Kayboldular tradutor Português
433 parallel translation
- Ortadan kayboldular.
- Elas desapareceram.
Kayaların arkasında kayboldular.
Fugiram por de trás dessas rochas, nós os perdermos ali!
Rotayı öğrendikten sonra hiç gözden kayboldular mı?
Ficaram longe da sua vista?
- Kayboldular.
- Perdi-as.
Kayboldular.
E lá se perderam.
Gemi ve uçuran insanlar... 24 saatliğine radardan kayboldular.
O avião, junto com os homens que voaram nele, desapareceu dos radares por 24 horas.
Nehrin yanlış çatalına girdiler ve çağlayanda kayboldular.
Entraram na bifurcação errada do rio e cairam nas cataratas.
- Ortadan kayboldular. Ne yapacağımı bilmiyorum.
- Não sei o que fazer.
Ne demek kayboldular? Sen gittikten sonra, bakışlarını Rashid'in cesedine diktiler.
Depois de ter saído, olhei para o corpo do Rashid.
Yine kayboldular.
Elas sumiram novamente.
- Kayboldular.
- Esconderam-se.
- Negatif. Bir şekilde ortadan kayboldular.
Parece que desapareceram.
Ve çalıklıkların arasında kayboldular.
E desapareceram por um buraco numa sebe.
Jimmy, bütün kızlar kimseden habersiz bir gün içinde kayboldular sadece bayan Meers kaybolmadı.
Jimmy, todas se foram embora dum dia para o outro, sem dizer nada a ninguém a não ser à Sra Meers.
Bir saat sonra kayboldular.
Uma hora depois, tinham desaparecido.
Mr. Spock, kayboldular!
Sr. Spock, desapareceram!
Sonra ortadan kayboldular.
E depois desapareceram.
Londra ile Bristol arasında bir yerde kayboldular.
Desapareceram entre Londres e Bristol.
Yani şöyle diyebilir miyiz? Parayı görmek için çantayı açtılar. Parayı görünce korkudan veya panikten alıp ortadan kayboldular.
Então, não é seguro presumir que que abrissem o saco para ver se o dinheiro estava lá e, depois de o verem, por medo ou por pânico, tirassem o dinheiro do saco e fugissem?
Nereye kayboldular?
Para onde foram elas?
Ve hepsi bitti, zamanla kayboldular.
Tanta coisa que nunca mais vi!
İsyanlar bu üçünün yüzünden oldu. Askerlikten kurtarma bahanesiyle Kiochi'li köylülerden, yüz binlerce yen dolandırdılar ve paralarla birlikte, ortadan kayboldular.
Esses três pioraram a situação... e econseguiram altas somas da vila Koichi... através de um golpe que evitaria o alistamento militar... e a fugir sem deixar rastro.
Sonra da parayı aralarında bölüşüp planladıkları gibi, ortadan kayboldular.
Depois de dividir o dinheiro entre eles... eles fugiram da vila, como planeado.
Nereye kayboldular?
Para onde elas foram?
Kayboldular.
Desapareciam.
Bizi ormana soktular ve ortadan kayboldular.
Conduziram-nos à floresta e depois desapareceram.
Kayboldular mı?
Quer dizer que se foram embora?
Kayboldular. Yok oldular.
Desapareceram completamente.
Kayboldular.
Desapareceram.
Burada kayboldular, bu bölgede.
Desapareceram aqui, neste sector.
Gidelim. Burada kayboldular, bu bölgede.
Eles desapareceram aqui, neste sector.
Birden kayboldular.
Para onde é que foram? Simplesmente desapareceram.
- Kayboldular.
- Eles desapareceram dos nossos scanners.
Bir başka denizci ve aşçımız iz bırakmadan kayboldular.
Outro marinheiro e o cozinheiro desapareceram sem deixar rastro.
Skipper, bir anda radarda kayboldular.
Comandante... eles desapareceram do meu radar.
Skipper, birden ortadan kayboldular.
Comandante, eles desapareceram do meu radar
Nereye kayboldular?
- Para onde foram?
Bir sonraki... - gözetleme noktasından önce kayboldular.
Eles desapareceram antes do posto de controle seguinte.
* Dişli balinalar kayboldular denizde
Narvais perdidos no mar
Civardaki yarim düzine çiftlige saldirip ortadan kayboldular.
Atacaram uma dúzia de casas no município e depois desapareceram.
Büyük bir yaygara koptu ve mahkemeden hemen önce duvardan atlayıp kayboldular.
Foi um escândalo. Depois, antes do julgamento, saltaram o muro e sumiram.
Ortadan kayboldular. Ama onu bulmayı sizin kadar ben de istiyorum.
Despareceram. mas eu quero encontrá-lo tanto como você.
Yakın bir zamana kadar... Sonra ortalıktan kayboldular.
Até que de repente, mesmo recentemente, desapareceram.
Ve Angka'ya itirafta bulunanlar, ortadan kayboldular.
Aqueles que se confessam, desaparecem.
Peki bu insanlar nereye kayboldular?
E para onde desapareceu toda aquela gente?
Onları bozkıra kadar izledim fakat kayboldular.
Revistei a área, mas é como se a terra os tivesse engolido!
Cuesta Verde yakınlarında kayboldular... Ve Kızılderililer tarafından, Katledildiklerine inanıldı.
Desapareceram perto de Cuesta Verde e crê-se que massacrados pelos índios.
Ama ortadan kayboldular.
E depois desapareceram.
Bir dakika önce aklımdaydı. Şimdi nereye kayboldular?
Tinha-os debaixo da língua à bocado, Deixa ver...
Bombardımanda kayboldular.
Que se perdeu com os bombardeamentos.
Nereye kayboldular?
Para onde foram?
kaybol 495
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kaybol gözümün önünden 18
kayboldum 90
kayboldu 136
kaybol buradan 28
kayboluyor 20
kaybolduk 72
kaybolmuş 47
kaybolun 67
kaybol gözümün önünden 18