English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Meşgûldum

Meşgûldum tradutor Português

49 parallel translation
Meşgûldum de.
Estive ocupado.
Üzgünüm, çok meşguldum.
Desculpe, estive ocupado.
Aylardır o kadar meşguldum ki, hiç silâhla talim yapamadım.
Tenho andado tão ocupado, nos últimos meses, que nem tenho podido praticar.
Senin hayatını kurtarmakla meşguldum.
E a propósito, estava ocupado salvando sua vida.
Çok meşguldum.
Tenho estado ocupado.
Bu şeyle nesnelerin içine bakmakla meşguldum.
Estava ocupado a usar o Raio-F para ver dentro das coisas.
Dün gece Joe'nun merdivenini çalmakla meşguldum böylece ödülü bu gece çalabilecektim.
Ontem à noite eu estava a roubar a escada do Joe para que pudesse roubar o troféu esta noite.
Kafalarına bakmakla meşguldum.
Estava ralado com as cabeças.
Çok meşguldum, tamam mı?
Tem sido um caos aqui.
80'ler adamı olmakla o kadar meşguldum ki, tedavi olmayı unuttum!
Estava tão ocupado em ser o tipo dos anos 80, que me esqueci de a curar!
Kendi işlerimle meşguldum.
Eu estava ocupado, com os meus próprios assuntos.
Sizin de fark ettiğiniz gibi son zamanlarla bu işle çok meşguldum.
Como devem ter notado, ultimamente, isso tem-me preocupado.
Hayır, ben sadece bu manav alışverişi ile gerçekten çok meşguldum.
Porque faria isso? Não, eu apenas estive ocupada a fazer compras na mercearia.
Biraz geç yakaladim çünkü tuvalette ellerimi yikamakla mesguldum ama tam zamaninda yakaladim.
Atrasei-me porque estava a lavar as mãos, mas percebi o essencial.
O kadar meşguldum ki sana özel birşey söylemedim.
Não, não, não. Sabes uma coisa? Eu não disse nada de concreto porque estava muito ocupado.
Hayır, diyemezsin. Birazcık işimle meşguldum. Bayağı yolculuk ediyordum ve iş için geri çağrıldım, işte...
Bem, estive ocupado, trabalhando, sabe, viajando muito e tal, e me chamaram de volta para um trabalho, eu estava na cidade... e pensei que, você sabe.
Şu Hanoi işiyle meşguldum.
Consegui sobre Hanói.
İnan bana, biliyorum ve bu arada,.. ... senin hayatını kurtarmakla meşguldum.
Acredita eu sei, e a propósito, estava ocupado a salvar a tua vida.
Meşguldum.
Estive ocupado.
Biraz meşguldum.
Ouça, vou subir.
Meşguldum
Andei ocupada.
Unuttum, meşguldum.
- Foste buscar a roupa do teu pai? - Esqueci-me. Estou ocupado.
Hayir, ben sadece bayagi mesguldum.
Não, tenho andado... bastante ocupado.
Hep çok meşguldum.
Estava sempre muito ocupado.
Silver hakkindaki sizlanmani dinleyemeyecek kadar mesguldum.
Estava demasiado ocupado a ouvir-te reclamar da Silver.
Üzgünüm, yaşadığım yerde hayatımı kurmakla çok meşguldum.
Desculpa, eu andei muito ocupada a estudar durante a vida toda lá fora.
Kurt adamları avlamakla oldukça meşguldum.
Estava demasiado ocupado a caçar lobisomens.
Sadece iş değil, meşguldum, yakında eve döneceğim.
Não é isso, tenho estado ocupado brevemente chegarei a casa.
Ve geldiğiniz gün de gerçekten çok meşguldum.
No dia que vieram, foi tudo muito precepitado...
Yeni projemi başlatmakla çok meşguldum.
Tenho andado cheio de trabalho a arrancar com o meu novo projeto.
Cindy'yle çok meşguldum.
Estava muito ocupado com a Cindy.
ben 8 yaşındaylen kolejlere başvurmakla meşguldum.
Quando tinha oito anos, eu estudava.
Üzgünüm. bembeyaz kıçımı kurtarmakla oldukça meşguldum, anlıyorsan demek istediğimi.
Lamento, mas estava demasiado ocupado a tentar salvar a minha própria pele, se é que sabes o que quero dizer.
Hayır, hayır. İşsizliğe endişelenmekle meşguldum.
Estou demasiado preocupado com a taxa de desemprego.
Ben biraz meşguldum.
Estava um pouco preocupada.
Meşguldum.
Ando ocupado.
Çok meşguldum.
Tenho estado muito ocupado.
Ben kendim için üzgün hissetmekten çok meşguldum.
Estive muito ocupado a sentir pena de mim mesmo.
- Meşguldum.
- Estive ocupado.
Bilmiyorum seni aramakla meşguldum.
Não sei, tenho andado ocupada à tua procura.
- Meşguldum.
- Fiquei ocupada.
O ara pantolonumu kirletmekle meşguldum, majesteleri.
Estava ocupado a sujar as calças, Vossa Graça.
- Çok meşguldum...
- Tenho estado ocupada, com os treinos
Mesguldum.
Tenho andado ocupado.
Yapmadıgımı degil, zamanımın olmadıgını, cunku senin kıcını kurtarmakla mesguldum.
Não disse que não o fazia. Só disse que não tinha tempo, porque estava demasiado ocupado a salvar-te o couro.
Meşguldum.
Tenho andado ocupado.
Aslında aramanı tam olarak az önce gördüm. Meşguldum bayadır,
Vi que me telefonaste, mas tenho estado ocupado.
Üniversitedeyken bu işlerle çok meşguldum şimdi ise bunun için bir çek yazmalıyım.
Na universidade, era só olhar para as coisas, agora tenho que fazer um cheque.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]