Sabia... neste sítio... coisas podem apanhá-lo vindos do nada?
- Anne, Louis de bizimle gelebilir mi?
Mãe, o Louis pode vir connosco à praia? Sim.
Tanrı'nın seçtiğinden sana ne zarar gelebilir?
Que mal poderia acontecer ao escolhido de Deus?
Onu bilmiyorum ama eğer sesini biraz alçaltmazsan aydan sana yardım etmeye birileri gelebilir.
Não sei, mas se perguntares um bocado mais alto, talvez possa haver alguém na Lua que te possa ajudar.
IIIyrio'nun evinde kalıp içerek kendini öldürebilirsin. Ya da benimle birlikte Meereen'e gelebilir Daenerys Targaryen'la görüşüp dünyanın uğruna savaşacak bir yer olup olmadığına karar verebilirsin.
Pode ficar aqui, no Palácio de Illyrio e beber até morrer, ou pode viajar comigo até Meereen, conhecer Daenerys Targaryen, e decidir se vale a pena lutar por esse mundo.
Buna inanmak zor gelebilir sana, ama değil.
Pode ser difícil para ti acreditares nisso, mas ele não é.
Herkesin başına gelebilir.
Acontece com todo mundo.
Verdikleri cevabı konuşmak için yarın tekrar gelebilir misiniz?
Pode voltar amanhã, para discutir a resposta deles?
Planlama Departmanı ve Toplum Çevresi'ne gelen muhitten bir şikayete göre denetleme yapılırmış. Celp kâğıdı ceza, hatta ekipmanlarımıza haciz bile gelebilir bu durumda.
Uma queixa de um vizinho ao Dep. de Planeamento e Ambiente conduz a uma inspeção de que pode resultar uma intimação, multas ou até a apreensão e retenção do nosso equipamento.
İyi, dinle, sana gelebilir miyim?
Sim, tudo bem. Ouve, eu posso ir aí?
Gelebilir miyim?
Posso sentar-me?
Bunca yol gelip size teklifte bulunmak istediğim şey başta mantıksızca gelebilir.
A proposta que cá vim fazer é algo que poderá parecer implausível.
Guinness yetkilileri bile gelebilir belki.
Até consegui que venham cá as pessoas do Guinness.
Annem beni görmeye gelebilir ve ona güzel görünmek istiyorum.
Bem, talvez a minha mãe venha visitar-me e eu tenha de parecer estar bonita.
Biraz karmaşık gelebilir.
Pode tornar-se um pouco complicado.
Bir süreliğine oraya gelebilir miyim?
Posso ir até aí um bocado?
Fikrinizi değiştirirseniz, Bana katılmak gelebilir.
Se mudarem de ideias, podem vir ter comigo.
Biz de gelebilir miyiz?
Também podem ir?
Peshwa her an gelebilir.
Peshwa deve chegar a qualquer minuto!
Bence bir dava sana iyi gelebilir.
Pensei que um caso te pudesse fazer bem.
- Bir gün kıtlık yaşanabilir. İnsanlar şampuan için bana gelebilir ve ben de...
- Um dia, pode haver falta e as pessoas podem ter de recorrer a mim para ter champô e eu...
Bilemiyorum, belki bu kulağa çılgınca gelebilir ama neden bunu denemiyoruz ki? Dinle Doris, ben...
Olha, Doris, eu...
Seninle birlikte gelebilir miyim?
Posso ir contigo?
"Ortadan kaldırmak" Urducada 10 farklı anlama gelebilir.
Precisamos de traduzir corretamente.