English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hayaletler

Hayaletler tradutor Português

1,037 parallel translation
- Önemsiz hatalar, sinyaller, hayaletler.
Coisas pequenas, Comandante. Sinais falsos, fantasmas.
Yani suçluluk duygumu büyütüp, kendi kendime hayaletler yarattım.
Aquilo impulsionou a minha culpa e eu criei os fantasmas...
Zenciler geldiğinde cehennemden gelen hayaletler olduğumuzu sanarlar ve kaçarlar.
Quando os escuros vierem... pensarão que somos fantasmas. De certeza que fugirão.
Zencilerin korktuğu tek bir şey var ve bu da hayaletler ve cinler. "
Há uma coisa que assusta os negros... "Fantasmas e assombrações."
¤ Talihsiz Juliet'e,... ¤ yaşayan hayaletler,... ¤ ve ünlü cesetler arasındaki anne gibi bakma...
Deixe de procurar pela mãe... entre fantasmas vivos,... cadáveres ilustres, como a pobre Julieta,... a imperatriz louca, presa ao amor de um morto.
- Olamaz! Hayaletler gerçek değildir.
Os fantasmas nem sequer existem.
- Tüyler ürpertici gulyabaniler. Ve hayaletler. Ve kötü kalpli cadılar, ve korkunç hortlaklar var.
- Com duendes medonhos... e fantasmas fantasmagóricos e bruxas más e sustos de meter medo.
Kurtların istila ettiği ve insanların hayaletler gördükleri tuhaf bir yer diye duydum.
Um lugar cheio de lobos e estranho.
Kurtlar. Haydutlar. Ve hayaletler.
Lobos, bandidos e fantasmas.
O hayaletler ülkesine her kim girerse kaybolurmuş ve asla dönemezmiş.
E quem quer que entre na terra dos fantasmas, se perde... e nunca mais volta.
Hayaletler, her şey.
Fantasmas. Tudo.
Hayaletler mi?
Fantasmas? Não.
Bu nedenle, telepati ya da hayaletler, ya da uçan daireler gibi şeyler yok.
Elas não sabem violar-se a si próprias. Não conte com discos voadores, seria demasiado empolgante.
Bu hayaletler ve canavarlar sadece düşünceden ibaretti ama insanlar gördü.
Esses fantasmas e demónios eram apenas ideias, mas as pessoas viam-nos.
Hayaletler, ruhlar, cinler, periler...
Fantasmas? Pequenos espíritos ou duendes?
"Bu kupkuru düzlüklerde..." "... kimleri bertaraf etmemiştim! " " Şimdi bir hayaletler ordusu... "
Nesta planície seca vejo todos aqueles que pela minha mão foram destruídos.
Hayaletler ve canavarlar da buna dahil sanırım!
E em monstros e fantasmas?
Karanlıktan gelip... karanlığa giden hayaletler olduğumuzu... bir tek şu çılgın insanlar hatırlayabilir.
Só mesmo esta banda de doidos se podía lembrar de nós. Somos fantasmas que vieram das sombras... E, nas sombras, se vão.
Bomba atıyor, sonra resimdeki hayaletler gibi ormanın içinden yürüyoruz.
Deitamos bombas e depois caminhamos pela selva como fantasmas na paisagem.
Hayaletler?
Fantasmas?
Ne periler, ne elfler, ne prensesler hayaletler, cinler, konuşan ağaçlar!
Não há fadas, elfos, princesas... fantasmas, duendes, árvores que falam! Estou farto de tudo, ok?
Lanet hayaletler!
Malditos cretinos.
Bunların hiçbiri doğru değil, klasik gerçekliğe elveda deyin. Çünkü mantığımız, atomaltı seviyede,... hayaletler ve gölgelere dağılır.
Despeçam-se da realidade clássica, porque a nossa lógica rui em fantasmas e sombras.
Daha ne kadar süre bu kadar büyük paraları hayaletler için harcayacaksınız?
Durante quanto mais tempo vai continuar a gastar dinheiro com fantasmas inúteis?
Hayaletler.
Fantasmas.
Hayaletler!
Fantasmas!
Evde hayaletler gördüm.
Eu vi fantasmas.
- Hayaletler mi?
- Fantasmas?
Harika! Otho Fenlock'un "Kapalı Kapılar Ardındaki Hayaletler" i...
Fabuloso! "Os Fantasmas da Porta Fechada" de Otho Fenlock!
Bu hayaletler iyi insanlar. Galiba onları korkuttuk, onun için onları rahat bırakalım, tamam mı?
Eles são boa gente, e nos assustámo-los.
- Yılanlar. Hayaletler.
- Cobras, fantasmas.
- Hayaletler.
Fantasmas.
Hayaletler mi?
Fantasmas?
Bu şatoda gulyabaniler, hayaletler uzun bacaklı canavarlar ve herhangi bir yerde görülmemiş gecenin karanlığında ipliğinden sallanarak dönen iğrenç kurtçuklar var.
Este castelo contém mais espectros, fantasmas... bestas de patas longas e coisas que se golpeiam na noite... do que qualquer outro lugar desta terra... movediça, asquerosa e giratoria.
Hayaletler nerede?
Onde estão os fantasmas?
Hayaletler öfkeli. Neden?
- Os fantasmas estão furiosos.
Sen neden bahsediyorsun? Hayaletler.
Está falando de fantasmas?
Burada olanlarsa sadece hayaletler.
Aqui só há fantasmas.
Mey hayaletler yüzünden eve gelmek istemeyeceğinden korkuyordu.
A Mei estava preocupada. Pensava que não ias para casa por esta estar assombrada.
Hayaletler mesela?
Fantasmas talvez?
Ve haklıydım. Gemide hayaletler vardı.
Eu tinha razão, Número Um.
Zavallı, umutsuz İngilizler... kurbanlık misali... ateşlerinin başında sabırla oturmakta... ve sabahki tehlikeleri düşünmektedirler... üzgün duruşları... çökmüş avurtları ve yıpranmış ceketleri... onları ayın bakışları altında... çok sayıda hayaletler gibi göstermektedir.
Os pobres ingleses, como que destinados... ao sacrifício, junto às fogueiras de vigília... sentam-se pacientemente e ruminam interiormente o perigo da manhã. Com gestos tristes e faces descarnadas... em trajes de guerra gastos... aparecem eles ao luar... como tantos fantasmas horripilantes.
Orada hayaletler var. Gerçekten mi?
- Esse sítio está cheio de fantasmas.
Doğru, o bayırda hayaletler var.
Sim, há fantasmas por essas bandas.
Noel Baba gerçek, ama hayaletler gerçek değil.
O Pai Natal existe, mas os fantasmas não.
Bu medyum bayana göre, her tarafta ruhlar ve hayaletler mi varmış? Bizi her zaman izliyorlar mıymış?
De acordo com esta espírita, há fantasmas e espíritos por todo o lado a observar-nos o tempo todo?
Bu hayaletler nereden geldi?
De onde vieram estes fantasmas? Também os ouves?
Bilinen- - cadılar, hayaletler, rüzgar.
Bruxas, fantasmas... O vento.
Ne tür hayaletler?
Que tipo de fantasmas?
Hayaletler adildir.
Os fantasmas não são ciumentos.
Size hayaletler yapabiliriz...
Temos fantasmas... e batalhas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]