Gitmiyor tradutor Português
5,667 parallel translation
- Hayır, gitmiyor.
- Não, não gosto.
Ben bu düğünün ve kendi cenazemin planlayıcısıyım. Çünkü düğün iyiye gitmiyor.
Sou a organizadora do casamento / meu próprio funeral porque não está a ir muito bem.
Sizin FBI bütün şekerlemeleri almış, o yüzden şansım yaver gitmiyor.
O FBI tem os melhores, então, não tenho nenhuma sorte. Estás zangada comigo?
Daha iyiye gitmiyor.
Não melhora.
Anti-sosyal birisi. Spor salonuna gitmiyor.
Ele é anti-social, não gosta do ginásio.
Hiçbir yere gitmiyor.
Para lugar nenhum.
Hayalperestim. Ş unu bil ki bu hiç hoşuma gitmiyor. - Annem ne olacak?
Meu sonhador... compreende... isto não me dá nenhum prazer.
Evde işler yolunda gitmiyor, biliyorum.
Sei que as coisas não têm estado bem em casa.
Oğlum hapishaneye falan gitmiyor.
O meu puto não vai para a prisão!
- İma ettiğin şey hiç hoşuma gitmiyor.
- Não gosto dessa insinuação.
Ama pek iyi gitmiyor.
Mas não está a resultar.
Bugün kayağa gitmiyor muyuz?
Não vamos esquiar hoje?
- Peşlerinden gitmiyor muyuz?
- Não vamos persegui-los?
Neden gitmiyor?
E porque é que ele vai ficar?
İşi hoşuma gitmiyor.
Não gosto do que ele faz.
Esrar kısmı hoşuma gitmiyor ama bu kadar iyi durumda olmana sevindim.
Não gosto da parte da marijuana, mas ainda bem que estás a ter sucesso.
- Aslında Londra'ya gitmiyor muyuz yani?
Então não realidade não estamos a ir para Londres?
Tamam mı? Bu durum benim de hoşuma gitmiyor. Ama dediğim gibi cidden gelenlere yetişemiyoruz.
Eu não gosto disto, mas como disse, estamos realmente sem médicos.
Danny'nin sürüşümü eleştirmesi hoşuma gitmiyor, aynısı senin için de geçerli.
Não gosto quando o Danny critica a minha condução, o mesmo é válido para si. Está bem?
Kızlar bir yere gitmiyor.
As miúdas não vão a nenhum lugar.
Bu Meg hiç hoşuma gitmiyor.
Não gosto desta Meg.
Bu ajansın dışarıda kötü konuşulması hiç hoşuma gitmiyor.
Não gosto da imagem que esta agência tem.
Hoşuna gitmiyor çünkü yaratıcımız şu anda görünmez durumda.
E isso acontece por o departamento criativo ser invisível?
Yeterince güç gitmiyor.
- Não recebem energia.
Aslında Dr. Bohr, Charlie olmadan kasabada hiçbir yere gitmiyor.
O Dr. Bohr não vai a nenhum lugar de Hill sem o Charlie.
- Kimse bir yere gitmiyor.
Ninguém vai a lugar nenhum.
Hiç hoşuma gitmiyor bunlar kızım.
Não me entreténs, rapariga.
Bana böyle davranman hiç hoşuma gitmiyor.
Odeio ter-te deixado assim abatida.
Çünkü buraya gece gündüz fark etmeden istediğin zaman girmen hoşuma gitmiyor.
Porque estou farta de viver como uma prisioneira, contigo a entrares por aqui quando queres, dia ou noite.
İçinizden birisi çarka çıkıp bana olan sadakatini kanıtlamadığı sürece kimse buradan gitmiyor.
Ninguém sai daqui até um de vós estar atado e me provar A vossa não-adulterada confiança e lealdade.
En azından bunların ki çabuk oldu. Kimse bir yere gitmiyor.
- Ao menos, para estes foi rápido.
Gitmiyor muyuz?
Devemos... arrancar?
- Benim başım bir yere gitmiyor.
- A minha cabeça não vai a lado nenhum.
Etrafta böyle aşna fişne yapman hiç hoşuma gitmiyor.
- Não me agrada que te comportes assim.
Yüzüm hoşuna gitmiyor mu?
A minha cara não te agrada?
Dışarıda durum iyiye gitmiyor millet.
A situação lá fora não está a melhorar, pessoal.
Şu an şartları aleyhime çevirmeniz hoşuma gitmiyor.
O que eu não gosto é que mudem as condições agora.
Çünkü bilgi verilmemek hoşuma gitmiyor.
- Não gosto de ser posto de parte. - Habitua-te.
Gitmiyor musun yoksa?
Não sais?
Şimdilik kimse bir yere gitmiyor.
Ninguém se vai mudar, ainda.
Onun pek hoşuna gitmiyor ama ben ikna ettim.
Melhor do que estavam. Ela está bem?
- Gitmiyor. - Ama gidecek.
Parece que são elas que lhe metem medo.
Ben izin vermedikçe hiçbir yere gitmiyor.
Ele não vai a lado nenhum sem a minha permissão.
Bay Kol bu hiç hoşuma gitmiyor.
Não sejas absurdo. Shakespeare deve ser experienciado em carne e osso.
- Bir şeyler yolunda gitmiyor.
Algo não está bem.
Viski ve rom birlikte iyi gitmiyor.
Bem... Uísque e rum não combinam bem.
Enoch Klondike'a gitmiyor baba.
O Enoch não vai para Klondike, pai.
Bir yere gitmiyor.
Não desaparece.
Özgür olmadığımda hoşuma gitmiyor.
Mas não gosto de não ser livre.
- Kongresel bir soruşturma tarafından acımasızca sorgulanmak, en az senin kadar benim de hoşuma gitmiyor.
Eu não gosto de ser interrogado por congressistas, tanto quanto tu.
- Gitmiyor mu?
- Tu não gostas.
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiyorsun 77
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiyorsun 77
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmiş mi 29
gitmişler 92