English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Herkes iyi

Herkes iyi tradutor Português

2,496 parallel translation
- Herkes iyi mi?
- Estão todos bem?
- Herkes iyi.
- Todos bem.
- Evet, herkes iyi.
- Sim, todos bem.
Herkes iyi mi?
Estão todos bem?
Prens Erik'i ve bir rehineyi buradan çıkarttığımda herkes iyi olacak.
Logo que eu retire o príncipe e outro refém, ficarão todos bem.
Herkes iyi mi?
Estão todas bem?
Herkes iyi mi?
- Estão todas bem? - Estás bem?
Herkes iyi mi?
- Olá. - Todos bem?
Herkes iyi mi?
Como estão todos?
- Herkes iyi mi? - Sanırım arabadan daha iyi durumdayım.
eu acho.
Pardon! Herkes iyi, değil mi?
Muito bem, estão todos bem?
! Herkes iyi mi?
Estão todos bem?
Pekâlâ, önce şunu söyleyeyim herkes iyi.
Bem, primeiro que tudo, precisas saber que estão todos bem.
Herkes iyi mi?
Estão todos bem? Sim.
Herkes iyi mi? Görünüşe göre sabun tozu işe yaramamış, Jess.
Parece que as lascas de sabão não resultaram, Jess.
- Herkes iyi mi?
- Você está bem?
Herkes iyi zaman geçiriyor gibiydi.
Toda a agente parecia estar a passar um bom bocado.
Herkes iyi bir yaz geçirdi mi?
Tiveram todos um bom verão?
Herkes iyi olacak.
Vai ficar tudo bem.
Acil servis arandığında Nimmo'nun Kostüm Mağazası'ndan gelen soygun haberinde mağaza sahibi ve müdürü olan Stanley Nimmo'nun çevresindeki herkes tarafından iyi tanınan ve popüler biri olduğunu gösterdi.
Uma urgência foi chamada em resposta a uma denúncia de roubo na loja de máscaras Nimmo, criada e administrada por Stanley Nimmo, uma figura muito conhecida e popular na área.
Qing hanedanlığının devrilmesine, çin halk cumhuriyetini güçlendirmeye, ve herkes için daha iyi bir yaşam sağlayacağıma söz veriyorum.
Comprometo-me a derrubar a dinastia Qing, fortalecer a República da China, promover melhores condições de vida para todos.
İyi, artık herkes kendi başına.
Está bem. Agora é cada um por si.
Ama boyle hep beraber olmak herkes icin iyi degilmi?
Mas até é bom ficarmos assim todos juntos, não é?
Onun katında altı yıl, onu herkes kadar iyi tanırım.
Seis anos na ala dele, conheço-o melhor que os outros.
Buradaki herkes oldukça iyi niyetlidir.
- São todos muito simpáticos aqui.
Bir an "İyi şanslar" gibi bir şey söyleyeceksin sandım ama sanırım herkes kendini düşünüyor, değil mi?
Pensei que ias dizer qualquer coisa tipo "boa sorte", mas calculo que por agora a máxima seja "cada um por si", não é?
İyi mangır. Niye herkes sanki tek 17 yaşında çalışan kişi oymuş gibi davranıyor?
- Porque é que toda gente se comporta como se ela fosse a primeira rapariga de 17 anos a ter um emprego?
Cuesta Verde Hastanesi'nin en iyi cerrahıyım, bunu herkes biliyor.
Sou o melhor cirurgião do hospital Cuesta Verde e eles sabem disso.
Biraz dinlenirseniz herkes için iyi olacağı konusunda anlaşmıştık.
Julgava que tínhamos concordado que era melhor para todos se tirasse algum tempo de folga.
Amına koyduğumun KGK davası sürerken sana bir hafta izin verdiğimi sandı herkes. Bu durum izin vermediğimi bilmelerinden daha iyi olduğu için kurtarıyorsun oradan.
Todos pensam que te dei uma semana de folga em pleno vendaval do Assassino do Juízo Final, o que é apenas ligeiramente melhor do que saberem que não te dei uma semana de folga!
- Ama bazen iyi oluyor. - Herkes farklıdır.
- Todos são diferentes.
Oyunu herkes kadar iyi oynadım.
Entrei no jogo como todos.
Ayrıca iyi dinle, Sloan'ı sikmek isteyen herkesin imzadan caymasını isteyemezsin, çünkü herkes Sloan'ı sikmek istiyor.
E ouve-me, não podes querer contratar toda a gente que quer comer a Sloan porque toda a gente quer comer a Sloan!
Elbette. Hasani'nin aldığı kızlar ne olur, herkes çok iyi biliyor.
Todos sabem o destino das miúdas que o Hasani apanha.
Burada herkes için en iyi olanı yapıyorum.
Estou a fazer o que é melhor para todos aqui.
İyi ama bu doğru bile olsa Blair veya Dan veya geri kalan herkes ne olacak?
Mesmo que isso seja verdade, então e a Blair ou o Dan ou todos os outros?
Herkes bilir ki cehenneme giden yollar iyi niyetlerle asfaltlanmıştır ve ayrıca üç kâğıtçı patronlarla.
Toda a gente sabe que o caminho para o Inferno está cheio de boas intenções e chefes desonestos.
Ve herkes çok iyi bilir ki rızam benim öyle karşılıksız dağıttığım bir şey değildir.
E todos o podem afirmar, a aprovação é algo que não dou por dar.
Akıllı olsaydım, muhtemelen senin gibi olacaktım çünkü herkes senin en iyi olduğunu biliyor.
E se fosse esperto seria como tu, porque toda a gente sabe que és o melhor.
neden herkes beni iyi yapmaya çalışıyor.
Por que estás a tentar fazer com que eu me sinta melhor?
Belki de işi kolaylaştırmak herkes için daha iyi olacaktır.
Talvez seja melhor pensarmos um pouco mais no assunto.
Bu araştırmayı yerel sınırlar içinde sürdürmemiz herkes için daha iyi olur.
Foram tomar um café? É melhor para todos os envolvidos que mantenhamos a investigação local.
- Yalan söylüyorsun. Bak, herkes onu iyi biri sanmıştı ben de dahil. Bana silah doğrultana dek.
Todos achavam que era um bom homem, e também eu, até que ele puxou a arma.
Konuyu daha iyi araştırabilmek için herkes "Haksızlık" konulu bir fabl yazacak..
Para explorar mais este tema, escrevam uma fábula sobre o tema da injustiça.
Herkes... iyi mi?
Estão todos bem?
Herkes benden daha iyi!
São todos melhores do que eu!
Tanıştığın herkes bir şeylerde senden iyi, bir şeylerde senden kötüdür.
Toda a gente que conheceres vai ser melhor do que tu numas coisas e pior do que tu noutras.
Herkes gerçekten bize iyi davranıyor.
Estão... todos a ser extremamente gentis connosco, sim.
Herkes kadar iyi.
- Como os melhores.
Okuldaki herkes den daha iyi.
Melhor que qualquer um da escola.
Herkes Roddy'nin Carter dan daha iyi çaldığını biliyor, Ve onun tahtı almasının tek sebebi, bizim ayağını kaydırmamız, ve yani Sarah'ın yanında olabilir.
Todos sabem que o Roddy toca muito melhor que o Carter, e a única razão pela qual ele conseguiu a cadeira foi porque nos o ajudamos para ele se poder sentar ao lado da Sarah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]