Her şeyimi tradutor Português
1,268 parallel translation
Her şeyimi ona verecektim.
Ía-me entregar a ele.
Şunu demeyecek : "Telefon defteri yüzünden her şeyimi berbat ettim."
Não poderás acabar se descobrires um monte de nomes na agenda dele.
Aletlerimi, ofisimi, her şeyimi alırlar, ve artık bir park yerim de olmaz.
Vão retirar-me os meus instrumentos, o meu casaco, e meu consultório... e não terei mais o meu lugar no estacionamento.
Her şeyimi kaybettim. Ne umabilirdim ki?
E perdi tudo.
Ona her şeyimi verdim. Onunla tanıştığımda yarı bakireydim.
Era meia virgem quando o conheci.
Demek her şeyimi size vermem gerekiyor.
Deveríeis ser bem mais bela para que algo eu desse ou arriscasse.
Eyvallah, sağol canım, her şeyimi getirirler dünyadan.
Obrigado. Eles trazem-me tudo da Terra.
Lütfen efendim, size her şeyimi vereceğim.
Por favor eu dou tudo o que tiver!
O kadın her şeyimi aldı, Bay Poirot.
Ela roubou-me tudo, Monsieur Poirot.
Beni terkedince her şeyimi yitirdim.
Perdi tudo quando ela me deixou
İstiyorsun her şeyimi. Hissetmek istiyorsun verebileceğimden daha fazlasını.
You want to feel something more than I could ever bring
Kaybolduğun zaman seninle konuşmak için dünyadaki her şeyimi verebilirdim.
Sabes, quando desapareceste, teria dado tudo para falar contigo.
... her şeyimi aldın.
Tiraste-me isso.
Senin için her şeyimi tehlikeye attım. Her şeyimi.
Arrisquei tudo por ti.
Sana her şeyimi verdim!
Eu te dei tudo!
Ben her şeyimi kaybettim.
Eu perdi tudo.
Eğer seni soymak isteseydim her şeyimi Valentine'ın bu konudan haberdar olduğu üzerine koyardım.
Se te quisesse roubar... apostava que o Valentine sabe que andas a dormir com ela, certo?
Her şeyimi kaybettim.
Perdi tudo.
Şimdi onu söylemesi için her şeyimi veririm.
Agora, dava tudo para voltar a ouvi-lo dizê-lo.
Bu, beni hapse attırıp her şeyimi çalmasını engellemedi.
Isso não o impediu de me mandar para a prisão e de me tirar tudo.
Benim de annem kayıp ve beni, bunu yapacak kadar sevdiğini hissetmek için her şeyimi verirdim.
A minha mãe também desapareceu, e na verdade, dava tudo para sentir que ela gostava de mim o suficiente, para fazer isso.
Şirketimi, adımı, milyarlarımı, her şeyimi buna yatırdım.
Arrisquei a minha empresa, o meu nome, biliões de dólares.
Kendimi tekrar kadın gibi hissetmek için her şeyimi verirdim.
Daría qualquer coisa para me sentir de novo como uma mulher.
Ama ben her şeyimi kaybetmiştim.
Mas eu perdi tudo.
Lütfen uslu ol, her şeyimi buna bağladım.
A minha casa, o meu carro, o "lifting" facial...
Her şeyimi yoksa herkesi mi?
Qualquer coisa? Então, ganhaste.
Bir kez daha içeri girip o müthiş fabrikanın ne hale geldiğini görmek için bu dünyada sahip olduğum her şeyimi verirdim.
Daria qualquer coisa só para entrar uma vez mais... e ver como está aquela fábrica tão incrível.
Geri dönersen sana her şeyimi veririm.
Daria tudo para voltares para mim. Tudo.
Leo her şeyimi aldı.
O Leo levou-me tudo.
Her şeyimi kaybetmeden kaçmalıyım!
Tenho de fugir antes que tudo esteja perdido.
Her şeyimi bu adama borçluyum.
- Devo tudo a este homem.
Seninle dalga geçmiyorum. Neredeyse her şeyimi kaybettim. Söylemenin ne anlamı var bilmiyorum ama ayrıldığıma üzgünüm.
Mas aqui vem a melhor parte... então presta atenção... porque se você Lê... só pode significar uma coisa... eu estou fora.
Seninle dalga geçmiyorum. Neredeyse her şeyimi kaybettim. Söylemenin ne anlamı var bilmiyorum ama ayrıldığıma üzgünüm.
Deveras não me importa se me tocam na discoteca... mas para sua própria protecção... sabem, as garotas se põem zelosas, querem brigar... arruinariam nossa noite.
Her şeyimi satmamı istiyorsun.
Queres que eu venda tudo!
- Her şeyimi kırıyorsun.
- Partes as minhas coisas todas.
Kattım buna her şeyimi Anlıyor musun acımı, mücadelemi?
Por isso dou tudo o que tenho Sentes a minha luta e a minha dor
"Her şeyimi kaybediyorum" dedi.
"Estou a perder tudo", disse ele. "Eles não compreendem".
Her şeyimi kaybettim.
Eu perdi tudo.
Bu nedenle ben her şeyimi sekreterimize teslim ettim.
Entreguem-nas ao nosso secretário.
Ben ölünce her şeyimi sana bırakacağım.
Quando morrer, vou-te deixar tudo.
Bir yerlere gelebilmek için her şeyimi riske attım!
Apostei tudo, para ser alguém na vida!
Her şeyimi riske atmış olurum.
Tenho muito a perder. "
" Her şeyimi bildiklerini sanıyorlar. Ama hiçbir şey bilmiyorlar.
" Eles pensam que sabem tudo sobre mim mas não sabem nada.
Her şeyimi, aşkımı, kalbimi verdiğim, erkeğim
Eu dei todo o meu amor. Eu dei todo o meu coração, para o meu homem
Her şeyimi sana borçluyum.
Eu devo tudo a ti.
Tüm kişisel mal varlığımı, tüm mülklerimi, üzerinde tasarrufta bulunabileceğim her şeyimi, dilediği gibi kullanmak üzere George Abernethie'ye miras olarak bırakıyorum.
"Deixo em legado o montante total da minha heranca " e quaisquer propriedade de que posso dispor ao... "...
Neden her şeyimi onun gibi bir hiç ile riske atayım ki?
Porque é que iria arriscar tudo por um zero como ela?
Ben futbol oynarken her şeyimi bagaja atardım.
Quando eu jogava à bola, costumava pôr o equipamento todo na mala.
Carl Weathers benim her şeyimi aldı.
A mim, o Carl levou-me tudo.
Ben, her şeyimi Adi'ye bıraktım
Deixei tudo para o Adi.
Greg Thompson'ın dairesindeki öyleydi ama. - Evinin her yerinde bir şeyimi bulacağınızdan eminim. Orada saçını ve kanını bulduk
Onde encontrámos cabelo e sangue seus.
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44