Gitmiyorsun tradutor Português
3,089 parallel translation
Hiç bir yere gitmiyorsun kovboy!
Não saias daí, cowboy!
Jenny, neden sen mutfağa gitmiyorsun?
Jenny, por que não vais para a cozinha?
Bak madem Emma'nın yaptıklarını beğenmiyorsun neden eve gitmiyorsun?
Se desprezas tanto o que a Emma está a fazer, porque não voltas para casa?
- Onlarla gitmiyorsun herhâlde?
- Tu não irás com eles?
Kafamız iyi olana kadar buradan hiçbir yere gitmiyorsun.
Não sais daqui enquanto não deres uns pulinhos com o coelhinho.
Ben gitmiyorum ve ben gitmiyorsam sen de gitmiyorsun demektir.
Nem penses. E se eu não vou, tu não vais.
Bak, neden çöreklerden elde ettiğimiz birikimlerimizden birazını alıp iyi bir dişçiye gitmiyorsun?
Porque não tiras dinheiro dos queques para um bom dentista?
Neden Sara'nın yanına gitmiyorsun, bak bakalım ne bulmuş.
Por que não procura a Sara, para ver o que ela tem?
Hayır, hiçbir yere gitmiyorsun.
Não vais a lado nenhum.
Bir yere gitmiyorsun. İşin garibi o geceden sonra bir daha yalnız kalmayacaktık.
Não vais a lado nenhum. E o engraçado é que, depois dessa noite, nunca mais estaremos sozinhos.
Hayır gitmiyorsun.
- Não, não estavas.
Hiçbir yere gitmiyorsun zaten.
Tu não vais a lugar nenhum.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
- Não vai a lado nenhum.
Neden sen gitmiyorsun.
Porque não vais na frente?
Bak ne diyeceğim neden sen gitmiyorsun?
Vou dizer-te uma coisa... Porque não vais indo?
Bir yere gitmiyorsun. isin garibi o geceden sonra bir daha yalniz kalmayacaktik.
Não vais a lado nenhum. E o engraçado é que, depois dessa noite, nunca mais estaremos sozinhos.
- Bir yere gitmiyorsun.
- Não te vou deixar ir.
Sen hiçbir yere gitmiyorsun.
Não vai a lado nenhum.
Dur bakalım. Sen bir yere gitmiyorsun Palmer.
Espera, não vais a lado nenhum, Palmer.
Onu yavaşlatacağım. Hey, hiç bir yere gitmiyorsun.
Da última vez, morreu uma pessoa.
Biftek getirmek gibi bir niyetin yoksa neden siktir olup gitmiyorsun?
Se não tem nenhuma intenção de me servir o bife, por que não se vai foder.
Bir yere gitmiyorsun Çizmeli Kedi!
Não vais escapar, Gato das Botas!
Beni bırakıp hiç bir yere gitmiyorsun tamam mı?
Está bem, sabes que mais? Não vais a lugar nenhum sem mim, certo?
- Aileni bulana kadar hiçbir yere gitmiyorsun!
Só quando acharem seus pais.
- Bir yere gitmiyorsun, Roket.
- Não vais a lado nenhum, Rocket.
Franklin, hiçbir yere gitmiyorsun.
Franklin, não vais a lado nenhum.
Sen gitmiyorsun!
Tu não!
Hiç orduevine gitmiyorsun jandarma eşleriyle oturup muhabbet etmiyorsun!
Nunca vais ao Clube dos Oficiais, não te sentas com as outras esposas dos policias.
Palau'ya gitmiyorsun, Sean.
Você não vai para Palau, Sean.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
Não vais a lado nenhum.
Hiçbir yere gitmiyorsun delikanlı.
Não vais a lado nenhum, meu menino.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
Nunca vais a lado nenhum.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
Nem penses!
Niye okula gitmiyorsun? - Ben özelim
- Eu sou especial.
- Daha gitmeden bile. Ve bunlardan daha bulursam, hiçbir yere gitmiyorsun.
- Ainda nem se quer te foste embora, se eu encontro mais disto, não vais a lado nenhum!
Sana bu söylemekten nefret ediyorum ama aslında bir yere gitmiyorsun, Rex.
Detesto dizer-te isto, Rex, mas essa é uma estrada para lugar nenhum. É oficial.
Neden sen gitmiyorsun?
Porque não vais a seguir?
Neden evine defolup gitmiyorsun?
Por que não vais embora daqui?
Neden alışverişe gitmiyorsun.
Porque não vais às compras?
Bir yere gitmiyorsun.
Não vais a lado nenhum.
olmaz Niye gitmiyorsun.. işleri oluruna bırak Bizi öldürecekler
Então, por que não conviver com as coisas como elas são... em vez de resistir... matando-nos todos um por um?
Neden bensiz gitmiyorsun?
Porque não vais sem mim?
Neden kendin gitmiyorsun, birazdan orada buluşuruz, olur mu?
Por que não vais sozinho e encontramo-nos lá daqui a pouco?
Okula burada gitmiyorsun, değil mi?
Não vens para esta escola, pois não?
- Beni dinle, hiçbir yere gitmiyorsun.
- Não vais a lugar nenhum.
Niye polise gitmiyorsun?
Porque não falas com a polícia?
- Neden daha sonra gitmiyorsun?
- Porque não vais mais tarde?
- Hayır, gitmiyorsun.
- Não vais...
Hayır, gitmiyorsun.
Não, não vai.
Sen hiçbir yere gitmiyorsun, kaltak karı!
Não vais a lado nenhum, cabra!
Sen bir yere gitmiyorsun.
Que não vais sair.
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmişler 92
gitmişti 26
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyor musun 26
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmişler 92