Görevi tradutor Português
6,421 parallel translation
Hepimiz bu ağır görevi aldığın için sana saygı duyuyoruz.
Todos o respeitamos por aceitar uma missão ingrata.
İfâ etmesi için gönderildiği görevi yapıyor diye ölmeli mi?
Deverá ele morrer por fazer o trabalho que lhe mandaram fazer?
Yani arabuluculuk görevi yapacağım. Temsilen...
Então, agirei como negociador, representando...
Bu ne resmi bir devlet görevi, ne de sen resmi görevlisin.
Não é funcionário do governo. Não tem essa legitimidade.
Amerikan elçiliğinde ataşe görevi yapıyor.
É adido na embaixada americana.
Mercia'daki görevi başarılı olmuş. Söylemekten memnunum.
A missão dele em Mercia foi um sucesso, felizmente.
Bu, şerifin görevi.
É o dever do Xerife.
- Bu görevi hemen iptal etmelisiniz.
- Cancele esta missão agora.
Her bir görevi yerine getirdikçe onları işaretlemelisin.
Risca-os à medida que os fores completando "
Bak, harita ile üzerine düşen görevi fazlasıyla yaptın.
- Fizeste a tua parte com os mapas.
Belki de aileyi koruma görevi sana düşmemeli o zaman!
Talvez não sejas tu que deveria estar proteger a família!
Hepsinin benimki gibi bir görevi vardı.
Cada uma teve o seu papel... assim como eu tenho o meu, agora.
Kurtarma görevi mi bu?
O que é isto? O resgate?
Başka ülkelerin seçimlerine karışmak Amerika'nın görevi değil.
Não é o papel dos EUA envolver-se nas eleições de outro país.
Pablo onun görevi ve takıntısı haline geldi.
Pablo tornou-se o seu dever e obsessão.
Görevi, kutup dairesindeki Çin ve Rus askeri takviyelerinin fotoğrafik kanıtını toplamakmış.
A missão consistia em recolher provas fotográficas do aumento da presença militar chinesa e russa no Círculo Polar Árctico.
Kepler şirketinin ilk gerçek insanlı görevi sadece yıllar önceydi, öğrenmemiz gereken bu dört astronotun gemideki beklenmedik zorluklara karşı ne yapabilecekleri.
Para a sua primeira missão humana, a empresa Kepler... deve ver como esses quatro astronautas vão reagir a... desafios inesperados a bordo da nave.
Kapalı ortamlarda virüslere karşı daha duyarlı olursun, her hangi uzun süreki hastalık da görevi tehlikeye sokar.
Vivendo em isolamento torna-te mais suscetível a um vírus. Qualquer doença pode comprometer a missão.
O zaman, görevi kabul ediyorum, efendim.
Então é um "sim", senhor.
Rutin bir devriye görevi.
Foi uma ronda de rotina.
Size keşif görevi emri verilmişti. O siktiğimin silahını yok etme görevi değildi.
Era para reconhecer, não deviam ter destruído a arma.
Sen, bence, emirleri ve görevi yoksaydın. Ayrıca, bana saygısızlık da etmiş oldun.
Achou que podia ignorar as minhas ordens e desrespeitar-me?
- Başkanın görevi...
É o dever do prefeito fazer...
Tel çitler resmen paratoner görevi görüyor.
Esta vedação é como um pára-raios gigante.
Acaba o görevi yöneten kişiyle konuşma imkanım var mı?
Podias falar com o oficial que liderou a missão?
Ama belli ki verdiğim görevi yerine getirmişsin.
Mas cumpriste o que te pedi.
Bir kadının o görevi üstlenmesi doğru olmuyormuş.
Claramente, não seria apropriado uma mulher assumir esse papel.
Kardeşim oldukça hassas bir diplomatik görevi tamamlamak için ayrıldı.
O meu irmão saiu da capital - para liderar uma missão sensível.
- Ne görevi?
- Que missão?
Devlet okullarının hala başarıya giden yolda merdiven görevi gördüğünün kanıtı.
