Hata yok tradutor Português
464 parallel translation
Hata yok.
Não há dúvida.
Hayır, hata yok.
Não é um engano.
- Görünüşte bir hata yok.
- Parece estar em ordem.
- Hata yok?
- Nenhum deslize?
Hata yok bu köleden herkesten daha çok nefret ediyorum.
Acreditem, odeio este escravo mais que qualquer outro homem à face da terra.
Hata yok.
Não há engano.
Hemşire Chapel aşamaları takip etti. Hata yok.
A Enfermeira seguiu os passos todos.
Hata yok efendim.
Não há engano.
Hiç hata yok.
Não há erros.
Hata yok. Sağlam adli çalışma.
Sem erros, um trabalho de polícia sólido.
"Hata yok."
"Não detectamos engano nenhum."
Bu sefer hiçbir hata yok, efendim.
Desta vez não há dúvida, cavalheiro.
Hata yok, dostum.
Sem erros, compincha.
Şu gerizekalı kırmızı renk... bir hata yok.
Tinta barata vermelha... É uma prova.
Hayır, hiçbir hata yok.
Não, não é engano.
Fakat bu kez hata yapmak yok.
Só que, desta vez, nada de erros como na farmácia.
Ne tür bir hata yaptığın hakkında en ufak bir fikrin bile yok.
Não tens ideia do erro que cometeste.
Tek bir hata bile yok.
- Nem um só erro.
Hata yapma şansımız yok.
Não podemos errar.
Baş harfleri aynı. Hata tehlikesi yok.
As iniciais são as mesmas, por isso não haverá enganos.
Hata yok.
A ordem está confirmada.
Hiç hata payımız yok.
Não pode haver margem de erro.
Hata yok efendim.
Penso que o seu colega não é muito bom nas contas.
İşimizde kadınlar için koyduğumuz bir kural yok ama bir hata yaparsan bunu ödersin, yani başka hata yapma.
Não temos regras para mulheres no nosso ramo, mas também paga pelos seus erros, por isso, não cometa mais nenhum.
Sizin ilerlemiş hatlarınız ve Paris arasında Almanlar'ın organize birlikleri yok. Askeriyenin bakış açısına göre, eğer böyle uygun durumdan yararlanmazsanız bu bir hata, hatta suç olacaktır.
Os alemães não possuem unidades organizadas entre as suas linhas avançadas e Paris. se não aproveitassem tal situação favorável.
Hata yok.
Não há erro.
Ve bu kez hata yapmak yok.
E nada de falhas desta vez.
Hata falan yok.
Não é nenhum engano.
Zayıflık, korku, hata yok, sadece bir amaca yönelmiş olma duygusu.
Só um sentido de propósito.
Hata yapmana imkan yok Patrick.
Não te poderás enganar, Patrick.
Schmidt'in kim olduğundan şüphem yok, ama bir hata yapıldı.
Não duvido da identidade de Schmidt, mas há algum engano.
Kontrollerde bir hata oluştu, ve bunu düzeltmezsek, Yonada milyonları öldürecek, bilmediği dünyayı yok edecek.
Os controlos têm uma avaria, e, se não a repararmos, a Yonada matará milhões e destruirá um mundo que não conhece.
- Hata yok, efendim.
Sem dúvidas, senhor.
Hata falan yok.
Não houve erro nenhum.
Hata belirtisi yok. Gamma II çevresinde onlardan bir iz yok.
Nem sinal deles na zona de Gamma II.
- Hiçbir hata yok.
- Não houve engano.
Hata yapmak yok.
Nada de erros.
Paramız yok diye evliliğimiz hata sayılamaz ve sonumuz olacak!
Não somos um erro só por não termos dinheiro. E vamos durar. Sabes como sei isso?
İlki kıskançlığını yok sayıyordu, ikincisi ise farkında... İki hata... iki başarısızlık...
O primeiro não era ciumento, mas o segundo era... dois extremos, duas frustrações.
Ve hata yapacak zamanımız yok.
E não há tempo para erros.
Hata yapmana imkan yok Patrick.
É difícil enganares-te, Patrick.
- Yok, benim hata.
- Não. A culpa é minha.
Hata yapma lüksümüz yok.
Não há margem para erros.
Hata falan yok.
Não é um erro.
Yani, bir böcek uzmanı, bir cinayet soruşturmasında polise yararlı bilgiyi nasıl sağlayabiliyor, hiçbir fikrim yok. Ama, bir hayvan kadavra uzmanı olmak gibi talihsiz bir hata yaptım. Hayır öyle değil.
Eu não fazia ideia que um perito em insectos... poderia fornecer um auxílio tão valioso à polícia... numa investigação de homicídio.
Bilgisayarda üç kez arattım, hata falan yok.
Verifiquei três vezes.
Hata yapmak yok, efendim.
Sim, nada de erros.
Hata yapmak yok. "
Não te enganes. "
Eğer bu kartları takip edersem hata yapmama için bir sebep yok.
Não há maneira de me equivocar, sempre e quando seguir as instruções.
Ama hata da yok.
Mas não há nada de errado com ele.
Belki acil serviste hata yapmıştır. Yok hayır.
Talvez tenha feito um erro nas Urgências.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65