English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ N ] / Nun yeri

Nun yeri tradutor Português

200 parallel translation
O halde istiridye açmayı seviyorum, Joe'nun Yeri'nde soytarılık etmeyi gülmeyi, müziği ve her şeyi.
Pronto, gosto de as abrir e gosto de brincar no bar do Joe... e gosto dos risos, da música e de tudo.
Kendini çok yalnız hissedersen sokağın aşağısında Pablo'nun yeri adında bir kafeterya var.
Se se sentir só, há um bar nesta rua chamado "Pablo's".
- Alberto'nun yeri uygun mu?
- No "Alberto", pode ser?
Burası asla Delmonico'nun yeri gibi olmaz, ama sabunu kullanırsan yiyeceklerin lezzeti artar.
Isto nunca será o Delmonico, mas a comida saberá melhor se usares a barra de sabão.
Bu kişiler yiyecek sağlamanın yanı sıra, düşman Kızılderililer ve El Dorado'nun yeri hakkında istihbarat sağlayacaklar.
Esses homens terão a tarefa... de procurar comida e informação acerca de índios hostis e sobre a localização exacta do El Dorado.
- Antonio'nun yeri nasıl?
- Que tal no Antonio's?
- Moe'nun yeri.
Estou. Taverna do Moe.
Ravoux'nun yeri.
- Só há a do Revoux.
Sonraki durak, Ravoux'nun yeri Auvers'e daha yakındır.
Mas devia ter descido na próxima, fica mais para os lados de Auvers. Vamos beber um copo?
İşte Ravoux'nun yeri.
O Revoux é ali ;
Ravoux'nun yeri.
Ah, no Revoux.
Ateşli Moe'nun yeri.
Moe em Chamas.
Uh, bu mekan, Moe'nun yeri, yani kaza yapmadan önce ayrıldığınız yer ne tip bir işle meşgul?
Esse sítio, Moe's, de onde saiu antes do acidente... é comercial?
Gagliano'nun Yeri.
Há o Gagliano's.
Teğmen Kumandan Guile, Ryu'nun yeri hakkında bilgi aldık, Ken'in öğrencilik arkadaşı.
Capt. Guile, a propósito. No Sudeste asiático localizamos Ryu. O homem que se formou com Ken Masters.
Zeko'nun yeri, ha?
No Zeko's, é?
- Yanılmıyorsak bu Dr Zeko'nun yeri.
- Se não nos enganámos, é aqui.
Adı halen Sisko'nun yeri. Duvarında da, ilk eserini kabul ettiklerinde yayın evinden gelen mektubun bir kopyası asılı.
E na parede, há uma cópia da carta que o seu editor lhe enviou quando aceitou o primeiro livro.
Merhaba Lento'nun yeri.
Restaurante Lento's.
İyi akşamlar, Bruno'nun yeri. Bekleyin, lütfen.
Boa tarde, Bruno's. Um momento.
Lorenzo'nun Yeri'ni sever misin?
Gosta do Lorenzo?
Enzo'nun yeri olur mu?
Eu topo. No Enzo's?
Enzo'nun yeri o zaman.
- Certo. No Enzo's.
- Enzo'nun yeri iyi gidiyor ha?
- Enzo's está melhorando.
Moe'nun Yeri'ndeki büyük değişimleri kaçırdın.
Perdeste muita coisa no Moe.
GEPETTO'NUN YERİ
CASA DO GEPETO
Beni Andeloro'nun Yeri'ne götürüyor.
Se queres saber, ele vai levar-me ao Andeloro's.
Moe'nun yeri de bu mahallede bu konudaki en iyi yerdir.
E a Tasca do Moe é o lugar mais amigável no bairro do rum.
Saat 3'te Nemo'nun Yeri'nde buluşalım.
Então, espero-te às 3 da tarde, no Nemo.
- "Franco'nun Yeri" ni mi aldın?
Comprou a Franco's?
Geçenlerde Valentino'nun olan şu şahane yeri, yeri satın aldığını biliyorsun.
Ela comprou a mansão do Valentino.
Yarın Krilencu'nun saklandığı yeri bulmamız gerekecek.
Amanhã temos de descobrir o esconderijo de Krilencu.
Tilkilerin ini, gökte uçan kuşların yuvası var. Ama İnsanoğlu'nun başını yaslayacak bir yeri yok.
Os pássaros do céu têm onde repousar... mas o Filho do homem não tem onde deitar a cabeça.
Bu Largo'nun yeri, tamam.
É esta a casa do Largo, estão a ver.
İşte, Şişko Moe'nun gerçek yeri!
Isto é que é o verdadeiro Fat Moe.
Trumbo'nun o zaman 3 dönüm yeri vardı.
Trumbo só tinha três hectares.
( Çavuş Dedektif James "Sonny" Crockett ) Silvio'nun bir yeri kalktı, ben de ona bir deniz turu attırdım, kanka.
O Silvio ficou tão irritado que teve de dar um mergulho para acalmar.
Ve bu, patlamanın merkezi olduğu taktirde, Chicago'nun gözünüzün görebildiği her yeri dağılır.
E, se isto fosse o epicentro da explosão, o que se avista de Chicago daqui seria desintegrado.
İki ; Leo Johnson'ın sağlık durumu ve iyileşme şansına dair bir rapor. Ve Leo'nun Ghostwood Mezarlığı'ndaki yeri için... neden ölçülerinin alınıyor olmadığı konusunda Hank Jennings'ten tatmin edici bir açıklama.
Segundo, quero um relatório médico sobre o Leo Johnson e as suas hipóteses de recuperação, e uma boa explicação de Hank Jennings, sobre a razão do Leo ainda estar vivo e não enterrado em Ghostwood memorial Park.
O saatten önce Nino'nun boş yeri yokmuş.
Antes disso vai ser difícil.
Moe'nun Yeri
Taberna do Moe.
.. O'nun asıl yeri bir yılan deliği ya..
Está mais seguro num ninho de cobras!
Lou'nun Yeri'ne hoş geldiniz. Açık olmanıza sevindim.
Obrigado.
Gabbo'nun bu tür konuşmalarının ne Tv ne de dışarıda yeri yok.
tipo de linguagem do Gabbo nao tem lugar dentro nem fora da tv.
Lento'nun yeri.
Estamos fechados para remodelações por... uns dois meses. Restaurante Lento's.
Küçük Lo'nun ne yazık ki bu resimde yeri yok canım.
A pequena Lo não entra de todo nos meus planos.
- Merhaba. - Merhaba. - Lorenzo'nun Yeri'ndeydim.
Ali estava eu no Lorenzo, a preparar a minha fatia no self-service e vejo um tipo sobre as caixas de pizza, a olhar mal para mim.
Pilot, D'Argo`nun en son bilinen yeri neresiydi?
Pilot, qual a última localização de D ´ Argo?
Eğer Pau'nun kendini öldürdüğü yeri işaretleyen... haçı görmeseydim, O'nu bıçaklayabilirdim.
Eu teria esfaqueado se eu não tinha visto a cruz... que marcou o lugar Pau, onde se matou.
Moe'nun Yeri'ndeyim.
Vou para o Moe's.
Ama Kelso'nun eldiveni hiçbir olay yeri fotoğrafında ya da çizimlerde yok.
As luvas do Kelso não estão em nenhuma das fotos, em nenhum arquivo, em lugar nenhum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]