English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Ona anlat

Ona anlat tradutor Português

1,571 parallel translation
Beni teste götürmeyecek, nasıl olur da ona anlatırsın!
Ela não me obriga a fazer o teste.
Demek istediğim, oraya git ve ona anlat- - Uyuyamıyorsun, titremen var.
Vais lá ao homem e dizes-lhe que não dormes à noite, tremes todo.
Christopher Duncan Turk, dün gece bana anlattığın gibi, gerçekten nasıI hissettiğini ona anlat, yoksa senin için ben yaparım.
Christopher Duncan Turk, diz-lhe como é que te sentes realmente, tal como me disseste na noite passada, ou eu faço-o por ti.
Bunu ona anlat çünkü beni asla dinlemiyor.
Podes tentar dizer-lhe isso a ele.
Tanrım! Hayatını kurtardığınızı ona anlatırım.
Dir-lhe-ei que lhe salvou a vida.
Neler olduğunu ona anlat.
Ike, ligue para o Dave e diga o que está a acontecer.
Ona anlatırız. Tamam mı?
Nós dizemos-lhe, está bem?
- Bunu ona anlat.
- Diz-lhe isso a ele.
Bunu ona anlat.
Diga-Ihe isso.
Bunu ona anlatın doktor, beni önemsemiyor.
Diga a ela doutor, ela continua-me a ignorar.
Ona anlatır ve artık çalıtırmazdım.
Eu podia apenas tê-lo censurado e deixar passar.
Yuji'ye niçin vücutlarımızı deforme ettiğimizi anlatmalıyız. Hadi ona anlatın.
Devemos dizer Yuji porque nós temos os nossos corpos mutilados.
Daha sonra ona anlatırım.
Eu actualizo-o mais tarde.
Ona ne kadar erken anlatırsan, her şey hakkında o kadar iyi hissedeceksin.
Quanto mais cedo lhe disseres, melhor te vais sentir.
Ona ne kadar geç anlatırsam, o kadar daha iyi hissedecekmiş gibi geliyor.
Quanto mais tempo esperar para lhe contar, mais tempo me sinto bem.
Mutfakta bana neler yaptığını anlat ona.
Conta-lhe o que me fizeste.
Turk, ona prensibimizi anlat. 6 aydır seks yapmadıysan, kiminle yattığından sorumlu olmazsın.
Se já não fazes sexo há seis meses, não és responsabilizado por dormires com alguém.
Ne gördüğünü anlat ona.
Conta-lhe o que viste.
Ona yöntemini anlat.
- Diga-lhe.
Serene'in dediğine göre, ailesi hakkında ona hikayeler anlatırmışsınız.
Segundo a Serene, você conta-lhe histórias acerca deles.
- Size anlatıp anlatmaması ona kalmış.
- Ela é que tinha de vos contar.
Anlat ona, Jeffy.
Vá, diz-lhe lá.
Ona herşeyi anlatıyordum.
Falava com ele sobre tudo.
Robot Kente git Kocakaynak'la tanış, ona müthiş fikirlerini anlat.
Vai para a Robot City, encontra o Bigweld e mostra-lhe as tuas grandes ideias.
Ona Hintli prensi anlat. Bunu dinlemek hoşuna gidecektir.
Conta-lhe a história do príncipe da Índia, essa lhe irá encantar.
Ona tam nasıI tanıştığımızı anlatıyordum.
Estava-lhe a contar como nos conhecemos.
Anlat bunu ona. Şöhret iyice başına vursun. Tanıdığım en burnu büyük kraliçe.
Diz-lhe isso e a cabeça dele fica maior, aquela bicha adora elogios.
Peki, tamam. Anlat ona.
Ok, sentem-se e discutam.
Ona durumunu anlat ve sonra idmana gel.
Fala-lhe do teu estado.
Çünkü eğer yapmazsan, doğruca haber direktörüne gider... ve ona açık olarak, favori dedektifinin... nerelerde kemik aradığını anlatırım.
Porque se o não fizeres, irei direita ao teu director de notícias e dir-lhe-ei exactamente onde a sua cadelinha farejadora tem andado a desenterrar os ossos de leite.
Ona olanları anlat böylece ilerleyebilirsiniz.
Conte a ela o que aconteceu... e vocs podem seguir em frente.
- Ben, ona bakacağım ona neyin yanlış olduğunu anlat, Sumi?
- Eu tomo conta dele. Que se passa com ele, Sumi? Ele começa em qualquer lugar.
- Anlat ona Rita Miller.
- Diz-lhe Rita Miller. - Rita Miller.
Iris, Capra'yla ilgilen, ona neler olduğunu anlat.
Iris, encarrega-te do Capra. Explica-lhe o que se está a passar.
Ona sadece bir fıkra anlatıyordum.
Só lhe contei uma anedota.
Anlat ona!
Diz-lhe.
Anlat ona.
Diga-lhe.
- Anlat ona.
- Conta-lhe.
Devam et, anlat ona.
Vá, diga-lhe.
Ona aletine ne yapacaklarını anlat.
Diga-lhe o que vão fazer com a sua picha.
Anlat ona.
Diz-lhe.
Ona herşeyi anlat şimdi!
É só dizeres a palavra, e eu mato-o agora mesmo!
Ona başka bir şey anlatır mısın?
Diz-lhe em árabe :
Anlat ona, Arabistan'da, elli yıl önce hiç mannitol veya kortizon yoktu.
há 50 anos, não havia manitol nem cortisona, não havia nada!
- Anlat ona...
- Diga-lhe...
Hayır, ona güzel bir hikaye anlatırım.
- Eu leio-lhe um conto.
Daha önce hiç yapmadım. Ama... şimdi eve gidince anlatırım ona belki.
Nunca o fiz, mas... talvez lhe diga quando chegar a casa.
Anlat ona lütfen.
Por favor diga-Ihe.
Ona ne olduğunu anlat.
Diz-lhe o que aconteceu.
- Sırlarını ona mı anlatırsın?
- Confia nele?
- Hayır, bana ne anlatıyorsan ona da anlatabilirsin. Sihir mabedini ben bahşettim ona.
Eu concedo-lhe o estatuto da magia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]