English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Meslek

Meslek tradutor Português

1,372 parallel translation
Ben onun başkatibiyim... yeni terfi ettim, fakat hoşlanıyorum, ilginç bir meslek.
Sou o seu ajudante... comecei muito recentemente, mas estou a gostar, o trabalho é variado.
Meslek öğreniyor.
Está a aprender uma profissão.
Meslek olarak bilgisayarla falan sörf, süper bir fırsat olur.
Em termos de carreira, com computadores e tudo mais, Fazer surf seria uma grande oportunidade,
Bu piçi yakalamak için 36 saatin var... yoksa kendine başka bir meslek seçebilirsin.
Tens 36 horas para entalar este sacana, ou terás de pensar noutra profissão.
- Bir küçük meslek şakası.
- É uma piada do meio!
Meslek hayatımdaki tek gerileme.
A ùnica retirada da minha carreira.
Dört sene sonra, iki senelik meslek okulu diploması alabilirim. Sonra bir kolej derecesi alacağım. Ve bununla
- Faltam-me mais quatro anos dos estudos secundários para entrar na faculdade, e com a licenciatura poderei matricular-me em qualquer faculdade de ciência veterinária do México.
- Birisi meslek hayatının en büyük hatasını yapmış.
- Parece que alguém errou a vocação.
Başka bir meslek düşünmez miydin?
Não seria preferível outra profissão?
İnsan hayatının sana bağlı olmadığı bir meslek?
Uma onde não houvesse vidas que dependessem de ti?
- Bu meslek ahlakına aykırı.
- Não é profissional.
Pekala. Meslek?
- Ocupação?
Şey, annem aktrisliğin güvenilmez bir meslek olduğunu düşünüyor.
É que a minha mãe pensa que ser actriz é uma profissão duvidosa.
Oldukça rekabetçi bir meslek.
É uma área muito competitiva.
Meslek etiğini ihlal etmemek için onu Gauss silahımla kovaladım.
Não. Afastei-a com a minha arma para evitar violar a ética profissional.
Beni ilgilendirmez ama istersen meslek değiştirmeyi düşün.
Não tenho nada com isso, mas por que não mudas de profissão?
Neyse, mesajlarına bakarsan haberin olsun. İki meslek arası koşturduğuna göre birlikte geç bir kahvaltı edebiliriz dedim.
Se ouvires as mensagens, só tenho de ir trabalhar mais tarde e já que estás desempregada podíamos ir tomar o pequeno-almoço.
Belki meslek ortamında tanışmışsınızdır.
Talvez vocês se tenham encontrado a título profissional.
Aslında, tehlikeli bir meslek değildir.
Não é uma profissão muito perigosa.
Söylesenize Bay Grissom, bir insan meslek olarak ölümü nasıl seçer?
Diga-me, Mr. Grissom, porque é que um homem escolhe a morte como profissão?
Oh, meslek argosunu öğrenmiş bile.
Ele até já conhece o jargão.
Meslek olarak bunu yazayım yoksa sadece "Koruyucu Melek" mi yazsam iyi olur?
É essa a minha ocupação, ou ponho só "anjo da guarda"?
Kedimi acı çekerken görünce, insanlar bana ihtiyaç duyduğunda onlara yardım edebileceğim bir meslek seçmem gerektiğini anladım.
Quando vi o meu gato a sofrer, percebi que tinha uma vocação. Ajudar as pessoas em tempos de necessidade. É preciso juntar características humanistas...
İnanın bana bu meslek insanı mahvediyor.
Creia-me que este trabalho dá cabo de uma pessoa
Daireler, banka hesapları, meslek.
Casa, conta bancária, tudo.
- Meslek ahlakı ve kanun gereği.
Por força do código ético e por força da Lei.
Bu davada da, meslek hayatımın tümünde yaptığım şekilde ilerledim.
Conduzi este caso como todos os outros ao longo da minha carreira.
- Meslek?
- Christen. - Ocupação?
Bir Numara, çok zeki bir adama benziyorsunuz, neden yeteneklerinizi... namuslu bir meslek edinmek için kullanmadınız?
Primeiro, com todo o seu talento, e é obviamente um indivíduo inteligente,... por que motivo não enveredou por uma profissão honesta?
CLAIRMONT MESLEK LİSESİ tuşlara bakarak basmaktan sakının.
Escola Universitária de Clairmont. Evitem a tentação de pôr os dedos sobre as teclas olhando para elas.
Evet, bu çok eğitici bir meslek.
Sim, é um ramo muito esclarecedor.
Dünyada bunun hiçbir soruna yol açmayacağı tek bir meslek var.
Taí um ramo onde isso não é problema.
Tam otuz yıllık meslek hayatım boyunca, bir tane bile cinsel taciz suçlamasıyla karşı karşıya kalmadım.
Em 30 anos de ensino, não assediei ninguém.
Para kazanmak için doktor, avukat, başka bir meslek seçebilirdin.
tu querias dinheiro, podias ter sido tudo o que quisesses... doutor, advogado.
Ancak basit bir meslek sahibi herhangi bir Amerikalı, mal sahiplerinin aynasızlarca takip edildiğini, arandığını ve yere yatırıldığını görmekten mutlu olur.
Mas não importa qual o Americano, qualquer um, com ordenado base, adoraria ver o patrão ser perseguido pela policia placado e revistado na rua. Isso daria audiências!
Ne kadar çok satarsak o kadar çok kazanırız. Meslek gibi.
Mente mas vendemos, ganharemos, como em um negócio.
Böyle bir meslek yoktu.
Isto é uma profissão nova.
Tıp güzel bir meslek.
A medicina é uma profissão notável.
Bu mutluluk benle kaldı. Başka bir meslek yapabileceğimi düşünmüyorum.
Esse prazer permaneceu e penso que não poderia ter feito outro trabalho.
Ama meslek hayatımın bu noktasında nasıl olur da kötü bir seri yapabilirim ki? Gerçekten, yapamam.
Se eu for a Montreal e tiver um bom número, e não vejo motivos para não ter um bom número, nesta altura da minha carreira.
Hiç başka bir meslek şeçmeyi düşündün mü?
Não pensou fazer outra coisa?
- İsim, meslek, beden?
- Nome, profissão, tamanho?
- İsim, meslek, beden?
Nome, profissão, tamanho?
- Veya hızlıca karınlarını doyurmaya. Michel Corday. 39 yaşında. Miami-Dade Meslek Yüksek Okulunda profesör.
Michael Corday, 39 anos, professor na Faculdade de Miami-Dade.
Meslek riski mi?
Ossos do ofício?
Ama bu durum meslek hayatını mahvedebilir.
Mas isto? - Isto pode arruinar a tua carreira.
Hangi meslek hayatımı?
- Que carreira?
- Meslek vasıtasıyla tanıştık.
Profissionalmente.
İyi bir meslek, güzel elbiseler.
Um bom trabalho.
Palyaçoluk. Meslek olarak,...
Palhaços, como profissão... nasceu da Commedia dell'Arte.
Meslek hastalığı.
Dermatose profissional.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]