Günü tradutor Português
29,663 parallel translation
Büyük bir doğum günü partisi var.
Grande festa de aniversário. Sim.
Bugün sohbet günü sanıyordum ben.
Julguei que o dia fosse descontraído.
Çocuklar, cumartesi günü için diyorum ki acaba fondü veya Orta Çağ dönemi gibi bir şey mi yapsak?
Pessoal, eu estava a pensar, para sábado, o que acham de fondue ou época medieval?
"30'uncu doğum günü partinin keyfini çıkar Kate. Unutulmaz bir gün olacağından eminim." Gördün mü?
"Desfruta da tua festa de trigésimo aniversário, Kate, tenho a certeza que vai ser uma noite memorável." Vês?
Her ayın ikinci cumartesi günü, annemin bodrumunda parti veririm.
Sim. Eu faço uma rave na cave da minha mãe a cada duas semanas.
Bebeğim bu hafta sonu Kate'in doğum günü.
Querido, este fim de semana é o aniversário da Kate.
30'uncu yaş günü partisi.
Uma festa de trigésimo aniversário.
Kate, küçük ve zarif dediğinde Olsen ikizlerini tarif etmiş olursun, müthiş bir doğum günü partisini değil.
Kate, pequeno e de bom gosto é como se descreve um dos gémeos Olsen não uma festa de aniversário de arromba.
doğum günlerinde onlara açık saçık doğum günü tebrikleri gönderen tuhaf, üzgün kedi seven bir teyzeye dönüştüğünü göreceksin. "
e vais perceber que elas estão grávidas, e que vão ter filhos, e vão deixar de ter tempo para a Terça de Tacos, e tu vais tornar-te nesta, estranha, triste e solitária tia com gatos que envia cartões de aniversário de cariz sexual. "
Şu haline bak, 30'uncu yaş günü partin için vekil öğretmen gibi giyinmişsin.
Olha para ti, estás vestida como uma bibliotecária na tua festa de aniversário.
Doğum günü partin, biliyorum ve muhtemelen müthiş erkek arkadaşının gece boyu etrafında dönüp durmasını istemezsin.
Eu sei que é o teu aniversário e que provavelmente não queres que o teu novo namorado ande em cima de ti toda a noite
Dan bu da Evie, doğum günü partimi hazırladı.
Foi ela que organizou a festa.
Çocuklar, doğum günü sahibi Kate'i tanıyor musunuz?
Vocês conhecem a Kate, a aniversariante?
Merhaba Kate, doğum günü bebeği dansına hazır mısın?
Estás pronta para a tua dança de aniversário bebé?
Doğum günü bebeği dansı.
Uma dança de aniversário bebé.
Yıldızların izin günü olmuyor.
As estrelas não tiram dias de folga.
Doğum günü, Paskalya...
Um aniversário, na Páscoa...
Hemen onun altında, 13 Nisan 1986 annemin doğum günü.
- Mesmo por baixo, 13 / 04 / 1986, o nascimento da minha mãe.
Ölü sayıları bir milyona yaklaşırken, mutasyonun yeni bir seviye atladığı söylentileri yayılmaya başladı. Din liderleri, durdurak bilmeden tedavi arayanlar için, dinlerarası bir dua günü belirliyor.
À medida que o número de mortos nos conflitos entre humanos e animais se aproxima de 1 milhão e surgem rumores sobre a mutação ter avançado para uma nova fase, os líderes espirituais convocaram um dia ecuménico para rezarem por aqueles que, incansavelmente, procuram uma cura.
Bak, Pazartesi günü çocuklar neler olduğunu konuşacaklardır.
Ouve. Na segunda, os miúdos vão falar sobre o que aconteceu.
Perşembe günü neyi varmış ki?
O que é que ela tem na quinta-feira?
Cuma günü finallerim var.
Eu tenho exames na sexta.
Cuma günü izinlisin zaten.
- Estás de folga na sexta.
Ama Perşembe günü değilim.
- Mas não na quinta.
Peki ya Çarşamba günü?
- Que tal quarta-feira?
Finallerden önceki günün, önceki günü mü?
- O dia antes, do dia antes dos exames?
Doğum günü mü?
O aniversário dele?
Bay Childers dükkan için ne derse desin cuma günü Daniel'i görmeye gideceğim.
Independentemente do que o Sr. Childers diga em relação à loja... irei ver na mesma o Daniel na sexta-feira.
Küçük çocukların doğum günü partilerine mi gidiyorsun?
Tu agora vais à festas de aniversário de garotos?
27 doğum günü ve yılbaşı tek bir koca ateş topunda.
Tipo 27 aniversários e natais, tudo numa só bola de fogo.
Her Allah'ın günü saat 9'da Ryan Ray ile görüşmem var.
Todos os dias desta semana tenho uma reunião às 9h00 com Ryan Ray.
Keşke doğum günü partim olmasaydı.
Gostava de não ter de dar uma festa de aniversário.
- Ama doğum günü sadece partiden ibaret değil.
Um aniversário não é só uma festa.
Bugün iç savaş günü değil.
Hoje não teremos uma guerra civil.
Aa, Londra'ya tam anlamıyla güç vermeleri Birkaç günü alacak, belki daha fazla
- Vai demorar alguns dias até a energia voltar a Londres, talvez mais.
O zaman söyle. Cuma günü şehir merkezinden döndükten sonra, senin yatağında mı yatmaya başlayacak o?
Portanto, diz-me, na sexta, quando chegares a casa da Câmara Municipal, é aí quando ela vai começar a dormir na tua cama?
Anma Günü'nde öldüğüm yer.
A minha campa... Do Dia da Lembrança.
Kızlar arkadaşlarının doğum günü partisine gittiler ve Lizzie, Josie'nin hediye çantasını aldı.
As meninas tinham ido à festa de aniversário de uma amiga, e a Lizzie roubou o saquinho-prenda à Josie.
Amy'nin doğum günü partisini hatırladın mı?
Lembras-te da festa de anos da Amy?
Cuma günü, Mike yerinde duramıyordu.
Na sexta-feira, o Mike estava agitado.
Babam birinci doğum günü partimin üzerine şampiyonluk maçınızı kaydetmişti.
O meu pai gravou o teu jogo da final por cima do meu primeiro aniversário.
Umarım o günü görecek kadar uzun yaşarım.
Só espero viver o tempo suficiente para ver isso.
- Neden adamların seçim günü buradalar?
Porque estão aqui os teus homens?
- Ne zaman çıkıyordunuz? - Cuma günü.
- Então, vocês vão partir quando?
Onlar senin pazar günü kıyafetlerin.
Essa é a roupa de domingo.
Görüştüğü kızın doğum günü.
É o aniversário da rapariga com quem ele anda agora.
Doğum günü hediyesi.
Era para ser uma prenda de anos.
Ne itiraf etti ne de tanık gösterdi. Yani sonuç olarak günü onun, Butch Callahan'la olan üzücü hayatının ıvır zıvırlarını araştırarak geçireceğiz.
Nem confessou, nem deu álibi, portanto, vamos passar o dia a ver os destroços da triste vida dela com o Butch Callahan.
Doğum günü ıstakozu.
- Lagosta de aniversário.
Ne uzun günü?
Longo dia de quê?
Sanki senin değil de onun doğum günü partisi gibi.
Como se fosse a festa de anos dela e não a tua.