English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / O benim karım

O benim karım tradutor Português

1,016 parallel translation
O benim karım değil.
Monaseetah não é minha esposa.
Çünkü o benim karım.
Porque é minha mulher.
- O benim karımın yeğeni.
- É sobrinho da minha mulher.
O benim karım.
Ela é minha esposa!
O benim karımı çaldı.
Ele roubou-me a esposa.
Ne de olsa, o benim karım.
Afinal, é minha esposa.
O benim karım.
É minha esposa.
O benim karım.
Ela fica.
Evet, o benim karım.
É mesmo a minha mulher.
Ben Alberto Ranieri, o benim karım.
Sou Alberto Ranieri, ela é minha mulher.
- Bırakın gideyim, o benim karım! - Bırakın gitsin.
- Deixe-me ir, é minha mulher!
O benim karım. "
É a minha mulher. "
O benim karım ve ben onu gönderdim.
É a minha mulher. E eu desfiz-me dela.
Aradığın kadın ikiz kardeşi var. O benim karım değil.
É a irmã gémea que tu procuras, não é esta.
O kadını görmeni istiyorum, çünkü o benim karım.
Quero que veja aquela mulher, porque é a minha esposa.
- Benim karım ne bu işten?
- Qual é o meu interesse?
Karıma, benim imzamla telgraflar yollattım.
Louis que mandaram telegramas à minha mulher, assinando o meu nome.
O kadar kötü biri değilim. Benim de karım, çocuğum ve bir köpeğim var.
Tenho mulher, um filho e um cão.
Halının altındaki benim anahtarım değil, karımınki olacak.
Não será a minha chave sob o tapete. Será a dela.
Benim iki tane karım var, sevgili Felicity ve Londra ofisi.
Tenho duas mulheres : A Felicity, Deus a abençoe, e o escritório em Londres.
Benim karım, O... O ilaç hazırlama konusunda kanuni ruhsata sahip. Yani reçeteyi ona götürün, matmazel.
A minha esposa tem licença de boticária, por isso peço que lhe leve um recado e que me traga o remédio.
Olabilir. Ama benim çıkarım benim işim.
Talvez, mas o meu objectivo é assunto meu.
Şimdi buna bağlı olarak, benim berrak çıkarımım sokağı araştırmama yol açtı. Sizin terk edilmiş arabanızı Rafael orada bulmuştu.
Por isso, com base nesse facto, a minha brilhante dedução levou-me a investigar o beco onde o Rafael encontrou o vosso carro abandonado.
Oradakiler benim karım ve oyuncu değiller de kimler?
Quem é aquela ali, senão a minha mulher juntamente com o actor!
Olamaz, burası benim karımın odası olamaz.
Este não pode ser o quarto da minha mulher.
Benim, karımın suçsuzluğu ispat edilene kadar burada kalmam lazım!
Não posso sair daqui enquanto não limpar o nome da minha mulher.
Ortalık yeterince karışırsa, Miller'la benim içeri girme şansımız olur.
Se houver muita confusão o Miller e eu teremos boas hipóteses de entrar.
Şu anda Patron benim. O yüzden "Emredersin Efendim" demeye başlasan iyi olur. Yoksa bu evi başına yıkarım.
Eu sou o chefe deste lugar, é melhor fazeres o que te mando, ou o telhado desta casa cair-te-á em cima da cabeça.
Bu benim karım ve çocuğum.
Esta é a minha esposa e o meu filho.
Fakat senin oğlun benim en genç karımı çalmaya çalışıyor.
Mas o teu filho... tenta roubar-me a minha mulher mais nova.
Karımın kuzeni benim için biraz peynir ayırmış.
O primo da minha mulher trouxe queijo.
- O şey, benim karım.
- Esta é a minha mulher.
Orospu dediğin, benim karım! İğrenç imalarınızı alın ve defolun benim "Kale" mden!
Retira o que disseste e desapareçam da minha fortaleza.
- Bu benim karım için ne anlama geliyor?
O que é que isso diz sobre a minha mulher?
bunca tehlike ve serüven yeter artık durulup evlenme zamanı... karım dikiş dikip bana yemekler yapar hep hizmetime koşar... sonra kafamı şişirip dır dır eder hababam azarlar... sürekli para ister hayatı bana dar eder... en iyisi bu konuyu bir daha düşüneyim... evlilik hayatı benim neyime gözüme uyku girer hiç değilse... dünyada hiç kimsem yok ama artık birileri olmalı... acaba nasıl dost kazanıp insanları etkileyebilirim?
com tantas penas dores é melhor assentar e ter uma mulher que cozinhe e cosa as meias e faça tudo o que eu pedir que me aborreça e repreenda o dinheiro que ela gastava e a tristeza que me dava o melhor é pensar nisto outra vez podem ficar lá com a mulher que eu prefiro descansar só no mundo sem ninguém é melhor começar já como se fazem amigos e se movem influências?
Benim ve nişanlımın gözleri önünde karımın, oğlu olacak yaşta bir gençle... ahlaksızca kırıştırması hiç hoş bir manzara değildi.
Acho de mau gosto quando, sob o meu olhar e da minha noiva, a minha mulher age imoralmente, com alguém com idade para ser seu filho.
O benim nişanlımın karısı.
É mulher do meu noivo.
Brigham Young'ın 27 karısı var ve onlarla benim yaşadığımın yarısı kadar sorun yaşamadı.
O Brigham Young tem 27 mulheres e não tem tido metade dos problemas que eu tenho convosco.
Başarırsam... Benim çıkarım ne olacak?
O que é que me dás... se eu for?
Benim çıkarım, şu buzun üstünde gönderdiğiniz üç zavallı herif.
Aqueles pobres desgraçados que mandou para o gelo, são o que me interessa.
Kafasının karışması benim aradığım adamın da öldüğünü gösteriyor.
Bem, isso é problema seu. Sabe que o morto de Cap des Pins não é o homem que procura.
Her ayın iki gecesinde, beraberce hesapların başına otururuz, ki bu hadise, karım Dierdre'nin ve benim kendisinin ayakları sebebiyle dört gözle beklediğimiz bir durumdur.
Duas vezes por mês, ao serão, púnhamos as contas em dia... algo que a Dierdre - a minha mulher - e eu particularmente ambicionávamos para precaver o futuro dela.
- O benim karım orospu çocuğu!
- É a minha mulher, seu filho da puta!
O benim karım.
Esta é a minha mulher!
O kadın benim karım oluyor ve ben onu bırakmak istemiyorum.
Acontece que aquela mulher é a minha esposa e eu quero mantê-la.
Benim karım o kadar çirkin değil.
A minha mulher não é tão feia.
" Benim adım Ozymandias, Karıncaların Kralı
O meu nome é Ozymandias, Rei das Formigas
Flo, kimsenin benim içim konuşma yapmasına ihtiyacım yok. O yüzden, şakalarına beni karıştırmazsan çok sevinirim.
Flo, não preciso que ninguém faça discursos por mim, por isso, agradecia que não me incluísses nas tuas piadas, está bem?
Burada, benim o eve zorla girdiğimi söyleyebilecek biri var mı? Silahımı sallayarak, adamın karısını yere düşürerek falan?
Há alguém aqui que possa dizer que entrei à força naquela casa, que brandi a minha arma e que atirei a mulher dele para o chão?
- O zaten benim karım.
- Vais casar com ela?
- O benim karım.
Sabe que desde aquele dia nunca mais tive convulsões?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]