Iyi yapmışsın tradutor Português
370 parallel translation
Hayır, hayır, iyi yapmışsın Poole.
Sim, sim, fizeste bem, Poole.
Saçını erkek gibi kısa kestirmekle iyi yapmışsın.
- Fora daqui! Fez bem em cortar assim curto.
Sizler iyi yapmışsınız.
Tranquilize-se.
Gerçekten iyi yapmışsınız.
Podem desenrrascar-se sem comer ou dormir... e apenas um pouco de água, não? Vocês saíram-se bem.
Çok iyi yapmışsın George.
Não podia sair-se melhor, George.
- Çok iyi yapmışsın.
- Saíu-se muito bem.
Ev ödevinizi iyi yapmışsınız hocam.
Fez os trabalhos de casa, professora.
Ev ödevini iyi yapmışsın anlaşılan.
Parece que fez o trabalho de casa.
- Ev ödevini iyi yapmışsın.
- Traz a lição bem estudada.
İyi, iyi yapmışsın.
Ótimo. Fez muito bem.
Teşekkür ederim, iyi yapmışsın.
Obrigado, tinhas razão.
Hayır, çok iyi yapmışsın.
Não, você fez muito bem.
Çok iyi yapmışsın, gerçekten.
Você fez muito bem, sinceramente.
Fezzik, iyi yapmışsın.
Fezzik, fizeste uma coisa certa.
Ödevini iyi yapmışsın.
Vejo que estudaste bem.
- Ödevini iyi yapmışsın.
- lnformaste-te bem.
Çok iyi yapmışsın.
Muito bem.
İyi de, kendine ne yapmışsın sen böyle?
Que raio fez contigo?
İyi yapmışsın, Homer.
Ainda bem que vieste, Homer.
Bunu bitpazarından aldıysanız, iyi bir yatırım yapmışsınız. Çok ucuza alamadım.
Se você o comprou ne Feira da Ladra, fez um bom investimento.
İyi ki yapmışsın.
Nos?
- İyi yapmışsınız.
Eu fi-lo! - Fez bem!
Yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın.
Começaste bem na direcção errada.
Çok iyi bir iş yapmışsın doğrusu.
Safaste-te muito bem.
Görünen o ki baba, iyi iş yapmışsınız.
Parece que fez tudo certo, Pop.
İyi yapmışsınız.
Bem.
İyi yapmışsın, böyle bir şey yapsaydı benimkini öldürürdüm.
Se fosse comigo, dava-lhe um tiro.
- İyi yapmışsın, Cagle.
Fizeste bem, Cagle.
Sana ödediklerimle iyi bir iş yapmışsın.
Voce fez um bom negocio quando me financiou.
İyi bir şey yapmışsın.
Fizeste bem.
İyi iş yapmışsın Bill.
Trabalhaste bem, Bill.
- Evet, iyi yapmışsın.
- Obrigada.
- 100 dolar ile iyi işler yapmışsın.
Fez grandes coisas com cem dólares.
Bob Amcana gelmekle iyi iş yapmışsın.
Fizeste bem em vir ter comigo.
İyi yapmışsın, çünkü bizim arabamız çalındı.
É bom mesmo, porque roubaram nosso carro.
- İyi yapmışsınız.
Isso foi bem pensado.
İyi yapmışsınız.
É bem feito.
Çok iyi bir seçim yapmışsın Cy.
Você escolheu bem quando a achou Cy
İyi, hata yapmışsın, sik kafalı!
Enganou-se, seu imbecil.
Geleceğin için iyi bir başlangıç yapmışsın.
É uma bela unidade para a Infantaria.
Şu bir kaç yılda iyi bir başlangıç yapmışsın, ve birden zalim bir katilden kaçman gerektiğini düşünüyorsun.
Aparentam ser bons durante uns anos... e de repente pensas que te podes safar com assassínio sangrento.
İyi yapmışsın.
Bela aldrabice.
İyi yapmışsın.
Há isto, no máximo.
Birincisi renkleri yanlış yapmışsınız, ama böyle olmasına izin verdim çünkü ben iyi bir insanım.
As cores estão mal, mas eu desculpo porque sou boazinha.
İyi bir seçim yapmışsın.
Fez uma boa escolha!
Eminim Londra'dan buraya iyi yolculuk yapmışsınızdır.
Espero que tenha feito boa viagem desde Londres.
Ayrıca iyi de yapmışsınız.
E fez muito bem.
Her ne yaptıysan, iyi ki yapmışsın.
Seja o que for, ainda bem que o fez.
İyi seçim yapmışsın.
Uma escolha com classe, navigador.
İyi yapmışsın.
Lindo trabalho.
Sanırım 60 asırdır iyi yatırım yapmışsın burayı satıp iyi şeyler alabilirsin.
Imagino que, se investires bem o teu dinheiro durante sessenta séculos, dá para comprar qualquer coisa de bom.