English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / O ben değildim

O ben değildim tradutor Português

908 parallel translation
Başka mekanlar, elbette. Fakat dün geceki, o ben değildim.
A outra casa fui eu, mas o roubo de ontem não fui.
O ben değildim.
Não fui eu.
- O ben değildim.
- Não fui eu.
O ben değildim adeta.
Não fui eu.
Sana kimin yaptığını söyleyemem, ama yemin ederim ki... o ben değildim.
Não sei dizer-te quem foi mas eu juro, não fui eu.
Üzgünüm, ama o ben değildim.
Lamento, mas não era eu.
Ama o ben değildim.
Mas não era eu.
- Hayır, yemin ederim, o ben değildim.
- Não, juro que não fui eu.
onu parçalara ayırırım. Eee tatlım, o ben değildim.
Olha querida, não fui eu.
O ben değildim, sadece ilk ikisi.
Eu só fiz os dois primeiros.
O ben değildim!
Walter, não era eu!
Walter, o ben değildim.
Walter, não era eu.
Vuran ben değildim.
Näo fui eu quem o matei.
Vurulduğunu gördüğün adam ben değildim.
O homem que viu levar um tiro... não era eu.
Hay Allah! O zamanlar ben de farkında değildim.
Eu não sabia, então.
Ve artık ben de biliyorum, bilmiyor değildim.
E eu também. Não que já não o soubesse.
Ben burada değildim, o da bütün akşam dışarı çıkmadı.
Não estive cá, não me viu e ela passou a noite em casa.
O başkasıdır, ben değildim.
Era outra pessoa, rapaz, não era eu.
Ben değildim, o kesin.
Eu não era.
Danvers'ı öldüren ben değildim.
Não fui eu quem matou o Danvers.
Ben de savaşa katıldım, senin tarafında değildim ama öldürmeyi o kadar sevmiyorum.
Eu também fui à guerra, Mas nada fiz para matar.
O sırada babam ölüydü ve annem ondan sonra uzun süre yaşamadı, ve sonra benim gerçek kızkardeşim Joanna'yı alıp götürdüler, ve ben bundan mutlu değildim.
O pai tinha morrido e a mãe pouco mais viveu... Depois, levaram-me a minha verdadeira irmã. Fiquei muito infeliz.
Ben de değildim.
Então também eu não o era. A culpa era minha.
Ben o adamlaydım, çobanlarla değildim.
Fomos ele e eu, não os pastores.
Öten ben değildim.
Não fui eu quem o informou.
Ben ne dediğimin farkında değildim.
Eu não sabia o que estava a dizer.
Matt'in de söylediği gibi ben de buralarda değildim.
Tal como o Matt disse, também estive ausente...
Babama gidip seni gammazlayacak olan ben değildim, Philip'ti.
Era ele que ia falar com o Pai.
Ben Romulan toplumunun o yönünün farkında değildim.
Não sabia desse aspecto da sociedade romulana.
Geyik nerde olduğunu bilmiyordu, ben de emin değildim.
O veado não sabia onde estava e eu também não tinha a certeza.
Sürücünüzü öldüren ben değildim.
Não fui eu que matei o teu homem.
O, ben değildim.
- Não fui eu.
Dışarıdaydım, ama bir tek ben değildim.
- Eu estava lá fora, mas não era o único.
- Ben gözde değildim, bebektim.
- Não era o mimado, era o menor.
Normal davranıyorsun, ben o kadar iyi değildim ama.
Não, você tá indo bem, eu é que não.
O bendim ama tam ben değildim.
Era eu e não era eu.
O arabada ölen kişi, arabamda, Cato'nun arabasında, ben değildim.
O homem morto naquele carro, o meu carro - no carro do Cato - näo era eu.
Beraberlik falan yok. Ben buna hazır değildim.
O diretor Beafty me informou... qie ele e Sampson têm tanta fé no seus rapazes... qie, neste ano, em vez de dividir o dinheiro. -.
Ben o arabada değildim.
Não ia no carro.
Ben değildim. - Oydu. - Evet o.
Não fui eu!
Ben denizde değildim.
Como é o oceano?
O kişi ben değildim demek istiyorum, tamam mı?
Quero que saiba que esse não era eu.
- Hayır, ben değildim çalan.
- Foi o outro!
- Konuş! - Ben değildim Kurogane, o öldürdü.
- Foi o Kurogane.
"Çite yaslanırken annenin bir resmini çekelim" diyen ben değildim.
Peg, se o fizermos agora, o teu aniversário deixará de ser especial.
Nasıl olur da ben olan ben ben olmadan önce var değildim? Ve nasıl olur da ben olan ben bir zaman sonra ben olmayacağım.
É possível eu, que sou eu, não o ter sido antes de ser, e de repente o eu que sou deixar de ser aquele que sou?
Ben ben pişmiş soğan kokusuna pek düşkün değildim okulu bitirdikten sonra, ben bölge savcı yardımcısı olarak çalışmaya başladım.
Eu não era muito apreciador do cheiro de cebola grelhada... portanto, depois de obter o meu diploma, tornei-me num... trabalhei para o Condado como Assistente do Promotor Público.
O adama vurduğumda ben ben değildim.
Quando bati naquele tipo, vi que aquilo não era eu.
Merdivenlerden aşağı indim. Ve Bay von Bulow bana dedi ki ; hanımefendinin boğazında çok derin bir acı var. Ve ben hiçbir iş yapmak zorunda değildim.
Eu desci e o Sr. Bulow disse que a Madame tinha a garganta inflamada, e eu não tinha que trabalhar, ela ia passar o dia na cama.
Seni seçen oydu, ben değildim.
Não fui eu que o escolhi, foi ele.
Çığlıklar, rezil etme, aslında bu ben değildim!
Os gritos, a humilhação, o facto de não ter sido eu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]