Kaçmalıyım tradutor Português
115 parallel translation
- Kaçmalıyım.
Estou presa.
- Senden kaçmalıyım!
- Deveria calar-se!
Kaçmalıyım, yoksa delireceğim...
Tenho que me escapar, ou vou enlouquecer...
Kaçmalıyım!
Tenho de fugir!
Özel uçağımı kötü park ettim. O yüzden kaçmalıyım.
Meu jato está em fila dupla, não posso demorar.
Kaçmalıyım.
Vou me mandar.
Kaçmalıyım, baba.
Tenho de ir.
Kaçmalıyım.
Tem que correr.
Evet, artık kaçmalıyım çünkü vedalar beni çıldırtır. Dikkatli ol.
Vou-me embora porque as despedidas fazem-me mal.
Simdi kaçmalıyım.
Tenho de ir.
Kaçmalıyım Amca, benim hatunun evinde olmam gerekiyor.
Tenho que dar de frosques, Tio, devia estar em casa da miúda.
"Kaçmalıyım!"
"Tenho de fugir!"
Belki de kaçmalıyım.
Se calhar deveria fugir.
Başım belaya girmeden kaçmalıyım.
Eu estou indo embora daqui antes que eu tenho problemas.
Yani şimdi kaçmalıyım.
Bem, tenho de ir andado!
Kaçmalıyım.
Tenho que ir.
Bir yerlere kaçmalıyım...
Fugir pra algum lugar...
Kaçmalıyım.
Tenho de fugir.
- Kaçmalıyım.
- Devo ir. - Bem.
Bu demek oluyor ki gruptan gizlice kaçmalıyım.
Mas eu teria que escapar do grupo.
Şimdi kaçmalıyım.
Tenho que correr agora.
Kaçmalıyım.Yani basın hep bunun üzerinde duracak.
Tive que me afastar. Quer dizer, a imprensa por esta altura já lá está.
Kaçmalıyım.
Tenho de ir.
Biraz aklım varken burdan kaçmalıyım.
Tenho que ir a algum lugar que fique algo.
Buradan kaçmalıyım.
Tenho de escapar deste sítio!
Hayır, kaçmalıyım.
Tenho mesmo!
Her şeyimi kaybetmeden kaçmalıyım!
Tenho de fugir antes que tudo esteja perdido.
- Dinleyin ben kaçmalıyım.
Espero que fique bem.
Yaptığın şevi doğru yapmalısın. Kaçmalıyım.
Se vale a pena fazer, é bom fazê-lo correctamente.
Bak, buradan kaçmalıyım.
Ouve, preciso de me pirar daqui.
Baksana, kaçmalıyım, tamam mı?
Escuta, eu tenho que ir, certo?
Kaçmalıyım.
Tenho que ir...
Artık kaçmalıyım herhalde.
- Mas devia bazar.
Biliyorum, canım! Ay'a kaçmalıyız.
Já sei, querido, voamos para a Lua!
- Sanırım herşeyi bırakıp kaçmalıyız.
Pensei que já tínhamos escapado de tudo isso.
- Kaçmalıyım.
Tenho que ir!
Kralım Zed, kaçmalıyız, Maax planımızdan haberdar..
Lorde Zed, devemos fugir! Maax conhece os nossos planos.
Bunu çok fazla düşündüm ve sanırım gelecek görevde kaçmalıyız.
Tenho pensado muito nisto e acho que na nossa próxima missão deveriamos saltar fora.
Hayatımızı kurtarmak için buradan kaçmalıyız.
Agora, se não se importam, vamos ter de fugir. Não!
Oraya girip, yonca yaprağıyla kafa olmasını sağlayıp... kafası iyiyken flütü aldığımız gibi kaçmalıyız.
Temos de lá ir, dar-lhe uma pedrada com estes trevos,... agarrar na flauta e fugir enquanto o gajo está pedrado.
Kaçmalıyız, olay nereye kaçacağımız?
Tivemos de ir embora, o que importa para onde?
- Sanırım biz de kaçmalıyız.
- Talvez devamos fugir também.
Hey, sanırım kaçmalıyız.
Ei, Eu acho que deviamos correr.
- O konuda ne yapmalıyım? - Koşarak kaçmalısın.
- Que hei-de fazer em relação a ele?
Bak kaçmalıyım.
Tenho de ir.
Biz bişeyler konuşmaktan kaçmalımıyız?
Esgotámos os assuntos para conversar?
Kaçmalı mıyız?
Ok, vamos fugir?
Ehliyetimi aldığım gibi bir araba bulup, sürmeliyiz Uzaklara, kaçmalıyız.
Mal eu tenha a carta, metemo-nos num carro e vamos. Tipo,'tás a ver, fugimos.
Ne dersin, kaçmalı mıyım?
- Devo fugir? - Não.
Kaçmalı mıyız?
Tem um rifle sobrando?
Kaçmalı mıyız?
- Devíamos fugir?