É a prova que o sistema do ensino público ainda é uma escada para o sucesso.
Araştırma görevi yani?
Uma pequena missão de reconhecimento?
O kadarla kalsaydı Daryl'a da bu görevi verirdi.
Se fosse só isso, ela tinha dado um destes ao Daryl.
İzninizle Majesteleri, Bu toplantıyı göz önünde bulunduruyorum büyük bir onurla, ailem ve kendi adıma bu görevi kabul ediyorum.
Se permitis que o diga, Majestade, considero esta nomeação a apoteose da honra, tanto para mim como para a minha família.
Küçük yaralarda antibakteriyel görevi de görüyor.
É um bom antibacteriano para pequenas feridas.
Bence bir görevi yapmaya çalışıyordu ve içine düştüğü siyasi ortamdan dolayı kendisini korumaya çalışıyordu.
Eu acho que ele estava a tentar cumprir o seu dever... E ele estava a tentar proteger-se por causa do ambiente político.
Bu akşam, Başkan'ın askerlik görevi hakkında elimizde yeni belgeler ve yeni bilgiler var.
Esta noite, nós temos novos documentos... E novas informações sobre o serviço militar do presidente.
Sanırım İmparatorluk subaylarından daha düşük rütbelerin görevi bu.
Acho que isso está abaixo do salário de um Oficial.
Baş İnşaatçı Yarwyck ile bu önemli görevi üstlenecek bir bokçubaşı atamaya karar verdik.
O Primeiro Construtor Yarwyck e eu decidimos nomear um Capitão Latrina para essa tarefa crucial.
Kardeş Derek, kardeş Brant, sanırım ikinizin de koruma görevi vardı.
Irmão Derek, Irmão Brant, creio que estão ambos de guarda esta noite.
Modesto güzellik yarışmasında ikinci oldu. Matt'in görevi tamamlandığında buraya taşındılar.
Há 6 ou 7 anos atrás, depois do Matt sair do Exército, mesmo quando eles se mudaram para esta cidade.
Dairenin aktif görevi halleden adamları var.
A agência tem pessoas que fazem o trabalho de campo.
Bu dünyaya bir görevi yerine getirmek için konuluruz.
Somos colocados neste mundo para cumprir uma tarefa.
Bu görevi yerine getirecek zaman da her birimize verilir.
Cada um de nós recebe um determinado tempo para fazê-la.
Görevi iptal etmemizi istiyor musunuz?
Queres que nós abortamos?
Görevi iptal etmek bir seçenek.
Abortar a missão é uma opção.
Silahını indir! Patronunuzun görevi için burada olduğumuzu biliyorsun değil mi?
Se já estamos aqui, é porque temos o vosso chefe.
Diyelim ki Birmanya'daki bir sivil ayaklanmayı bastırmak için bir barış koruma görevi var ve Birleşmiş Milletler askeri destekte bulunarak askerlerimizin hayatlarını tehlikeye atmamızı istedi.
E se houvesse uma comissão de manutenção de paz, vamos dizer, na Birmânia, para dominar a agitação social, e as Nações Unidas nos pedissem para contribuir com tropas, para pôr a vida dos nossos militares em perigo.
APOLLO XI GÖREVİ 21 TEMMUZ 1969 Sadece Birleşik Devletleri değil, tüm ulusların barışını temsil ediyoruz.
MISSÃO APOLLO XI 21 DE JULHO, 1969... a representar, não apenas os EUA, mas homens de todas as nações.
"NASA'nın Ay görevi hâlâ geçerli" mi?
"Missão à lua da NASA continua em frente"?
Buna görevi kötüye kullanma denir.
Isto é abuso de poder.
Vatan görevi sırasında can verdi.
Ele morreu pelo País.
görevin 17
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görevin jim 19
görevini yap 19
görev 62
görevli 39
görev tamamlandı 49
görev çağırıyor 20
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
görevin jim 19
görevini yap 19
görev 62
görevli 39
görev tamamlandı 49
görev çağırıyor 20