English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Hey sen

Hey sen tradutor Português

3,983 parallel translation
Hey sen, güzellik.
Olá, linda.
Hey sen! Bana bir örnek göster!
Ei, tu chega-me uma amostra.
Hey sen!
Tu aí! - Raios.
Hey sen, burada ne yapıyorsun?
- O que estás a fazer aqui? - Obrigado!
Hey sen sağır mısın?
Estas surda?
Hey sen.
Ei, você.
Hey sen, otur.
- Sossega tu. - Não.
Hey sen beyaz kulaklı.
Tu aí, da Orelha Branca. E Tu. Tu, não, saco de pulgas.
- Hey sen!
- Ei, tu!
- Parayı sen aldın! - Hey!
- Mas roubaste o dinheiro!
Hey ufaklık, sen ne dersin?
Puto o que achas?
Hey sen.
Tu.
Hey, sen ne...
Espera!
Hey, ne yapıyorsun sen?
O que estás a fazer?
Hey, sen işine dön.
Volta ao trabalho.
Hey, sen onların korkutucu olduğunumu zanediyorsun?
Está com medo desses caras?
Hey, sen Reagan mısın.
Ei, você é uma Reagan.
Hey! Çıldırmışsın sen!
- Está maluco!
Hiçte... Sen...
Hey, não... tu...
Ama sen hoşlanıyordun. Yani artık, biz hoşlanıyoruz. hey.
Mas tu gostas, por isso, agora também gosto.
- Ne kadar içtin sen? Hey!
- Quantos desses já bebeste?
Hey, sen, adamım.
Ei, vá-te f $ # % @, meu.
- Hey sen!
- Ei!
- Hey, sen
- Tu...
Hey, sen!
Tu aí!
- Hey, sen benim için çalışıyorsun dimi?
- Sanders, gosta de trabalhar para mim?
Hey! Sen!
Tu!
Hey. Sen kız kardeşiyle flört ediyordun.
Tu estavas a flirtar com a irmã.
Hey, sen?
Ei, tu!
Hey, sen her zaman gelen adam değilsin.
Não és o tipo do costume.
- Hey, sen demin ne dedin?
- Whoa, o que acabou de dizer?
Hey hey hey ağır ol bakalım sen bizimle gelemezsin.
Calma amigo, tu não vais connosco
Hey, sen kafana takma.
Não te preocupes com isso.
Hey dinle evladım, sen storyboardlar üzerinde çalış.
Olha, rapaz, trabalha nessas sequências.
Hey! ... Sen iyi misin?
Estás bem?
Hey, sen, sen!
Ei, tu, tu
Hey, sen.
Ei, você.
Hey, sen!
Aqui!
Hey, Slater. İyi misin sen?
Slater, estás bem?
Hey, sen, kımıldama.
Você aí, quieto!
Ama, hey, zaten sen de bunu yaptın.
Mas, isso é o que vos tem feito.
Hey, sen.
Ei, tu.
Evet. "Hey, Çarpık Bliss!" diye bağırdı ve sen dükkâna koştun.
- Sim. Ele chamou "Ei, Bliss", você virou e correu para a loja.
Hey, dinle, sen ve Cal için üzüldüm.
Lamento por ti e pelo Cal.
Hey, sen!
Ei, tu!
- Hey, sen, durabilir misin lütfen!
- Podes por favor ficar parada!
- Hey, hey, hey. - Sen ne yaptığını sanıyorsun?
- Que porra estás a fazer?
Hey, burada görevleri ben veririm sen değil.
Aqui quem dá as missões sou eu, não você.
Hey. Sen ve ailenle tanışmak harikaydı.
Foi óptimo conhecê-lo e à família, ao avô Jed.
Hey, sen!
Ó, tu!
Hey! Ne diyorsun sen?
O que é isso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]