Hata ediyorsun tradutor Português
89 parallel translation
- Hata ediyorsun.
- Está bem, está a cometer um erro.
Bir papazı köpeğe tercih ederek hata ediyorsun çar.
Enganas-te preferindo o pope em lugar deste cão.
Görüyorsun ya, gerçekten arkadaşınım. Ve beni sevmemekle hata ediyorsun.
Eu sou seu amigo e está errado em não me amar.
Her şeye bu kadar umutsuz ve ciddi gözle bakmakla hata ediyorsun.
Veja, está errada em encarar isso tão seriamente e com desespero.
Ama buraya yalnız geleceğini düşünüyorsan hata ediyorsun.
Estás a cometer um erro, se achas que ele vai aparecer aqui sozinho.
Hata ediyorsun.
Acho que está a cometer um erro.
Aryanların işine karışarak büyük bir hata ediyorsun, Ali.
É um grande erro intrometeres-te em assuntos dos Arianos, Ali.
bence hata ediyorsun.
Creio que é um erro.
Hata ediyorsun.
Está a cometer um erro.
Bayım, hata ediyorsun.
Senhor, você está errado.
Hata ediyorsun.
- Isto é asneira.
- Sanırım hata ediyorsun.
- Acho que é um erro.
Eğil! Hata ediyorsun! Kes sesini!
Está cometendo um grande erro.
Pişman olursun. Hata ediyorsun.
Vais arrepender-te, é um grande erro, por favor regressa.
- Kanun adamı, hata ediyorsun.
- Oficial, está a cometer um erro.
- Kanun adamı, hata ediyorsun.
- Está a cometer um erro.
Fakat onunla makyaj yapıyorsun, Hata ediyorsun kuralları çiğniyorsun
A culpa é tua, quebraste as regras. Fica mesmo bem?
Bence hata ediyorsun.
Honestamente, acho que cometeste um erro.
Bak söylüyorum, hata ediyorsun. Bunları ekibe anlatmalısın.
- Tens de levar a equipa para isto.
Hata ediyorsun.
Estás enganado.
Hata ediyorsun.
- Está a cometer um erro.
Hayır, Netan, hata ediyorsun.
Não, Netan, você está enganado.
- Hata ediyorsun.
- Vai cometer um erro.
- Bence hata ediyorsun. - Evet.
Acho que estás a cometer um grande erro.
- Jill, büyük hata ediyorsun.
Jill, estás a cometer um enorme erro.
Sanırım aileler arasında bazen böyle şeyler olabiliyor. Sürekli nesilden nesle, gidiş gelişler yaşıyorsun ve ters yöne giriyorsun, hata ediyorsun.
Acho que às vezes, acontece com algumas famílias ou... vai e vem de geração para geração, sempre entendendo tudo errado, indo na direcção oposta.
Hata ediyorsun, bu çok güzel.
Está enganada, é muito bom.
Hata ediyorsun. Geride bırak artık. Güven bana.
Você faz mal, deveria esquecer.
Hata ediyorsun.
- Não, estão errados!
- Tabii ki hata ediyorsun.
- Claro que estás errado.
Ama hata ediyorsun.
Estás a cometer um erro.
Hadi dene bakalım. Eğer beni kolayca yenebileceğini düşünüyorsan, büyük hata ediyorsun.
Por dizeres essas coisas irritantes,
- Bence, büyük hata ediyorsun.
- Acho que estás a cometer um grande erro.
Ama öleceğini düşünerek uçuyorsan hata ediyorsun.
Mas voar? enquanto se pensa na morte... não é o melhor modo de fazeres o teu trabalho.
Hata ediyorsun Marie.
Está enganada, Marie.
Biliyorum söyleyeceklerimi duymak istemiyorsun ama bence hata ediyorsun.
Eu sei que não é o que queres ouvir, mas acho que isto é um erro.
Sana bunu yapma, hata ediyorsun dedim.
Eu disse-te : "Não faças isso. Cometes um erro".
- Bence hata ediyorsun.
- Acho que estás a cometer um erro.
Hata ediyorsun anlıyor musun?
Chamo-me Carlos Baruel.
Yaya olarak dolanacağımı ve sen başka bir kadınla yatıp kalkıp gününü gün ederken avanak avanak otobüs peşlerinde koşacağımı düşünüyorsan, hata ediyorsun demektir.
E se achas que vou pôr pés ao caminho, apanhar autocarros e perder todo aquele tempo e dedicação, enquanto tu dormes com outra mulher e desfrutas dos prazeres da vida estás bem enganado.
Sana söylüyorum, hata ediyorsun.
Digo-te que estás a fazer mal.
Çok büyük bir hata ediyorsun, Michael.
Cometeste um grande erro.
Sözünü etmeye bile değmez. Hata ediyorsun.
Este é um erro.
Demek hata yaptığını kabul ediyorsun?
Então admite que foi um erro?
Ahbap, hata ediyorsun.
Estás a ir longe demais.
Hata ediyorsun.
Isso é um erro.
Hata ediyorsun, kanka.
Estás a cometer um erro, irmão.
- Hata ediyorsun.
Estás a cometer um erro.
Ayrıca, hata yapmışım gibi hissetmemi sağlamaya çalışarak, fazlasıyla kütahlık ediyorsun.
E acho que tem muita lata. Fazer-me sentir como se tivesse feita alguma coisa errada quando nem sequer me conhece.
Hata ediyorsun.
Estás a cometer um erro.
- Hata ediyorsun!
Eles não sabiam o que procurar.
ediyorsun 23
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata yaptım 57
hata yaptın 26
hata mı 40
hata yapıyorsun 53
hata yapıyorsunuz 42
hata yok 46
hata bende 21
hata yapma 25
hata ettim 32
hata yaptım 57
hata yaptın 26
hata mı 40
hata yapıyorsun 53
hata yapıyorsunuz 42