English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ M ] / Must

Must tradutor Português

130 parallel translation
Gösteri devam etmeli. Yağmur, güneş, kar, sulukar, ne olursa olsun, gösteri devam etmeli
"The show must go on", quer chova, faça sol, caia neve ou saraiva! "
There must be an easier way to set a trap!
Deve haver uma maneira mais simples de montar uma armadilha!
# Thou must save, and Thou alone
Deus nos salva E apenas Ele
"Söylemelisin"
"You must tell"
* Doğru bir şeyler yapıyor olmalıyız *
OH, we must b doin'somethin'right
* Ama savaşmaları gerekiyorsa, savaşmalılar *
But if they must, they must
* Doğru bir şeyler yapıyor olmalıyız *
But we must b doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapıyor olmalıyız *
We must b doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapmış olmalıyız *
But we must b doin'somethin'right
* Doğru bir şeyler yapmış olmalıyız, dayandığımıza göre * * 200... *
Must b doin'somethin'right to last 200...
* Elveda demeliyiz *
We must say good-bye
* Öleceksin diye yok bir kanun *
Ain't no law says you must die
* Biliyorum bir yerlerde bir şeyler olmalı *
And I know there must b somethin'someplace
* Ama sen yaşamalısın *
And so must live
We figured he must've had a big pile of them
Achávamos que deveria haver muitas escondidas em algum lugar.
You must be Luke Skywalker...
Tu deves ser Luke Skywalker. Jabba avisou-me sobre ti.
For some must watch while some must sleep
Pois uns devem velar Outros, dormir
# Her kalbin içine # biraz gözyaşı akmalı
# Into each heart # Some tears must fall
# Ayakta kalmalısın
# You must stand tall
- Nihal ölünce bunalıma girdi yazık.
- Hai's dead. He must feel terrible.
Nihal'i biri öldürmüş diye duydum.
Hai's dead, you must be very sad.
Hapisane kurallarına göre kanımız yerde kalmamalı.
The rules state that kin must avenge the deceased.
Bülent, çocuğu yarı çıplak atmış çayıra.
It must have been Wong Chun.
Tarzan, şu Riki hıyarını öldürüp hücrelerimize dönelim.
Tarzan, we must kill Ricky now and go back to the cells.
Eğer hayatta kaldıysa, bu adam kesin Bruce Lee.
If he's still alive, he must be superman.
Ağzında bantla nasıl konuşcak lan salaklar!
Even if you want to die, you must still answer my questions.
Aferin oğlum, işte böyle.
Ricky, you must be careful.
Baco ispiyonladı yine herhalde.
Bu Chu must have grassed him up.
# Must soon come back
* Deve logo voltar
# "You must acquire a taste # for something we've never tasted"
* "Você deve adquirir um gosto forsomething nós nunca saboreamos"
We must all hope to die so bravely.
Todos devemos esperar uma morte com tanta bravura.
Beni anlamalısın
You must understand
Görmezden gelmeye çalış
You must try to ignore
It must be incredible.
Deve ser incrível.
- The station must look different now.
A estação deve parecer-lhe muito diferente.
We must get the symbiont back.
Temos de devolver o simbionte antes que seja tarde.
The doctor must have overpowered him.
O médico deve tê-lo dominado. O médico?
He must have freed the shape-shifter.
Impossível. É o metamorfo. Devem tê-lo libertado.
- Doğru. Öylese Jing Wu'dan birisi bunu yapmış olmalı.
então alguém dentro da escola Wu must deve ser o culpado.
Lisa biraz daha büyüdüğünde Cuma'nın NBC'nin "görmelisiniz" Perşembe'siyle CBS'in Cumartesi gecesi saçmalıkları arasında sıradan bir gün olduğunu anlayacaksın.
Lis, quando fores mais velha vais aprender que a sexta é um dia como os outros entre o "Must See" da NBC à quinta-feira e o "Treta-Rama" da CBS ao sábado.
De Cartiér olmalı, değil mi?
Must de Cartier, certo?
- Will davet etti ya, sen de oradaydın Grace, unuttun mu?
# You must have gotten really high scores on your SATs.
Bu gece başka ne yapılır ki?
"Must-see TV."
Visiontext Subtitles : Doreen Trenerry
Legendado por MUST DIE
Kazanmam gereken mucizeler var hayatta
$ There are miracles in life I must achieve
İlk değişim benim içimde gerçekleşmeye başlamalı
$ But first that change must start inside of me
You must think me a fooIhardy man.
Deves-me tomar como um otário.
If the world's in a whirl, some doll must have her hips in a twirl.
Se o mundo está num rodopio, é porque as bonecas gostam da cadeira a funcionar.
KANADA SALAMI
You must know the trouble that she's in
Bu aktiviteye devam etmem gerekiyor.
The same old witchcraft when your eyes meet... l must discontinue this activity.
Why Must I Be a Crustacean in Love?
É de chorar por mais humanos!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]