O zaman sorun ne tradutor Português
302 parallel translation
- O zaman sorun ne?
- E então?
- O zaman sorun ne?
- Passa algo em casa?
O zaman sorun ne?
O que foi?
O zaman sorun ne?
Então, qual é o problema?
- Eee, o zaman sorun ne?
- Então, o que é?
O zaman sorun ne?
Qual é o problema?
- O zaman sorun ne?
Então qual é a discução?
- O zaman sorun ne?
- Qual é o problema?
O zaman sorun ne?
Então qual é a dúvida?
Pekala? O zaman sorun ne?
Bem, então qual é o problema?
- O zaman sorun ne?
Então, qual é o problema?
Aslında bütün olayı kadın yönetiyor. O zaman sorun ne?
Na verdade, ela está a provocar a situação.
O zaman sorun ne?
Bem, então... Qual é o problema?
Tamam, o zaman sorun ne?
Então qual é o problema?
O zaman sorun ne?
Então o quê? !
- O zaman sorun ne?
- De quê, então?
- O zaman sorun ne?
- Então o que foi?
O zaman sorun ne?
Então o que passa?
- Tamam. O zaman sorun ne?
- Então, qual é o problema?
Onu kaybetmekten korkmuyorum. Peki, o zaman sorun ne?
Eu não tenho medo de a perder.
- O zaman sorun ne?
- Então o que é?
O büyük günün ne zaman diye sorun Belki bu gece olabilir
Pergunta quando vai ser o dia Será hoje à noite com certeza
- Sorun ne o zaman?
- Que há de errado nisso?
- Sorun ne o zaman?
- Entäo, o que é?
Sorun ne o zaman?
Qual é o alarido?
Sorun onun ne zaman duracağı değil, onu kimin durduracağı.
A questão não é quando vai parar, mas sim quem o vai parar.
Sorun ne o zaman?
Então, qual é o seu problema?
- Ee, sorun ne o zaman?
- Então, qual o problema?
Peki o zaman doktor randevuları, röntgenleri ne için yaptırdım bende hiçbir sorun yokken?
O que o leva a pensar que eu tenha tempo para ir a médicos, fazer radiografias, e marcar consultas, quando não tenho problema nenhum?
İlişkinin temelindeki sorun bence bir tarafın, diğerinin haberi olmadığı neyin ne zaman olduğunu gösteren bir takvimi olması.
Acho que o problema básico com o início de uma relação é que cada pessoa tem o seu próprio timing sexual, enquanto que a outra pessoa não sabe de nada.
Quark'la ilk ne zaman sorun yaşadınız?
Quando começou a ter problemas com o Quark?
- O zaman sorun ne?
- Não, não.
Sorun ne o zaman?
Ela era uma velha com uma verruga na cara e com pêlos a sair de lá?
Sorun değil. Ne kadar zaman ayırırsanız.
O que puder fazer será óptimo.
Ancak sorun şu ki, çok uzun süre boyunca ne zaman birisi ismimi kullansa,... aklıma gelen ilk şey kelime anlamıydı. Hiçbir şey.
Durante muito tempo, sempre que alguém pronunciava o meu nome, a primeira coisa que me ocorria era o significado : "Nada."
O zaman sorunun ne olduğunu bilmiyorum. Sorun nedir?
Então, não sei qual é o problema.
- Sorun ne o zaman?
- Qual é o problema?
O zaman sorun ne?
Então qual é o problema?
O zaman, sorun ne?
Então, o que é?
Doktor, sana botanik dersi vermek için zamanı olduğunu söylemişti. Sorun ne?
O doutor disse que esta tentando lhe dar uma aula de botânica.
Burada ne zaman bir sorun çıksa o çirkin suratını görüyorum.
Não te sabes defender? Eras o chefe da parada.
Evet, ateşkes o zaman. Şimdi, ilk sorun, ne kadar...
Bom, uma trégua... agora a primeira pergunta é como nós...
EGER SENi BOZMAZSA SORUN NE O ZAMAN?
Se não te importas, onde está o problema?
- SORUN NE O ZAMAN?
- Qual é então?
Tanrım, o zaman sorun ne?
Então qual é o problema?
- Sorun ne o zaman?
- Então, qual é o problema?
Sorun ne o zaman?
Então qual é o problema?
Sorun şu ki, duş alırken durumu yeniden gözden geçirdim ve bu evi ne kadar istesem de, almak için uygun bir zaman olmadığını fark ettim.
Dado o que aconteceu, eu estava no banho, a pensar que por muito que eu queira a casa agora não é altura para a comprar.
Sorun şu ki, Jonas, ne kadar zamanımız olduğunu bilmiyoruz.
O problema e, Jonas, nao sabemos quanto tempo temos.
Ve ne zaman bir kanun adamı tek başına bize bu şehirde bir sorun çıkarsa onları kendi yöntemlerimizle yola getiririz ve kimsenin buna karşı koyacak gücü yok.
E quando as autoridades todas desta cidade viessem a correr, vamos embora no nosso veículo policial personalizado. Uma fortuna em droga, o golpe do século.
Ama Ryan hakkındaki sorun, ne zaman işler zorlaşsa hayatındaki herkes onu terk etmiş.
Mas o problema do Ryan é que sempre que as coisas ficam más toda a gente sempre o abandonou.
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman konuşuruz 17
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zamana dek 17
o zaman anlaştık 30
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zaman tamam 23
o zamana kadar 114
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman başlayalım 18
o zaman ne olacak 49
o zaman ne 51
o zaman anlaştık 30
o zaman gidelim 30
o zaman neden 38
o zaman tamam 23
o zamana kadar 114
o zaman ne yapacaksın 18
o zaman başlayalım 18
o zaman ne olacak 49
o zaman ne 51
o zaman acele et 18
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
sorun nedir 2736
sorun ne 3390
sorun ne ki 28
sorun ne o zaman 26
sorun neydi 30
o zaman ne yapacağız 24
o zamana değin 24
sorun nedir 2736
sorun ne 3390
sorun ne ki 28
sorun ne o zaman 26
sorun neydi 30